Merkezi Ezan ve Vaaz kaldırılıyor

Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, merkezi ezan ve vaaz uygulamasını kaldıracaklarını açıkladı. Meselenin olumlu ve olumsuz yönlerini sıralayan Bardakoğlu, uygulamanın ilk ipuçlarını verdi.
 
Vakit?i makamında kabul eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, pek çok camide hizmetlerin aksamasına, cemaatle cami görevlileri arasındaki temasın azalmasına, vatandaşların camilerden uzaklaşmasına sebep olan merkezi ezan ve merkezi vaaz uygulamasının merkezi sisteme bağlı köylerden başlanarak kaldırılacağını açıkladı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu yapmış olduğu açıklamada ;öMerkezi ezan ve vaazların hem olumlu, hem de olumsuz tarafları var. Merkezi vaazdan başlayalım. Gönül ister ki; her bir din görevlimiz cemaatiyle yüzyüze konuşsun, gözgöze gelsin ve dinî konularda cemaatini aydınlatsın, vaazı nasihatte bulunsun. Doğrusu budur. Çünkü hoparlörden yapılan vaazın yeterli iletişimi sağlayamadığı, hocaya ilgiyi çekemediği yüzyüze vaaz gibi netice vermediği ortadadır. Ancak din görevlilerimizin yarıdan fazlası İmam Hatip mezunudur. İlahiyat Fakültesi mezunları çok az olduğu, olanlar da öğretmenliği tercih ettiği için, İlahiyat Fakültesi mezunları çok amaçlı yetiştirildiği ve bazıları cami içi vaaz ve irşad hizmetlerine yeterince yatkın olmayabilecekleri için, her din görevlisinin camide vaazını sağlayamıyoruz.

Din görevlileri içinde İlahiyat mezunlarının oranı yüzde 10 civarındadır. Bu oran tüm İmam Hatipliler arasında ise yüzde 6-7?dir. Vaaz edebilecek din görevlilerimizin sayısı fazla değildir. Ancak, biz eksiklerimizin üzerine yatmıyoruz. Gidermeye çalışıyoruz ,dedi

Merkezi ezan sitemin artı ve eksilerine değinen bardakoğlu sözlerine şöyle devam etti. Bu işin artıları da var, eksileri de. Önce artılara bakarsak; frekans bulunduğu vakit, müftülükler o ilçede güzel ezan okuyanları sıraya koyup, o ilin ilçenin aynı anda makamıyla, edasıyla, sadâsıyla bir ezan dinlemesi imkânı ortaya çıkıyor. Bu işin artı yönü. Her camide, her minarede böyle güzelce ezan okunmasını talep etsek bile bunun iki engeli var:

1) Artık müezzin kadrolarımızın çoğunu camilerdeki kadro boşluğundan dolayı diğer camilere kullandık. Eskiden camilerde 1 imam 1 müezzin vardı. Uzun yıllardan beri kadro verilmediği için, cami sayıları da her yıl 500, 600 arttığı için bu kadroları dağıttık. Şimdi her camimizde bir din görevlimiz var

2) Her din görevlimizin de makamlı, edâ ve sadâsı yerinde ezan okumasının imkânı yok. Bunu beklemek de gerçekçi olmaz.

Merkezi ezanın bir de mahzurları var. İlk mahzur, din görevlilerimizin ezan okuma kabiliyetleri dumura uğruyor. Belli şahıslar okuduğu için, din görevlilerimizin ezan okuma becerileri zayıflıyor. Daha önemlisi, merkezi ezana bağlanan civar köylerde, din görevlilerimiz görevi ihmal edebiliyorlar, merkezi ezan okunduğu için de orada din hizmetlerinin yürüdüğü zannediliyor. Merkezi ezanın okunmuş olması, din görevlilerimizin hizmeti aksatmasına yol açabiliyor. Bir başka mahsur, bazen de frekanslar karışıyor, olmadık anlarda araya radyo vesaire giriyor, olumsuz durumlar ortaya çıkabiliyor.dedi


08.09.2009 17:36:00