Erzurumlu ünlü iş insanı İbrahim Polat vefat etti. İbrahim Polat'ın cenazesi, 28 Temmuz Pazar günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı Aile Kabristanlığı’na defnedilecek.
Polat Holding'in kurucusu ve Galatasaray Kulübü eski başkanı Adnan Polat'ın babası iş insanı İbrahim Polat yaşamını yitirdi.
Türkiye'nin köklü şirketlerinden biri olan Polat Holding'in kurucusu iş insanı İbrahim Polat 93 yaşında yaşamını yitirdi.
İş insanı ve Galatasaray eski başkanı Adnan Polat'ın babası olan İbrahim Polat'ın cenazesi pazar günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak namaz sonrasında Zincirlikuyu'da toprağa verilecek.
İBRAHİM POLAT KİMDİR?
1955 yılında açtığı müteahhitlik firması ile Türkiye’nin en köklü işletmelerinden birinin temelini atan Sayın İbrahim Polat, 1931 yılında Erzurum Aşkale’de doğdu.
Genç yaşta müteahhitliğe başlayarak ilk firmasını kurmuş ve İstanbul’da çok sayıda seçkin binaya imza attı. 1972’de İzmir’de Ege Seramik Fabrikalarını kurarak başladığı sanayi sektöründeki girişimlerine daha sonra seramik sağlık gereçleri, madencilik ve enerji alanlarını da katan Polat, 1993 yılında İstanbul Polat Renaissance Hotel ile turizm sektörüne de giriş yaptı.
GALATASARAY'DAN BAŞ SAĞLIĞI MESAJI
Polat Holding'in kurucusu olan 93 yaşındaki İbrahim Polat'ın vefatıyla ilgili olarak, Galatasaray Kulübü'nden başsağlığı mesajı yayınlandı. Mesajda,
"Kulübümüzün eski başkanlarından Adnan Polat’ın babası İbrahim Polat’ın vefat ettiği haberini derin üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.
Merhumun cenazesi, 28 Temmuz 2024 Pazar günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı Aile Kabristanlığı’na defnedilecektir.
Merhuma Allah’tan rahmet, Polat ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz." denildi.
İBRAHİM POLAT'TAN GERİYE ALTIN DEĞERİNDE ÖĞÜTLER KALDI
"Alnımın Teriyle" kitabında İbrahim Polat, şu öğütlerde bulunmuştu:
“Mutlu olmayı bileceksin. Ben her an için mutluyum. Sağlıklı olduğum için, hiçbir yerim ağrımadığı, istediğimi yiyip içebildiğim, istediğim yerlere gidebildiğim için mutluyum ve bunun için Allah’a çok şükür diyorum. Şükredersen Allah daha çok verir. Kimsenin hakkını yemediğim için mutluyum. Kötülük yaparsan kötülük beklersin. Hiç kimseye kötülüğüm dokunmadığı için düşmanım da yoktur."
“Kibirli olmayacaksın. Çaycısından, işçisinden genel müdürüne dek bizimle çalışan herkes istediği zaman benimle görüşebilir. Hepsiyle görüşüp dertlerini, isteklerini ciddiye alırım. İşçiyle işçi, patronla patron olurum. Allaha şükür elim var, şoföre kapımı açtırmam. Kula kulluk etmek de ettirmek de günahtır.”
“Hoşgörülü olacaksın. Bir insan bir kusur işlerse onu bir kez affederim. İkinci sefer de affeder, uyarırım. Derim ki, kapı dururken sen pencereden giriyorsun. Ama üçüncüsünde yollarımız ayrılır. Patronun gözünün birisi kördür, kulağının birisi sağırdır. Bu devirde yaşamak için duymayacaksın, görmeyeceksin. Yaşamak için, idare etmek için, anlaşmak için başka çare yok.
“Muhtaç olana yardımı unutmayacaksın. Günde dört kap yemek yiyeceğine iki kap ye, ikisini de yiyemeyenlere ver, huzurlu olursun. Allah sana veriyor, sen de onlara vereceksin.
“Çalışmak güzeldir. Bir yerde sabahtan akşama dek yatsan hasta olursun. Hangi işi severek yapıyorsan o iş iyidir. Ama hangi iş olursa olsun başında durman gerekir. Uzaktan kumandayla iş yürümez. İşle özel hayatı birbirine karıştırmamak gerekir.”
“Dostluğun araya girdiği işten kar edilmez. Olumsuz bir durumda yüzün tutmaz, bir şey söyleyemezsin. O da kusurunu görmez, böylece zarar edersin. Babam da olsa işime kimseyi karıştırmam.“
“Yalan söylemeyeceksin, hırsız olmayacaksın, olduğun gibi görüneceksin. Bir insan yalan söylemezse hiçbir kötülük görmez. Bir işten zarar ettiğin zaman o işin üzerine gitmeyeceksin. Zararın neresinden dönersen kardır. İnatla iş olmaz. Düşünüp taşınıp karar vermek gerek. Ani kararlar zarardır. Biz de gençken ani kararlar veriyor, ama sonra zarar ediyorduk. Böyle öğrendik.”
“Eleştiriye açık olacaksın. Hepimiz insanız ve yanlış yapabiliriz. Her şeyde el birliği, güç birliği gerek. Bir kişi tek başına hiç bir şey yapamaz. Bu, hayatın her kademesinde de böyle. Geride başkasını yetiştireceksin. Zamanı geldiğinde sen gidersin, çocuğun gelir. O da gider, onun çocukları bayrağı devralır.”
27.07.2024 10:39:31