SAVAŞ GERÇEĞİ

İnsanlık tarihi insan adına utanılacak katliamlarla doludur.

İnsanlık tarihi insan adına utanılacak katliamlarla doludur. "Kahramanlık" adı altında binlerce vahşete şanlı tarih diyen tüm toplumlar acılarından ders çıkarmış olsaydı bugün dünya ayrı bir güzelliğe bürünecekti. Oysa hala bu mentalitede olan toplumlar anlamsız savaşlar verip onbinlerce cana mal olan hesaplaşmalarla gurur duymakta ve hergün biraz daha çıkmaza girmektedirler.Ölenlerin ve öldürülenlerin insan olduğu ve birbirlerinin yokluğunda varlıklarını ararken yok oldukları bir mirasın varisleriyiz hepimiz.Ülkeler sınırlar, dinler, ırklar bir bütün olarak var olmuş insanları uçsuz bucaksız gökkubbenin altında kafeslere hapsetmişlerdir.
Özellikle bugün doğu diye tabir edilen ortadoğu sayısız devlet ve saltanatların köleleğini yapan insanların dramı ile hikayeleri ile sarsılmış ve bu sarsıntının enkazını hala kaldıramamaktadır.Sarayların ihtişamı, halkın sefaleti üzerine kurulduğu için her ne kadar yıkılmaz görünseler de hep kaygılı ve bıçak sırtında bir yaşam sürmüşlerdir.Ve hala bu saltanat geleneği aynı aymazlıkla devam etmektedir.Güçlü devlet aldatmacaları güçsüz halkların varlığını sömürmekte yok oluşlarını çabuklaştırmaktadır.
Hiçbir savaş yoktur ki o günün ürünü olsun. savaşlar ya geçmişin öcü yada geleceğin planlarıdır. bu kısır döngüyü birkaç kişi planlar binlerce masum ölür ve birkaç kahraman saltanatını sürer. Aslında savaşların hiçbir zaman kazananı olmaz sadece kaybetme merasimi ertelenir.
Batı,Yani ağırlıklı olarak Avrupa dediğimiz medeniyyetler birliği. Daha yakın yüzyıla kadar sayısız savaş ve katliamlarla inlerken bugün aralarındaki sınırları dahi kaldırabilmiştir. İkinci dünya savaşına kadar sayısız sefaletle sadece savaşarak bütün varlığını tüketmiş kötü tecrübelerinden çıkardığı dersle liderlerini, çıkar guruplarını ayıklamış ve kendi hakimiyetlerini kuran insanlar olarak rahata refaha ve karğaşaya son vermeyi başarabilmiştir. İnsanların savaşarak kaybettiğini barışarak kazandığını belgelemiştir.
Ortadoğu şu anda Avrupa'nın 1800 ve 1900 lü yıllarda ki anlamsız savaşlarını tekrar ededurmaktadır. Ve durmadan birbirlerini telef ettikleri savaşların henüz tam sebebini bilmemektedirler. Birkaç ruh hastası liderin peşinde onları koruma adına kendi can ve mallarından olmalarının akli bir izahı yoktur. Her iki tarafın, Allahuekber nidası da ayrı bir patolojidir .Allah yarattığı varlıkları savaşın emri ile bölmez. Bu O'nun Sonsuz kudretine aykırıdır.
Elbet birgün bu saçmalığın farkına varacak tüm insanlar. kendilerini Allah değil de bir kaç düzenbazın savaştırıp kendi tahtlarını korudukları gerçeğinin. İşte o günler insanın ortak olduğunu anlayacaklar. Heyhat ki bunca kayıp bunca ayıp beyhude yaşanmış olacak. En azından biz barışseverlerin hakkı yenilmiş olarak.
"Kurtulun liderlerinizden kurtulursunuz kederlerinizden."


31.10.2016 09:01:36