"Türkiye'ye gitmeyin, orada terör var" diyen ön yargılı ve kötü niyetli çevrelere rağmen dün Erzurum'da huzur ve güvenlik hakimdi.
Bu sayede bir kez daha sporun evrensel gücü, Anadolu'nun çatısı Erzurum'da meşale olup yandı ve tüm dünyayı aydınlattı.
Dün Erzurum'da hava soğuktu; tam da şairin dediği gibi yiğitlerin bıyıkları buz tutmuştu. Fakat insanı kaskatı kesen bu soğuğa rağmen Erzurumlunun ve onlarca ülkeden gelerek yarışmaya katılan sporcuların yüreği öylesine sıcaktı ki, Olimpiyat Bayrağı taşınırken, sanki de güneş doğmuştu. Çünkü, O bayrağı taşıyan gençlerin dilinde tek bir slogan vardı:
Savaşlar dursun, tüm insanlığı dostluk ve kardeşlik kuşatsın!
Erzurum, 2011 Uluslararası Üniversitilerarası Kış Oyunları'ndan tam 6 yıl sonra dün de Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali'ne evsahipliği etti.
Kazımkarabekir Stadyumu'nda tutuşturulan meşale öyle bir aydınlık ve öyle bir sıcaklık yaydı ki, görmek ve duymak isteyen her kim varsa, dünyanın dört bir yanından bu muhteşem seremoniyi gördü.
60'ı Erzurumlu gençlerden oluşan toplam 180 dansçının şov yaptığı açılışta, bütün insanlığa ortak bir mesaj verildi: Dilimiz, derimiz, dinimiz, kültürümüz, coğrafyamız ne olursa olsun; değil mi ki, hepimiz insanız ve şu halde kardeşiz.
Biz, yani Palandöken gazetesi dün açılışı yapılan müsabakaya bakarak, "bardağın yarışı boştu" diyenlerden olmayacağız. Zira bardağın yarısının dolu olmadığını görenlerin bu ülkeye
bugüne kadar hiç bir katkı sunmadıklarına şahidiz.
Vali Seyfettin Azizoğlu'ndan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'e, devamında da Sağlık Bakanı Recep Akdağ'dan, Spor Bakanı Akif Çağatay'a kadar, dün bu anlamlı gün için konuşan yetkililerin bir tek ortak dili vardı: Kardeşlik kazansın.
Tarihimizin sembolü olan çift başlı kartalın öne çıkarıldığı açılış seremonisinde, ne Mevlana unutuldu, ne de bu topraklara rengini veren Milli Mücadele... Dün yapılan açılış töreninde,
23 Temmuz 7 Ağustos tarihleri arasında Erzurum'da toplanan ve Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlık ettiği Erzurum Kongresi'ne özel bir anlam yüklendi. Erzurum Barı'nın yanı sıra, savaşırken bile centilmenliğin elden bırakılmadığı cirit'ten en güzel örneklerinin sunulduğu törende, yurdun dört bir yanından yansıyan ve bizi biz yapan esintilere yer verildi.
Hani büyük şair Yahya Kemal Bayatlı diyordu ya, "Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik."
Dün tam da Erzurum'da şairin dediği oldu.
Erzurum öyle sıcaktı ve öyle içtendi ki, hiç bir ordu gelse de bu insanlık abidesini yıkamazdı. Çünkü dün Erzurumlu çocuklar gibi şen ama cengaverler gibi de tetikteydi. Biz dün başlayan ve bir kaç gün devam edecek yarışmalarda belki madalyaları toplayama biliriz, çok da önemli değil bu... Zira özelde biz Erzurumlular, genelde de Türkiye olarak istiyoruz ki en iyi olan kazanırken insanlık kazanmış olsun.
13.02.2017 01:39:02