İl Müftülünce düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşları ziyaret edildi.
İl Müftü Yardımcısı Ali Gülden 14–20 NİSAN 2011 tarihleri arası “Kutlu DoğumHaftası” olması münasebetiyle, kamu kurum ve kuruluşları müdürlerini ve personellerini makamında ziyaret ederek gül takdim etti.
Müftü Yardımcısı Ali Gülden açıklamasında; Kutlu Doğum Haftası nedeniyle kamu çalışanlarını ziyaret edip, etkinliklere davet ettiklerini ve gül ve broşür dağıttıklarını söyledi.
Gülden; “Bu hafta içerisinde milletimizi bir arada tutan, kaynaştıran, ortak hedeflere yönelten, güç kaynağımız olan İslamiyet’in daha iyi anlaşılması gerek. Dinimizin bütün güzelliklerini peygamberimizde görmek mümkündür. Peygamberimiz (S.A.V.) sadece Müslümanlar için değil, bütün beşeriyet için model konumundadır. Yapacağımız etkinliklerde geniş katılımların olacağını bekliyoruz” dedi.
NEVŞEHİR TİCARET MESLEK LİSESİNDE KONFERANS DÜZENLENDİ Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü işbirliği ile Ticaret Meslek Lisesi konferans salonunda “Hz. Peygamber ve Gençlik” konulu konferans düzenlendi. Konferansa İl Müftülük Vaizi Melahat Turşucu konuşmacı olarak katılırken, Ticaret Meslek Lisesi Müdürü Seyrani İpek, Müdür Yardımcıları, Öğretmenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Sunuculuğunu meslek dersleri öğretmeni Mehmet Şentürk’ün yaptığı programın açılış konuşmasını yapan Ticaret Meslek Lisesi Müdürü Seyrani İpek; “Sevgili Öğrenciler! Hz. Peygamber Efendimizin doğumu hayatımızda en önemli bir yer tutmaktadır” dedi. Müdür İpek; “14-20 Nisan tarihini içerisine alan haftayı “Kutlu Doğum Haftası” Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin doğum günü olarak kutluyoruz. Hafta olarak kutlanmasının amacı, Hz. Peygamber (S.A.V.)’i anarken anlamaya çalışmaktır. Allah Teala Kur’an-ı Kerim’de Peygamberimize hitaben, “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik buyurmaktadır. Sevgili Peygamberimiz de kendisinin rahmet Peygamberi olduğunu ve bu rahmeti yeryüzünde yaymak için gönderildiğini ifade etmiştir. Onun özü, sözü, hareket ve davranışları yaratılışına ve gönderiliş amacına uygun olarak bütünüyle rahmet ve merhametin yansımasıdır” diye konuştu. Okul Müdürü Seyrani İpek’in konuşmasının ardından 11/A sınıfı öğrencisi Özge Yeler “Yağmur” adlı şiiri, 10/A sınıfı öğrencisi Ayşegül Uluçay ise “Ey Güzel İnsan” isimli naatı şerifi okudu. Programa konuşmacı olarak katılan Müftülük Vaizi Melahat Turşucu Gençliğin Önemine değinerek şunları söyledi; “Kur’an’da genç dendiği zaman akla iki önemli isim ve bir de isimsiz kahramanlar gelir. Hz. Peygamberin hayatını ve sahabeyi düşündüğümüzde, her nedense hep olgun ve yaşlı insanlar canlanır zihnimizde. Kırk yaşındayken Peygamberlik görevine başlayan Hz. Peygamberin etrafındaki ilk Müslümanlara baktığımızda, onlardan çoğunun gençler olduğunu görürüz. Oysa ashabın önde gelenleri bütünüyle genç. Nitekim ilk Müslümanlardan birkaç kişi, elli yaş civarında, birkaç kişi otuz beş yaşın üzerinde, geri kalan çoğunluk ise otuz yaşın altında bulunuyordu. Hz. Ali 10, Zeydb. Harise 15, Abdullah b. Mes’ud ve Zübeyr b. Avvam 16, Talha b. Ubeydullah, Abdurrahman b. Avf, Erkam b. EbiT-Erkam ve Sa’d b. Ebî Vakkas 17, Mus’ab b. Umeyr 18-20,Abdullah b. Ömer 13, Cafer b. Ebî Tâlib 22, Osman b. Huveyris, Osman b. Affan, Ebû Ubeyde ve Hz. Ömer 25-31 arası” dedi. Turşucu şöyle devam etti; “Ne garip ve acayiptir ki, bugün İslâmiyet semasını yıldız yıldız süsleyen o gençlerin isimlerini andığımızda, pek çoğumuzun hayalinde kırlaşmış gür sakallarıyla asalarına dayanmış yaşlı insanlar beliriyor. Sanki İslâm yaşlılara gelmiş ve ancak yaşlıların destek verdiği bir dinmiş gibi zannediliyor. yaşlandığında, onyedi yaşında, fidan gibi bir genci hayaline getiriyor? Hayalimizde hep yaşlı ve mütevekkil bir kimse olarak canlanan Hazreti Ebu Bekir bile, İslâm nuruyla nurlandığında sadece otuzsekiz yaşındaydı. Zübeyr b. Avvam, İslâm ile şereflendiğinde müşrik amcası tarafından hasırlara sarılıp ateşe verildi. “Muhammed’in dininden dön, seni bırakayım!” diyen amcasına, “Yanıp kül olacağımı bilsem de dönmeyeceğim!” diye cevap veren Zübeyr, bu olay sırasında sadece on iki yaşındaydı. Turşucu; “Ne mutlu Peygamber’in bilincine, ashabın futüvvetine, mürüvvetine; vefasına, gözü pekliğine sahip olanlara! Ne mutlu nerede durduğunu, nereye gideceğini, nasıl gideceğini bilenlere! Ne mutlu hesabını, kitabını yaparak başlayabilenlere, yola koyulabilenlere, yolda olabilenlere! Ne acı durduğu yeri, karar kılacağı mekânı, tâbi olacağı kılavuzu, uyacağı hesabı, okuyacağı kitabı bulamamış olanlara!” diye konuştu. Okul öğrencilerine Müdür Yardımcısı Muhammed Orçin ve öğretmenler tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından Peygamberimizin Hayatı, En Güzel Örnek Hz. Peygamber, Peygamberimiz Hz. Muhammed ve Ölüm ve Ötesi Sonsuz Hayat, isimli kitaplar, gül ve gül lokumu takdim edildi.
21.04.2011 02:21:00