Milyarlık Oruçlar...

Sevgili Dostum;

 

Bu yıl yine kavrulan yüreklerimizi, mübarek Ramazanın rahmet ve mağfiret rüzgarları serinletirken ben de seni düşünmeye başladım. Hani daha Mübarek Ramazan gelmeden demiştin ya ‘Bu sıcaklarda nasıl oruç tutacağız.’ Sen böyle deyince Rahman ve Rahim olan Rabbimizin mübarek ayetleri yetişti imdadıma. ‘Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir. Bizim için kolaylık dileyen Rabbimiz, hasta yahut yolcu olabileceğimizi de hesaba katarak ‘Cenneti kazanma kampanyasını’  bize genişletmektedir.

Sevgili Peygamberimiz de (Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır). müjdesini verirken âdeta, sıcak ve uzun günlerde oruç tutmanın bize neler kazandıracağını gösteriyor. Hani bizim muzipliklerimiz, yaramazlıklarımız, günahlarımız ve söylemeye çekindiğimiz kusurlarımız vardı ya, işte oruç, tüm bunları temizlemek için geliyor.

Sevgili Dostum;

Senin ‘her şey iyi güzel de bu günlerde tutmazsak, kışın tutarsak’ deyişin geliyor hatırıma. Samimiyetine güvenerek seni bir an şöyle düşünmeye davet ediyorum.

‘Devlet Hastanesi bir proje başlatıyor. Proje kapsamında seçilen illerde insanların, aç ve susuz kalma dirençleri ölçülecek. Yaş sınırlaması olmayan bu projeye herkes katılabiliyor ve katılanlara aç ve susuz kaldıkları her saat için bir milyar  veriliyor.’ Doktorların önünde aç ve susuz bekleyen vatandaşlara her saat için ceplerine bir milyar sıcak paranın konulduğunu gören diğer vatandaşlar ne yapar sence? Ceplerine bir milyar koymak için insanların kadın – erkek, çoluk – çocuk nasıl sıraya gireceklerini hayal edebiliyor musun?

Sevgili Dostum;

Tutacağın oruç, sana o milyarlardan daha değerli sevaplar kazandıracak, tutacağın oruç sana o milyarların getireceği mutluluktan çok daha değerli Cennet mutluluğunu kazandıracak. Ancak bu inançla orucunu tutarsan açlık ve susuzluk sana vız gelir. Bu azim ve karalılıkla tutarsan orucunu, milyarlık mutluluklardan daha fazlasını elde edersin. Hem de aç ve susuz kalmanın sana fazla dokunmadığını hissedersin. Ve bileceksin ki fakirler, yoksullar sadece kışın aç kalmıyorlar. Onların, Yaz mevsiminin uzun ve kavurucu sıcaklarında da bir ekmeğe muhtaç olduklarını hatırlarsın. Orucun hikmetlerinden olan ‘empati kurma’ tekniğiyle sen de fakir fukaranın halini daha iyi anlarsın. Akşam evine elinde poşetlerle dönerken, o alışverişi yapamayan milyonları düşünürsün. Orucun insanı nasıl olgunlaştırdığını, bütün iliklerine kadar hissedersin. Peygamber ve ashabının, Hendek Savaşı günlerinde açlıktan karınlarına taş bağladığı günleri hatırlarsın. Peygambere ve onun sadık sahabilerine olan bağlılığını daha da güçlendirirsin. Bu kutlu davanın bu günlere nasıl geldiğini, daha iyi kavrarsın.

Sevgili Dostum;

Anlaşabildik mi? Oruç tutmanın sadece aç ve susuz kalmak olmadığını, bunun altında derin manaların yattığını…. Allah ve Rasulüne bağlılığın bir gereği olduğunu… Aç ve susuz insanları daha iyi anlayabileceğimizi… Peygamber ve dostlarının çileli ama mutlu senelerini… Ve daha da ötesini …

 

Sevgili Dostum;

Seni Allah’a emanet ederken, sözlerimi Rahman ve Rahim olan Rabbimizin şu parıltılarıyla nihayete erdiriyorum… Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz 

 

 

Sait Ali EKİNCİ

Kayatepe Camii İmam Hatibi

Adıyaman Merkez

Saitali_02@hotmail.com


21.08.2010 01:20:00