Haber Girişi : 14 Kasım 2018 09:33

ATEŞİ HARLAYAN ATEŞKESLER

ATEŞİ HARLAYAN ATEŞKESLER
11 Kasım 1918, insanlık tarihinin kaydettiği en geniş çaplı, en kanlı savaşın cephesel boyutunun sona erdiğinin duyurulduğu gün. 10 milyona yakın bir kısmı siviller olmak üzere, 20 milyon insanın hayatını kaybettiği, 21 milyon insanın ise yaralandığı I. Dünya Savaşı, yayıldığı alan, insanlığın vahşette ulaştığı nokta ve sonunda sebep olduğu yıkımlar düşünüldüğünde dünyada eşine daha rastlanmamış bir felaketin ismi. 
Devletlerin daha çok düşmanı, daha acı dolu bir şekilde öldürebilecek teknolojiye sahip olabilmek için bilimsel gelişmelere, kitlesel üretime büyük destek sağladığı bir dönemden bahsediyoruz. Üstelik bitiş anında bile kendisinden daha da büyük bir felakete gebe olduğu için Hobsbawm gibi kimi yazarlar tarafından 1945’e kadar bitmeden devam ettiği düşünülen bir savaş I. Dünya Savaşı. 
Hiç bitmeden diyoruz çünkü I. ve II. dünya savaşları arasında yalnızca 20 yıl geçmiş, bu yirmi yılda da özellikle Avrupa’da barışın esamesi okunmamıştı. Peki, dünya savaşından ekonomik, askeri güçlerini tüketmiş halde çıkmış Avrupa Devletleri’ni, özellikle Almanya ve İtalya’yı bir sonraki savaşı kendi elleriyle hazırlamaya iten faktör neydi? Sosyal bilimlerde hiçbir şeye tek bir cevabın verilemeyeceği hele de sebep-sonuç ilişkilerinde tek bir nedene bağlı kalınamayacağı muhakkak. Yine de bana kalırsa, Almanya ve İtalya’yı bir dünya savaşını istiyor hale getiren en önemli olgulardan biri; bu yıl 11 Kasım’da 100. yılı nedeni ile Fransa’da devlet başkanlarının ve eşlerinin ağırlandığı bir yemekle kutlanan Ateşkes Antlaşması ve devamındaki barış antlaşması.
Tayyip Erdoğan’ın ve Emine Erdoğan’ın katılmış olmaları nedeni ile Türk basınında da geniş yer bulan yemekte, devlet liderleri bir yandan savaşın bitişini 100 yıl sonra dahi kutlayarak savaşın dehşetini gösteriyor, bir yandan da savaş yerine diplomasi fikrini benimsediklerini gösterircesine ikili sorunları masaya yatırıyorlar, dostlukları güçlendirmeye çalışıyorlar. Bu ateşkes antlaşmalarının, kanlı savaşın en azından silahlı boyutunu durduruyor olması nedeni ile kutlanması kötü niyetli bulunmayabilir elbette. Fakat I. Dünya Savaşı sonrası güdülen yanlış politikaların II. Dünya Savaşı’na neden olan unsurlardan biri olduğu da bilinirken I. Dünya Savaşı’nı sona erdiren ateşkesin kutlanması ironi olmanın ötesine geçemiyor. Zira cephede silahların susmuş olduğu 20 yılın, insanlık tarihi için geçerli bir süre bile sayılamayacak kadar kısa olması bir kenarda dursun; Almanya’nın içine düşürüldüğü ateşin 20 yıl içinde dünyayı kasıp kavuran bir alev topuna döndüğü de tarihsel bir olgudur. Nitekim ateşkesten sadece 7 ay sonra Almanya ve Fransa-İngiltere arasında imzalanan Versay Barış Antlaşması için ünlü ekonomist Keynes “kim bu antlaşmayı imzalarsa milyonlarca Alman insanının ölüm fermanını imzalamış sayılır” demiştir. Zaten, Osmanlı Devleti ile imzalanan Mondros Ateşkesi ve onu takiben Sevr Barış antlaşması da dünya milletlerine ölüm fermanı yazılan antlaşmalardan yalnızca diğer ikisiydi. 
Bu nedenle, aslında hiçbir ateşi kesmemiş ve üstelik hala da ateşler içinde yanan dünyada bir ateşkesin 100. Yılında Fransa’da şaşaalı bir yemek verilmesi, yemeği veren ülke bakımından da yemeğin verildiği zamandaki dünya koşulları bakımından da yarın öbür gün insanlık tarihini inceleyenlerin “Bunlar neyi kutluyormuş sahiden?” sorusuna neden olacak cinsten bir durum. Hitler’in, Mussolini’nin ülkelerinde meşru bir taban bulmasına olanak sağlayacak kadar insanları kışkırtan, insanlık onurunu hiçe sayan bu ateşkeslerin bana kalırsa kutlanacak bir niteliği yoktur. Üstelik bir ateşin sönmesini kutlarken tüm dünya sorunlarını bir kenara bırakarak güle oynaya diyalog kuran liderlerin; aynı performansı, bugünkü ateşleri söndürmek için bir araya gelinen toplantılarda, zirvelerde göstermemesi ateşin sönmesine sevinilmesinden çok ateşten beslenildiği tablosunu ortaya çıkarmaktadır. 

Etiketler : rabia
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.