Buraya kadar anlatılanların tümü normal. Ancak gelin görün ki, görüş verme tarafında iseniz yandınız demektir. Çünkü insanoğlu çok menfaat perest olduğundan mıdır bilinmez; görüşünü aldığı insanı eğer danıştığı konu çıkmaza girerse suçlamaya başlar.?- Bak. Bu iş senin yüzünden böyle oldu. Sen iyi fikir vereydin bu iş böyle olmazdı. Keşke kafamdan şaşmasaydım. Kimseden aklına bakmasaydım.?gibi yakınmalarla görüşünü paylaştığı insanı zor durumda bırakmak suretiyle problemine veya sorununa suçlu aramaktadır. ?-Sen bu aklı vermeseydin bu iş böyle olmazdı. Keşke öbür seçeneği deneseydim.? Olayın sonuçlarına ulaşmadan söylenen sözlerin arasında yerini almaktadır. Bazen insan bıkıveriyor hayattan. Sırf bu yüzden. Üç maymun mu olmak lazım? Görmedim! Duymadım! Bilmiyorum deyiveren. Yada sağır ve dilsiz bu kelimeleri dahi söylemeyen. Aslında kimsenin işine karışmaya gelmiyor. Kendi aklınızı, kendi kafanıza sığmayan derya dizginli düşüncelerinizi kendi işinizde kullansanız; kim bilir ne kadar mutlu olurdunuz? Tabi ki; istişare, görüş alışverişi çok güzel şeyler? Ama değerini bilen insanlarla, paylaşımını yaptıktan sonra. Tarih bu olayların yaşandığı güzide örneklerle dolu. Görüş alışverişi ya da eski tabirimizle fikir teatisi uygulanabilirse ne mutlu bir sosyal olgudur. Bu sosyal olgunun en eşsiz örneğini Peygamberimizin hayatında görüyoruz. Uhut savaşında ashabının görüşü ile meydan savaşına katılması bunun en bariz örneklerindendir. Uhut Savaşı öncesi, meşveretten ?meydan savaşı?kararı çıkınca Resulullah (asm) evine gidip zırhını giyer. ?Meydan savaşı? isteyenlerin bir kısmı gelip, görüşlerinden vazgeçtiklerini söyleyince de, Resulullah (asm) ?-Bir peygambere, zırhını giydiğinde, artık geriye dönmesi yakışmaz.? diyerek isteklerini geri çevirir.
Hayatın sizi daraltmadığı, meşveret dairesi içinde güzide dostlarla doyumsuz anlar geçirmeniz dilek ve temennilerimle?
Sağlıcakla kalın efendim?
Yüzünüz Hep Gülsün!