On Beş Buçuk Saat

Sayıları  bir  buçuk  milyara  varan müminler, bütün dünyada, Ramazan?a   giriyorlar.

Çarşı ve pazarlarda acayip bir telaş var?

Marketleri  dolduran  bir  yığın  insan, kıtlıktan çıkan bir toplumu andırıyor.

Her  taraf  iftarlıklarla dolu.

Hanımlar, bir Ramazan boyu, pişirecekleri yemekleri düşünmekte?

Evdeki   buzdolabı  ve kiler ,şarküteriye dönmüş  adeta.      

İsraf,  had safhada.        

Gazetelerde  ve  dergilerde  bile telaş var? Ramazan sayfaları, Ramazan  ilaveleri, ??imsakiyeler?? hazırlıyorlar.

Anlaşılan,  birçoğu,  Müslüman  bir ülkede bulunduğunu  ve  Müslüman  okuyuculara  hitap etmekte olduğunu,  ancak  bu ayda  idrak edebiliyor.

Ne yapsınlar ??tiraj   meselesi???

Televizyonlar   da  bir  alem.

On bir ay ??uydurma  haberler??  ve  ??yersiz  münakaşa  ve meseleler?? ile  Müslümanları  çileden çıkarmak  için ellerinden  geleni  yapmaya çalışanlar;  bu  ayda  tövbekar  olmuşçasına  İslam?a  ve Kuran?a  hizmet (!) ediyor.

Şarkıcılar, bir  aylığına  mevlithan   olmuşlar?

*******

Oruç;  hassas  ve  saygın bir ibadettir.

Önceleri  ??Şer?i  bir  özre??  binaen  oruç  tutamayan  Müslümanlar,  oruçlarını,  mümkün  mertebe  gizli  yerler;  oruçlu  insanlara  olan saygılarını  bu şekilde  ifade ederlerdi.        

Gayr-ı  Müslimler  bile, tamamen  gönül  rızaları ile bu  ölçülere  riayet  ederler;  müminleri  rahatsız etmemeyi  en  azından  bir  nezaket  ve  insanlık borcu  bilirlerdi. 

Zaman  değişmiş,  ölçüler, allak  bullak  olmuştu.

Bırakın  gizli oruç  yemeyi,  içtikleri  sigara  dumanlarını,  sırf  bizi  tahrik  etmek  ve  hadise  çıkarmak üzere,  yüzümüze  doğru  üfleyen  ukalaları  hatırlıyorum.

Metropol  şehirlerde  durum  daha  da  vahim.

Cadde  boyu  sıralanan  lokanta  ve  büfelerde  yeme  içme  hizmeti  hiç  durmadan  devam  ediyor; garsonların  ??buyurun?? çekmesiyle   oruçlularla  resmen  dalga  geçiliyordu.

Sırf  Ramazan  ayına  mahsus  olmak  üzere  oruç  tutmayan  gençlere,  ucuz  tarife  üzerinden  ??içki satan??  yerler  bile  vardı?

******

Güzellikler  de  vardı  elbet , memleketim  Ramazanlarında.

Mesela  henüz  sekizine  basmış  çocuklar,  belki  de  ??ilk  oruçlarını??  tutmak  için  sabırsızlanıyordu.

Yaşlılar  ve  hastalar, eski  Ramazanları  özlüyor;  imanlı  gençler  ve  sağlıklılar, bu  bereketli  ayı, en  iyi  şekilde  değerlendirmek  için  gayret  gösteriyorlardı.

Camiler  ve  minareler  aydınlatılıyor, mahyalar  insanlara  mesaj  vermek   amacıyla  hazırlanıyordu.

Güzel  sesli  hafızlar  rahlelerin  başına  geçmiş  Kur?an  okuyor;  vaizler  ve  İmam-Hatipler  Ramazanın  bereketini   yeniden   duyurmaya  azimli  görünüyorlardı.

İhtiyaç  sahipleri  bu  ayda  daha  sık  gözetiliyor; yapılan  yardımlarla  ihya  olunuyordu.

Velhasıl?

Samimi  insanlar  gayret  gösteriyordu  yine.                                                               

 Otuz  üç  yıl  öncesini  hatırlayarak.

Ağustos  sıcağında,  yirmi dört  derecede.

Mükafatını  Rabbinden  umarak,

On  beş  buçuk  saat  oruç  tutuyordu?

Abdurrahman  KARAL

Fikir ve Düşünceleriniz için abdurrahmankaral@hotmail.com