FETÖ, A'dan Z'ye devletin her kademesine sızmış, oradan da CHP ve MHP'ye tahkimat yapmış! Bununla yetinmeyip, darbe yapacak kadar da ileri gitmiş. Ama ne hikmetse(!) bir tek AK Parti'ye sızamamış!
Türkiye, şu anda tam da o ifadede şeklini bulduğu gibi "yedi düvele karşı" savaş veriyor! İstemediğin kadar hain sarmış etrafını, kimi yerli kimi yabancı... PKK'yı ya da IŞİD'i
görüyorsun, tanıyorsun ve buna göre savunma yapıyorsun. Fakat içimizdeki hainler çoğu zaman öyle kisvelere bürünüyor ki, tanımakta da bilmekte de zorlanıyoruz. Hele hele o hainler bir de kuzu postuna bürünmüşlerse, işte o vakit dostu düşmandan ayırmak neredeyse imkânsız
hale geliyor.
Birileri kendini parçalıyor, birileri hâlâ laylaylom peşinde!
Özellikle 15 Temmuz'daki yargı darbe girişiminden sonra çok seri biçimde harekete geçen "devlet refleksi", hangi kurumda ve hangi kademede olursa olsun, FETÖ'cü olan herkese karşı amansız bir mücadele veriyor. Ve işin en kıymetli yanı ise; kamuoyunda verilen bu
mücadelenin yüksek oranda destekleniyor olmasıdır. 15 Temmuz'da Türkiye'yi bölünme ve iç savaşın eşiğine getiren bu küresel terör örgütü FETÖ'nün, yalnızca kamuda değil, her alanda tasfiye edilmesi gerekmektedir; en başta da iktidarda olan AK Parti'den...
Suç isnat etmeyin ama suçluyu da korumayın
Kimseye "şucu", "bucu" diye yafta yapıştırmanızı isteyen yok sizden... Şah'la piyonu aynı torbaya doldurun diyen de yok size...Lakin bu kamuoyu bilmektedir ki, MİT'ten tapu dairesine, meteorolojiden orduya, belediyeden TÜBİTAK'a kadar, kamunun her kademesine sızıp ve oralarda örgütlenen, nihayetinde de askeri darbe yapmaya kalkışacak kadar güçlü olan bir terör örgütünün, iktidar partisine sızmaması akıl işi değildir. Birileri eğer bizim zekamızla alay etmiyorsa, ya gerçekleri görmeyecek kadar kördür ya da bu küresel terör örgütünün değirmenine su taşıyordur.
Güneş balçıkla sıvanmaz ki...
Bugün AK Partili kimi yöneticilerin, ısrarla "...içimizde FETÖ'cü yok" şeklindeki beyanları, aynı kişilerin 17-25 Aralık yargı darbe girişiminden sonra, adeta bir uzman edasıyla ortaya çıkarak yüksek sesle"...bazıları paralel yapı diye bir şey tutturmuş; bunlar fasa fiso şeyler"
dediğini hatırlatıyor bize... O gün FETÖ hamiliğine soyunanların, bugün (üstelik de kanlı darbe girişimine rağmen) yine benzer bir konumda olmaları, aklıselim herkes gibi bizi de derin bir endişeye sürüklüyor.
O adamların FETÖ'cü olması için illâ da ceplerinden bir dolar mı çıkması lazım?
Bir siyasetçi düşünün ki, kardeşi ve yeğeni FETÖ'den gözaltına alınıyor ve yine düşünün ki o siyasetçi, vaktiyle AK Parti'ye rakip olan bir partiden kıytırıktan da olsa vekil adayı olduğu zaman propaganda yaparken, "Tayyip Amerikan ajanıdır" diyor! Bugün O kişi AK Parti saflarındaysa, bizim O'na "bu FETÖ'cüdür" dememiz için illa da cebinden bir dolar,
telefonundan da By lock programı mı çıkması lazım?
Ne yani, dört bir yanı kuşatan bu örgüt, bir tek AK Parti'ye mi sızamadı?
Cumhurbaşkanı'nın emir subaylığına, Genelkurmay'ın özel kalem müdürlüğüne ve nihayetinde de devletin en "mahrem" birimlerine sızan, bununla da yetinmeyip kanlı bir darbe girişiminde bulunan bir terör örgütünden söz ediyoruz. Şayet bütün bu gerçeğe rağmen, "...içimizde FETÖ'cü yok" diyecek kadar cesur bir AK Partili yönetici çıkabiliyorsa, O'na da
diyecek bir sözümüz yok! Bizim yok, ama unutmayın ki, 15 Temmuz'da tankın altına yatan o milletin diyecek bir sözü olur illâki...
