‘Small’ gruba karşı İstanbul Zirvesi

Başkan Erdoğan, ABD’nin başını çektiği ‘small grup’ adlı Suriye toplantısına Türkiye’nin çağrılmamasına tepki gösterdi, İstanbul’da Fransa, Almanya ve Rusya’yla düzenlenecek dörtlü zirveye işaret etti.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya programı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bu ay İstanbul’da, Almanya, Rusya ve Fransa’nın katılımıyla yapılacak dörtlü Suriye zirvesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, ABD’nin başını çektiği ve ‘small’ (küçük) grup adı verilen girişimle ilgili önemli saptamalar yaptı. Erdoğan şunları söyledi: “İdlib başta olmak üzere Suriye’yi konuşacağız. Amacımız daha olumlu istikamette daha iyi yere taşımak. Şimdi bir ‘small’ grup diye bir şey çıkardılar. ABD, Mısır, Suudi Arabistan, İngiltere, Ürdün, Almanya, Fransa toplam yedi ülke var. Yedi ülkeyle toplantıyı yapacaklar. Bu toplantılara Türkiye’yi çağırmıyorlar. Hatta hatta Suriye’yi çağırmıyorlar. Suriye hakkında toplantı yapıyorlar, Suriye bu toplantıda yok. O da Trump’ın düzenlemiş olduğu toplantı. Ben de Sayın Merkel’e bizimki de ‘smaller olur’ dedim.” 

TAKDİR VE ŞÜKRAN VAR

Almanya temaslarında Türkiye’nin İdlib’le ilgili girişimlerinin takdir ve şükranla karşılandığını aktaran Erdoğan, İstanbul zirvesinin detaylarıyla ilgili bilgi verdi: “Bu ay içerisinde fevkalade bir durum olmazsa dörtlü İstanbul Zirvesi’ni inşallah gerçekleştireceğiz. Macron ile görüştüm, o olumlu yaklaşıyor. 

Merkel de, ‘Ekim’in 14’ünde Bavyera seçimleri var, o seçimden sonra yapalım’ diye bir yaklaşım içerisinde. Süreci takip edeceğiz. Tarih belirlendikten sonra da o dörtlü zirveyi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu dörtlü zirveyi önemsiyorum. Bu önemli bir adım olacak.” 

 AMACIMIZ ÜZÜM YEMEKTi

Erdoğan caminin açılışı için gelen 10 binden fazla Türk’e kendisini doğrudan dinleme imkanı verilmemesini ve salon toplantıları için güvenlik gerekçesi gösterilmesini eleştirdi, “Bunu özgürlükle bağdaştırmak zor” dedi.  Avrupa’da İslam karşıtlığının büyük bir sorun olduğunu belirten Erdoğan “Bizim amacımız üzüm yemek. Camimizin açılışını en güzel şekilde yapalım dedik. Bunu da başardık” dedi. 

Almanya’ya 136 kisilik liste  

Almanya hükümetine iade için 136 isimden oluşan terörist listesi verildiğini belirten Başkan Erdoğan, ABD’ye de 20’nin üzerinde teröristin isiminin bildirildiğini söyledi.  

Hem ABD hem de Almanya’da FETÖ elemanlarının iadesiyle ilgili gelişme var mı? Can Dündar’ın da aralarında olduğu bir listenin Almanya’ya verildiği belirtiliyor. Kaç kişilik bir liste bu?  

İsimlerin tamamını bilmiyorum ama külliyetli bir liste. Gerek Almanya gerek ABD’ye bu listeler zaten zaman zaman veriliyor. Almanya’daki 136 kişilik bir liste. ABD’ye iletilen listede ise sayı o kadar değil. Almanya’ya PKK ile ilgili daha önce dört binin üzerinde ismin olduğu klasörler verilmişti. ABD’ye de 85 koli belge ilettik. Daha sonra Sayın Trump, belgelerden ziyade isimlerin iletilmesini istedi. Biz de isimleri İbrahim Bey’le Bolton’a ulaştırdık. 20’nin üzerinde isim bildirdik. Neler olacağını önümüzdeki süreç gösterecektir. Ancak bunların terör anlayışları bize oranla farklılık arz ediyor. Bu hususta bizim gibi bir sorun yaşamadıkları için bizi doğru anlama konusunda zorlanıyorlar. 

Almanya Cumhurbaşkanı’nın davetindeki konuşmanız sitemkârdı. Tartışmalı isimler de davet edilmişti. Alman siyasilerin konuşmasında kamuoyunun baskısının etkili olduğunu düşünüyor musunuz? 

O tür bir yaklaşım sergilenmesi çok şık olmadı. Biz sizinle görüşmeyi yapmışız, bu konuları da görüşmüşüz. Akşam yemeğinde yapılan bir konuşmada onları tekrar dile getirmenin gereği yoktu. Almanlar bile herhalde bundan rahatsız oldular. ‘Steinmeier yanlış yaptı, Erdoğan da haklı tepkisini ortaya koydu’ şeklinde konuşanlar olmuş. Biz, bizim ülkemizde bir misafirimizi yemeğe davet edip, ondan sonra böyle bir şeye girişimde bulunmayız. Dolayısıyla ben o tür bir üslubu şık bulmadım. 

Size düşen suçluları iade etmektir

Türkiye’de 5 yıl 10 aya mahkûm olmuş birinin hukukunu aramaya soyunuyorlar. Ne alakası var bunun sizinle? Aramızda suçluların iadesi anlaşması var. Size düşen onu bize iade etmektir. Ayrıca Türkiye’de tutuklu 5-10 Almanın kendilerine verilmesini istiyorlar. Almanya’da suç işleyen Türkler nasıl yargılanıyorlar ise bizde de suç işleyen kişi yabancı da olsa yargılanıyor. Kendilerine, Türkiye’nin de bir hukuk devleti olduğunu hatırlattım.

Euro 2024 kararını önemsemedim 

Euro 2024 Almanya’ya kaldı. ‘Lobiler etkili oldu’ iddiaları var. 

Açık konuşayım. Çok da önemsemedim. Bu hep böyle dönüyor. İki dünya kupasını veriyorsun, bir Avrupa kupasını veriyorsun. Aynı ülkede bunu yapıyorsun. Türkiye’ye gelince şöyle böyle diyorsun. Tesis ise bizim şu anda Almanlardan geri kalan bir halimiz yok. Çok modern ve kilometre olarak çok daha iyi tesislerimiz var. Hayırlı olsun. Neticede masraftan kurtulmuş olduk.  

Temasları artıracağız

Almanya’yla ikili ekonomik ilişkilerimizi daha da ileri götürebilme hususunda bir mutabakat sağlayabildik diyebilirim. Hazine ve Maliye, Ticaret ve Enerji bakanlarımız 21 Eylül’ de zaten buradaydılar. O zaman ön görüşmeleri yapmışlardı. 

25 Ekim’de Alman Ekonomi Bakanı büyük bir iş adamı heyeti ile ülkemize gelecek. Bu tür temasları artıracağız. 

MERKEL’E DAVET

Türkiye’de yatırımı bulanan Alman firmalarıyla çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Bu şirketlerin Türkiye’ye olan ilgisi memnuniyet vericiydi. Biz de onları teşvik etmeye devam edeceğiz. Sayın Şansölye’yi ve Sayın Cumhurbaşkanı’nı Türkiye’ye davet ettik, onlar da gelebileceklerini söylediler. İnşallah 2019 yılı içinde kendilerini Türkiye’de ağırlamak suretiyle bu kesintili dönemi geride bırakmış olacağız. 

YATIRIMLAR ÇOGALACAK

Almanya’daki iş dünyasıyla Schröder döneminden beri ilk kez bu boyutta bir toplantı yapılıyor. Büyük yatırımcılarla bir araya geldiniz. Yatırıma dönük bir karar çıktı mı? Türkiye-Almanya ekonomik ilişiklerinde nasıl bir tutum var? 

Bunların hemen hemen hepsi uzun yıllar Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler. Bunların yeni yatırımlara girmesini teşvik edelim istiyoruz. Siemens, Bosch, bunlar Türkiye’de 150 yıllık,130 yıllık şirketler. Otomotiv sektörüne yönelik bazı şirketler var. Tüm bu şirketlerle görüşmeleri yapıp, bunları yatırım ofisimiz vasıtasıyla yakın takibe alacağız. Gerek TOBB gerek DEİK ile temaslarını sağlayıp inşallah adımları atacağız. 

IMF’YLE HERHANGi BiR iŞiMiZ OLAMAZ 

“Bizim bu tür ziyaretlerde maksadımız, yabancı yatırımları ülkemize çekmek. Birilerinin iddialarının aksine IMF ile şu an herhangi bir işimiz olamaz. Şu anda ülkemizdeki durumu zaten toparlamaya başladık.” 

Bu ziyaretlere geliş sebebiniz belli ama Kılıçdaroğlu tarafından farklı yorumlandı. “Borç para için gidiyorlar” dedi. Nasıl değerlendirirsiniz? 

Gülünç. Birleşmiş Milletler’de yaptığımız konuşma ortada. Borç aldıysak nereden borç almışız bunu da söylesin. Bizim bu tür ziyaretlerde maksadımız, yabancı yatırımları ülkelerimize çekmeye yönelik adımlar atmaktır. Kaldı ki, biz görevi devraldığımızda hatırlarsanız Türkiye’nin IMF’e 23,5 milyar dolar borcu vardı. Kimler almıştı o borcu? Geçmişte CHP’nin de koalisyon ortağı olduğu dönemlerin bir borç yüküydü o. Bizim dönemimizde sıfırlandı o borç. Birilerinin iddialarının aksine, bizim IMF ile şu an herhangi bir işimiz olamaz. Biz şu anda ülkemizdeki durumu zaten toparlamaya başladık. Çok kısa zamanda bu sıkıntıyı atlatacağız, 2019’a da çok daha ciddi, çok daha farklı bir şekilde gireceğiz. 

Bütün delilleri teslim ettik 

Almanya’yla ilgili meselelerden biri de, PKK, FETÖ, DHKPC gibi örgütlerin Türkiye karşıtı eylemleri konusunda yeterince duyarlı davranılmaması. Alman makamlarının bunlara karşı daha etkin mücadele vermelerini bekliyoruz. Türkiye’de tutuklu bulunan bazı kişilerle ilgili onların söylediklerine karşılık olarak da, gerçek bilgileri bize sormalarının daha isabetli olacağını ifade ettik. Hadiseleri Türkiye’de kabine karşıtı ya da başkan karşıtı olanlardan dinleyerek değil, resmi kanallardan da dinlemelerinin daha doğru olacağını anlattık. FETÖ konusundaki yaklaşım farklılığı ortada. Yeterli delil olmadığından söz ediyorlar. Tüm delilleri kendilerine verdiğimiz halde, mahkeme kararlarını ilettiğimiz halde, yok sayılmasını anlamak mümkün değil. 

Trump onları da rahatsız ediyor 

Küresel düzlemde Trump yönetiminin, tek taraflı politikalarının Avrupa’da da rahatsızlık yarattığını görüyorum. Gerek AB gerek diğer bölgelerle işbirliğimizi güçlendirerek adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Merkel’le yaptığımız kahvaltıda tüm bu konuları ele aldık. Ağırlıklı konumuz ekonomiydi. Müşterek olarak neler yapabiliriz bunların üzerinde durduk. Bu konuyla ilgili Sanayi ve Teknoloji Bakanımız muhataplarıyla, Hazine ve Maliye Bakanımız muhataplarıyla çalışmaları yapacaklar. 

Çin duruş sergileyebilir 

Başkan Erdoğan, ABD’nin ekonomik terörüne karşı ülkelerin yakınlaşıp yakınlaşmayacağıyla ilgili soruya “Acaba? Acaba?” diye cevap verdi. Rusya, Çin ve Almanya’nın yakınlaşıp yakınlaşmayacağıyla ilgili de, Bu saydıklarınız arasında, şu anda bir duruş sergileyebilecek olan ülke belki Çin olabilir” dedi. 

Savunmada ortak adım

Savunma sanayine yönelik birçok adımları atabilme şansımızın olduğunu görüyorum. İleri teknoloji konusunda birçok adımları atabileceğimizi görüyorum. Aynı şekilde Sağlık Bakanlıkları olarak da müşterek bazı adımları atabileceğimizi görüyorum. MR, tomografi gibi araç gereçleri var. Bunların birçoğu Siemens’le ilgili. Bunu da Siemens’in başkanıyla görüşme imkânımız oldu. Belki bunların Türkiye’de ortak üretimi söz konusu olabilir. Değişik yerlerde Siemens’in de bazı yatırımlara girme imkânı olabilecek. Merkel’le kahvaltıda, raylı sistem konusunu da kendileriyle konuştuk. Notlarını aldılar. 

(Akşam)

01.10.2018 10:39:00