Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, Türkiye karşıtı derin bir proje olarak ifade ettiği 'sözde Batı Ermenistan Cumhuriyeti'nin yayın yaptığı televizyonda Erzurum’u başkent olarak tanıttığını söyledi.
ASİMED Başkanı Savaş Eğilmez, sözde Batı Ermenistan Cumhuriyeti’nin 2011 yılında kuruluşunu ilan ettiğini ifade ederek, Avrupa’dan ve Amerika’dan 60 binden fazla insanın katılımıyla sanal ortamda bir seçim yaptıklarını, 50’den fazla üyeli bir meclis oluşturduklarını ve cumhurbaşkanı seçtiklerini söyledi. Türkiye karşıtı olan bu projeye tepki gösterdiklerini belirten Eğilmez, sivil toplum kuruluşlarının da Türk düşmanı faaliyet gösteren bu kuruluşları yakından takip etmelerini ve hemen tepki vermelerini ifade etti.
Türkiye toprakları üzerinde harita çizme alışkanlığının, sıkça görülen ve şimdilik tedavisi bulunamamış bir hastalık olduğunu kaydeden Eğilmez, “Bu konu hakkında o kadar çok örnek vardır ki sırf bu haritaların bir araya getirilmesiyle kalın bir kitap oluşturulup yayınlanabilir. Türklerin Anadolu’yu yurt edinmelerinden bu güne kadar yani yaklaşık 1000 yıldır devam eden bu harita hastalığının, önemli örneklerinden biri de 10 Ağustos 1920 tarihinde imzalanan Sevr Antlaşması ile ortaya çıkan haritadır. Bu anlaşmanın üzerinden bir asırdan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen, Türk toprakları üzerinde hayalleri olanların başlıca dayanak noktası Sevr’dir. İşte bu ölü doğmuş ve hayata geçememiş anlaşma üzerinden hayal kuran devletlerin başında da Ermenistan gelmektedir” dedi.
“60 BİNDEN FAZLA ÜYESİ OLAN BU PROJEDE SANAL ORTAMDA CUMHURBAŞKANLARINI BİLE SEÇTİLER”
Ermenilerin, sözde soykırım iddialarıyla Türk Devletini işlemediği bir suçtan dolayı özellikle uluslararası arenada mahkum ettirmek çabası içerisinde olduklarını ifade eden Eğilmez, “Bunu yaparken de dış güçlerden çok ciddi bir destek alıyorlar. Küresel güçlerin Ermenilerle birlikte hayata geçirmek istediği en son projelerden biriside Batı Ermenistan Cumhuriyeti adı altında oluşum. Bu şimdiye kadar yaptıkları faaliyetlerin en derini, en kapsamlısı diyebiliriz ve Türk karşıtı dünya çapında yürütülen bir siyasetinde devamı. Sözde Batı Ermenistan Cumhuriyeti 2011 yılında kuruluşunu ilan etmiştir. 1915-1918 yılları arasında Anadolu’nun doğusundaki, masum insanlarımızı katleden Ermeni çetelerinin devamı olarak kendini görüyor ve 1919 yılında yapılan Paris Barış Konferansında Ermeniler ile ilgili alınan karara dayandırıyor. Çünkü o konferansta Türkiye’nin doğusunda bir Ermenistan Devleti kurulmalı diye bir karar alınmıştı. Ocak 2014 tarihinde Avrupa’dan ve Amerika’dan 60 binden fazla insanın katılımıyla sanal ortamda bir seçim yaptılar, 50’den fazla bir meclis oluşturdular ve cumhurbaşkanı bile seçtiler” diye konuştu.
“TELEVİZYONLARINDA TÜRKÇE YAYIN YAPIYORLAR, ERZURUM’U BAŞKENTLERİ OLARAK TANITIYORLAR”
Bu projede Avrupa’nın diğer ülkelerinden de destek aldıklarını vurgulayan Eğilmez, “2018 ve 2020 yılları arasında Birleşmiş Milletlere üyelik başvurusunun yanında Türkiye’nin doğusunun askersizleştirilmesi ve Kars, Ardahan, başkenti Erzurum, Sivas, Muş, Diyarbakır, bunun yanında yine Azerbaycan’dan toprak parçası alıyorlar. Buraların boşaltılması ve Ermenilerin yerleştirilmesi şeklinde müracaatta bulunmuşlardır. Şu andaki merkezi Paris, Fransa’nın zaten Türk İslam karşıtı politikalarını biliyoruz. 60 binden fazla üyesi olan bu grubu çıkarları için kullandığını biliyoruz. Avrupa’nın diğer ülkelerinden de destek alıyorlar. Rusya da bu duruma sempati ile bakıyor. Herkes kendi çıkarları için bu oluşama sempati ile bakarken, günden güne bu oluşumun güçlendiğini, yayıldığını görüyoruz. İnternet ve medya gibi farklı platformlardaki yayın ve faaliyetleriyle, kendilerini daha tanıtır hale geliyorlar. Televizyonlarında Türkçe yayın yapıyorlar. Erzurum’dan, Kars’tan haberler veriyorlar ama bu coğrafyayı Türkiye değil de Batı Ermenistan’ın bir başkenti olarak gösteriyorlar” ifadelerini kullandı.
“ERMENİSTAN’IN ŞİMDİYE KADAR YAPTIKLARI PROJELER GİBİ BU PROJEDE DE BAŞARIYA ULAŞAMAYACAK”
Eğilmez, “İddiaları Türkiye’ye soykırım iddialarını kabul ettirmek, tazminat ödettirmek ve Ermenistan’a toprak devşirebilmektir. Ne tazminat ne de toprak alabilecekler. Bu böyle olacak diye bunları görmezden gelemeyiz. Biz bunları görmezsek daha çok cesaretlenecekler, daha güçlenecekler ve daha kalabalık hale gelecekler. Türkiye’de sivil toplum örgütleri mutlaka Türk düşmanı faaliyet gösteren bu kuruluşları yakından takip etmeli, hemen tepki vermelidir. Devletimizin büyük uğraşlar verdiği terör örgütleri olsun, Ermeni diasporası olsun bu dönemde devletimizin yanında olmamız lazım. Biz de dernek olarak bunun faaliyeti içerisindeyiz. Türk düşmanı olan bütün platformları yakından takip ediyoruz. Gerçek niyetlerini afişe, protesto ediyoruz. Kendileri ile yazışıyoruz, ne yapmak istediklerini anlatıyoruz. Devletimizin dış politikasına destek olmaya çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu.
03.02.2021 06:42:00