Ramazan KARATAŞ
Yaklaşık bir hafta önce Yakutiye Medresesi'nde açılan sergi adından söz ettiriyor. Sıra dışı Ressam Ahmet Sula Yakutiye Medresesi'nde sergilenen eserleriyle büyük beğeni topladı. Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nde görevli polis başmüfettişi Ahmet Sula, asıl mesleği olan polislikten ziyade eserleri ve sanatıyla anılmak istiyor.
Anlatımı, konuşması ve vücut dili ile sergisine gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere eserlerini tanıtırken adeta kendinden geçen ve sanatını yeniden icra etmenin hazzını yaşayan Ahmet Sula , "söz, resim ve yazı sanatını " tek manada şekillendiriyor.
İlk sergisini Türk İslam Eserleri Müzesi'nde Sultan Ahmet'te açan ressam Ahmet Sula 18.kişisel sergisini Yakutiye Medresesi'nde 'Kelimenin Kalbi " adıyla açtığını söyledi.
Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü polis baş müfettişi olan Ressam Ahmet Sula'nın, söz, resim ve yazı sanatını bir arada şekillendirdiği "Kelimenin Kalbi" sergisine vatandaşların ilgisi yoğun oldu. Çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu ziyaretçiler arasında akademisyenler,öğretmenler, memurlar, yerli ve yabancı turistler eserlere hayran kaldı.
Sanatını daha çok tarihi mekanlarda sergilemeye özen gösterdiğini belirten ressam Sula halen Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nde polis başmüfettişi olarak görev yapıyor.
Ama
o, çocukluğundan beri ilgi duyduğu şiir,resim ve hat sanatını tek çalışmada buluşturarak şehir şehir geziyor. Eserlerinde hat sanatı, resim ve şiir üçlemesini felsefik bir bakış
açısıyla harmanlayan, çizdiği her tablonun şiirini yazan Sula, sergiyi
gezenlerin kendisine "Siz bir
emniyet müdürü olduğunuz halde nasıl böyle güzel eserler üretiyorsunuz ?" diye
sorduklarında bunu şöyle
cevaplandırıyor:
"Çocukluğundan beri hat ve resim sanatına ilgim var. Duygularımı, söze ve yazıya
dökerek şiir yazmayı seviyorum böylece icra ettiğim yüzeysel sanatımla maddenin ruhuna iç yolculuk yapıyorum.
Karşınızdaki her nesnenin bir ruhu var ben sanatçı olarak bir taş ile
konuşabiliyorsam insanların kalbine ulaşmayı ve onları kendi kalbimden haberdar
etmeyi de bilirim, dedi.
Ressam Sula ; İlkokuldan beri sanata bir yatkınlığım var bu ailemizde de var. Resim tiyatro halk müziği , hat bunlarla başladım.Yıllar içerisinde ben bunları hep devam ettirdim. Resim çizdim deneme ve şiirler yazdım, hat ile uğraştım.Bir gün Ankara'da Haluk Hatipoğlu diye bir ressamla tanıştım.Onun resimlerimi değerlendirip bana bir ufuk göstermesi benim kabuğumu kırmama ve iddialı olmama yol açtı.
Bana dedi ki bütün bu çalışmalarını bir eserde toplasana yani sözü , güzel yazıyı ve resmi .. Ben bunları toplayınca çok beğendi . Bir müddet sonra bana beni geçtin dedi.Estağfurullah hocam dedim, yok dedi beni geçmen lazım geçtin. Bende hocamı örnek alarak şimdi beni geçecek birini yetiştirmeyi dert ettim kendime.
Hocamın yönlendirmesi ile eserlerimde üç farklı sanat dalı tek çalışmada buluşmuş oldu. Dünyada bunun örneği yok. Bu bize özgü bunun başka örneği yok çünkü böyle bir tarz yok.Dünya çapında iddialı eserlerimiz bize özgü.
Ve nihayetinde emeklerimin sonucunda çalışmalarımda" söz resim ve yazı " üçü bir arada tek dalda buluştu.Üç farklı sanat dalı tek çalışmada buluştu.
İnsan bir çok iç dünyadan oluşuyor; işitsel,matematiksel, dokunsal, görsel burada hepsine hitap eden ürünler var bu yüzden çalışmalarımın bir sözü bir iddiası var. Bu tablolar bir kitap gibi karşımda duruyorlar. Bakan insanlar okuyor, görüyor ve düşünüyorlar, eserlerim üzerinde.
Ben 15 yıldır ürettiğim şeyin bir sözü ve iddiası olsun istiyorum. Ürettiğim şeyin bir sözü olsun bir şey söylesin , diye çabaladım.
Erzurum da hem halktan hem de siyasi camiadan buraya gelip benimle tanışan sanat sever ziyaretçiler içinde iki profili çok sevdim. Birincisi düşünüp fotoğraf çekip sohbet edenler,ikincisi eserleri derinlemesine inceleyince ağlayanlar yani hissedenler. Bu ikisini burada gördüm, hem halktan hem de tüm farklı camialardan gördüm.
Öte yandan sergiye sadece zaman geçirmek ve gezmek amacıyla gelenler yani diğerleri aksesuar arıyor, sanat eseri aramıyor bunu burada çok az gördüm. Buda bana Erzurum da sanata ve sanatçıya değerin yüksek olduğunu gösterdi, bu profil beni çok mutlu etti.
Sıra dışı ressam Ahmet Sula; düzgün Türkçesi , akıcı üslubu ve etkileyici vücut dili ile çalışmalarını sergilediği tarihi Yakutiye Medresesi'nde ziyaretçilerine eserleri hakkında bilgi verirken aynı zamanda hemen orada kendi eliyle yazdığı hat sanatından oluşan ürünleri hediye ediyor.
Bir ay önce emniyetteki görevi gereği Erzurum'a geldiğini Çifte Minareler, Üç Kümbetler,Yakutiye Medresesi , Ulu Cami ve Lalapaşa Cami'sini gezdiğini aktaran ressam Sula, Erzurum'un tarihi dokusundan çok etkilendim.Bu tarih kokan Dadaşlar şehri 'bana gel dedi, ben de geldim'.Ayrıca Erzurum'da görev yapan meslek büyüğüm çok değer verdiğim ve saygı duyduğum il Emniyet Müdürü Mehmet Aslan ağabeyimin davetine icabet ettim.
Güzel yazı , resim ve şiirlerimden oluşan üç sanat dalını tek çalışmada birleştirdim.Tablolarım özellikle gençlere büyük düşünmeleri için sesleniyor.Amacım sanatımla insanların kalbine dokunmak ,Takdir edilmek gibi bir derdim yok.Eserlerim Türk ?İslam değerlerine tasavvufi ve felsefi bakış ve okumayı anlatıyor.Çünkü bir eserin sanat değeri kazanmazsı için bir mesaj vererek kalbe dokunuşu olmalı.Tablolarım sadece bir cisim değil, her biri ayrı bir ruh ve mana taşıyor.Bunun için hepsini insanların kalbine ulaşma vasıtası olarak görüyorum.
Ressam Ahmet Sula;ben buraya bir polis başmüfettişi kimliğinden ziyade bir sanatçı olarak geldim özellikle gençlerle buluşmamı sağlayan ve tarih kokan Dadaşlar diyarında yaptığım sanat etkinliğime destek veren; başta Erzurum Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü ve belediyeler olmak üzere tüm Erzurum halkına teşekkür ediyorum dedi.
23.05.2017 10:18:13