Dinimizdeki kardeşlik,birlik,beraberlik ve dayanışmayı en güzel anlatan camilerdir.Çünkü camilerde;dil,din,ırk,renk ayrımı;zengin fakir,amir,memur,makam,mevki farkı gözetmeden,bir olan Rabbimizin huzurunda saf saf namaza duruyoruz.İbadet ediyoruz,dua ve niyazlarda bulunuyoruz.
Bu sebeple camiler,tarih boyunca millet hayatımızda büyük tesirler meydana getirmişler ve günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmişlerdir.Din nasıl insanın yaratılışından itibaren varsa ve sosyal bir ihtiyaçsa,dini hayatımızın bir bölümünün tatbik sahası olan camiler de bir ihtiyaçtır.Aynı zamanda camiler sosyal ve toplumsal hayatımızı ve hatta yaşayışımızı yönlendiren kutsal mekanlardır.
Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hak; “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden,namazı dosdoğru kılan,zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder,inşa ederler.İşte onlar doğru yolda bulunanlar olabilirler’’(Tevbe – 18)buyurmaktadır.
Bu ayetten ilham alan Müslümanlar gittikleri her yerde bir çok camiler inşa etmişlerdir.Hatta ecdadımızın ikamet ettikleri yerlere baktığımızda cami,medrese,hamam,üçlüsünü görürüz.Kalpleri aydınlatan medreseler,dış temizliğimizi tamamlayan hamamlar adeta ecdadımızın tarihteki mühürleri olmuştur.
Onun için milli şairimiz Mehmet Akif İstiklal Marşında;
Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli,
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
diyerek, camilerin milli fonksiyonunu ve millet hayatındaki yerini en güzel bir şekilde ifade etmiştir.
Dinimizin sembolü,günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan camilerimizle ilgilenmek bütün Müslümanların görevidir.Camilerin milli fonksiyonunu,toplum hayatındaki yerini düşünerek ,içlerinde ibadet ettiğimiz yerlere kendi evlerimiz gibi bakalım.
……Ve Din Görevlileri
Bütün din görevlilerinin ortak adı ;İMAM
Bütün manası içinde gizli,önder…
Namazı zamanı cami açan,namazdan sonra kapayan değil,ömür boyu kapısında,gönlünü açık tutan insan…
GAZALİ İmamdı,EBU HANİFE büyük imam…
İmamlık bir meslek midir?Öyle ise ulaşılacak en yüce meslek…..
Mihrapta,rahnede,kürsüde…..Ama her zaman milletin önünde…….
Bazen sabana da yapışır,körüğe de…..
SÜTÇÜ İMAM gibi tetiğe de
İstiklal harbimizi başlattı, Oda imamdı.
Zulme sıkılan kurşun,karanlığa yakılan ışıktır…..
İlim postu ise en yakın dostu…
Allah Resulü varken kimse “imam’’olmadı.
Çünkü O “İMAMDI’’dı.
Sağlığında bu emaneti ümmetin en faziletlisi aldı.“SIDDIK’’ismi ondan kaldı.Ne Hz.Osman’a kalkan kılıç,ne Hz.Ali’ye saplanan hançerdir.Ümmetin kavgasında o “hakem’’dir.
Saltanat dövüşünde Akşemseddin’dir.İmam günah listesini tutan değildir.Günahları yuyan,yıkayandır.Kara Cehennem’e odun değil,Ak Cennete kamil insan hazırlayandır.
İmam,sarığı gibi gönlü de ak insandır.
"Yapılan programlar çerçevesinde, camileri ve din görevlilerinin toplumdaki yeri ve önemi, din hizmetlerinin sorunları v.b. konuları ele alınacaktır.
Rize İl Müftülüğü olarak bu hafta çerçevesinde 04 Ekim 2010 Pazartesi günü saat 08.30'da Cumhuriyet Dönemi İlk Müftülerinden Kösezade Hasan Efendi kabri başında ziyaret edilecek,ardından Rize de bir ilk olacak olan,1981 yılından itibaren Rize de Müftülük yapmış Selahattin KARAHOCAGİL (Emekli Müftü) ,İsmail CÖMERT (Emekli Müftü),Namık HİSAR (Emekli Müftü),Haydar SADIKOĞLU(Emekli Müftü),İsa SAİM (Kırklareli Müftüsü),Zeki SAYAR (Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi)’ın katılımıyla aynı gün saat 09.00 da İsmail Kahraman Kültür Merkezinde İlde görev yapan Din Görevlileri ile “Din Hizmetlerinin ve Camilerin Önemi,Halkımızın Din Görevlilerinden Beklentileri” konulu bir panelle bir araya gelecek.
Bu vesile ile “ Camileler ve din görevlileri haftasının insanımız ve toplumumuz, din hizmeti veren din görevlileri için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum .dedi