14 Şubat Pazartesi günü akşamı Gönüller sultanı yüce Peygamber efendimiz ( S.A.V.)’ in mübarek doğumları münasebetiyle Mevlit Kandilini ihya edecek olmanın mutluluğu ve heyecanı içerisindeyiz.
Hz. Peygamber efendimizin doğumu karanlık gönüllerimizin aydınlanmasına, bulanmış olan zihinlerimizin durulmasına ve kirlenmiş olan inancımızın temizlenmesine vesile olmuştur. O, doğumuyla sadece Âmine’nin evini değil bütün bir kainatı aydınlanmış aydınlatmaya da devam etmektedir. İstikametini kaybetmiş, değer yargılarını yitirmiş olan insanlık o’nun doğumuyla yeniden hayat bulmuştur.
Hz. Peygamber efendimizin mübarek doğum gecesini o’nu daha iyi anlamak için bir fırsat bilmeliyiz. Altmış üç senelik hayatını yeniden ve anlayarak tekrar okumalıyız. Çünkü aynen Peygamber efendimizin doğduğu asırdaki insanlık âlemi gibi bu gün bizimde böyle kutlu bir doğuma ihtiyacımız vardır. Peygamber efendimizin örnek ahlakı, Allah’a olan sarsılmaz imanı ve engin hoş görüsü bu gece bizim için yeniden doğmalıdır. Bu gün insanlık olarak buna ne kadarda ihtiyacımız var? O’nun bize miras olarak bıraktığı sadakati, doğruluğu, mütevaziliği, zerafeti-nezaketi ve merhameti içimize bu gece yeniden doğmalıdır. Bu gece, O’nu sevmenin dille olamayacağını aksine bizi çağırdığı hayat verici hususlara, sünnetine ve güzel ahlakına uymakla mümkün olacağını idrak etmeliyiz. Yine bu gece o’nun sünnetine olan yakınlığımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Ayrıca Yüce Peygamber efendimizi çeşitli özellikleri ile mesela; bir baba, bir aile reisi, bir komşu, bir tüccar, bir idareci olarak yeniden ve tekrar anlamaya çalışmalıyız. Unutmayalım ki, o’nu gerçekten anladığımız ve yaşadığımız zaman buhranlarımız, sıkıntılarımız sona erecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle başta Tortumlu hemşerilerim olmak üzere bütün Müslüman kardeşlerimin kandilini tebrik ediyor, kandilin başta aziz vatanımız olmak üzere bütün bir âleme hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
14.02.2011 10:35:00