Son günlerde ülkede garip bir karışıklık var. Haberleri seyredenler ?Hadi canım, bu adamlarda mı karışmış davaya? ? diye hayret ediyor. Yüzleri, konumları tanıdık olan nice isim hiç beklemediğimiz bir sıfatla çıkıyor karşımıza. İnsan bazen ?Kim kimdir?? diye sormadan edemiyor.
İnsanlar telefon dinleme krizinden sonra hepten paranoyaklaştılar. Şöyle ağız tadıyla geyik muhabbeti yapamaz olduk. ?Aman yanlışlıkla ağzımızdan bir kelime duyulur da takibe alınırız.? sendromu hızla yayılıyor. Kelimeler benzerleri ile yer değiştirmeye başladı. Yürüyüş değil gezinti yapıyoruz, toplantıya değil eğlenceye gidiyoruz, falanca yerine feşmekanca diyoruz. Güya dinleyenleri şaşırtıyoruz. Allah Allah, elalemin işi gücü yok bizi mi paparazileyecek?
Öyle demeyin bize bir kere paranoyaklık girdi, ülkedeki herkesi tehlikeli görmeye başladık. Güvenmemek lazım. Meyve sularına ilaç katıp milleti uyutma devri geçti, şimdi ayakta uyutuluyor insanlar.
Eskiden ABD?nin dünyanın her tarafını, hatta evlerimizin içini bile uydu ile gözetlediğini duymuş kendimi ?önemli? biri zannetmiştim. Öyle ya ben garibi bile takip ediyorlarsa öğrenmek istedikleri bir sır vardı anlaşılan. Acaba benim bile bilmediğim bu sır ne olabilir? Temel gibi başımı duvara vurup ?Hatirla oni hatirla oni? desem aklıma gelir mi?
Dedim ya insanlar paranoyaklaştılar. Geçmişte kimlik bunalımı meşhurdu, köyden şehre göçenler şehre uyum sağlayamaz ortaya yarı köylü yarı şehirli melez bir tip çıkardı. Şimdilerde alt kimlik kullanımı moda. Ben görünürde benim; ama aslında gizli bir örgütte falancayım. Normal bir hayatım var, hatta devlet memuruyum; fakat örgütteki vazifem ortalığı karıştırmak. Orta halli müspet biriyim; lakin grupta hinoğlu hin fikirleri de üreten benim.
Kafam karıştı! Şu ülkede kendi gibi olan kalmadı mı? Mesela yan komşum gizli bir cemaatin üyesi mi? Niçin evinden misafir eksik olmuyor? ?Canım, adam misafirperver? demeyin, misafirperverlik eski kültürde kaldı. Kesin din dışı ayinler tertip ediyordur.
Evimizin önündeki manav neden yerinde durmuyor, adam tezgâhını bırakır mı? Mutlaka birini takip etme görevi almıştır. Seyyar arabasıyla çaktırmadan iz üzerindedir.
Sonra marketteki kasiyer kız neden her müşteriye ?Günaydın? diyor? Bu bir parola mı acaba? Günaydına günaydın diye cevap verirsem bu benim normal, sorunsuz bir insan olduğum manasına mı gelir. Yok, surat asıp ?Ne günaydını be, bunca savaş, ölüm, gasp, hırsızlık varken gün aydın mı olurmuş?? desem bu seferde potansiyel deli olduğum mu kanıtlanır?
İşe giderken yolda araba bekleyen topal adam gerçekten araba mı bekliyor, yoksa her sabah konuştuğu bakkala rapor mu veriyor?
Öğrenciler dersten çıkıp çıkıp neden tuvalete gidiyor? Bu bir isal salgını alameti mi, yoksa Harry Porter Sırlar Odası ile büyüyen çocuklar gizli işler mi çeviriyor?
Kitapçı kız neden okuduğum tür kitaplarla bu kadar ilgilendi? Acaba yasak yayınlar mı okuyorum? Yoksa satın aldığım romanı aslında birisi yıkıcı emellerine alet etmek için yazarına mı yazdırdı? En iyisi geri koyayım, ne olur ne olmaz.
Yarın bir destan kitabı alsam elime, Göktürklere ait bir destan okusam?
Börte Çene kurdun adı,
Ergenekon yurdun adı
Dört yüz sene durdun hadi
Çık ey yüz bin mızrağımız; desem bu şiirin altında buzağı ararlar mı?
Yoksa ben fark etmeden alt kimliğe mi büründüm? Şu mütevazı, mutedil halimin altında sırlar mı var? Ay, korktum kendimden! Dedim ya ülkece paranoyaklaşıyoruz. Bu yüzyılın hastalığı, virüs gibi sinsice yayılıyor aramıza.
Hoşça bakın gerçek yüzünüze?
19.12.2008 18:34:00