34 yaşındaki imam İbrahim Tunç’un çalışmalarını görünce "Keşke her imam mühendis olsa da böyle işler yapsa!" diyesi geliyor insanın. Yaklaşık 15 yıldır vazifede olan Tunç aynı zamanda orman endüstrisi mühendisi. İlkokuldan sonra yedi yıl Kur’an eğitimi almış, İmam-Hatip’i birincilikle bitirmiş. Bu birincilik İstanbul Üniversitesi Orman Endüstrisi Mühendisliği’nin yolunu açmış ona. Bir yandan da uzaktan eğitimle Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde okumuş. Mühendisliği üçüncülükle bitiren İbrahim Tunç, imamlığa başladığından beri mühendislik bilgisini kullanarak din eğitimini özellikle çocuklar için daha kolay ve ilgi çekici hale getirmeye çabalıyor. Birbirinden farklı araçlar tasarlamış bugüne kadar. Son çalışması da camiler için daha pratik ve güvenli olacağını düşündüğü plastik rahleler. Patentini aldığı ve iki ay önce üretimine başlanan rahleler şimdi neredeyse Türkiye’nin her yerinde.
Çalışkan imamın ilk çalışmaları daha çok eğitim gereçleri üzerine. 10 saatte Kur’an öğreten hızlı elifba, Kur’an öğreten oyun kartları, Kur’an öğreten takvim, Kur’an öğreten mıknatıslı elifba, Kur’an öğreten kumaş posterler... Dikkat çekmek ya da farklı olmak gibi bir amacı olmadığını her fırsatta yineliyor Tunç. "Senede bine yakın öğrenci okutuyoruz, sınıf ortamı olmadığından zor oluyor. Mühendislikteki grafik tekniklerini de kullanarak bir toplu eğitim yöntemi geliştirdik." sözleriyle anlatıyor çıkış noktasını. Şu an Türkiye genelinde ortalama 70 ilde bu araç-gereçler kullanılıyor. Her geçen gün de ilgi artıyor. Ona göre yaptıklarının bu kadar tutmasındaki en büyük etken normal bir mühendis tarafından değil de, aynı zamanda din eğitimi veren bir imam tarafından tasarlanması.
Kur’an kursunda günün en başaılı öğrencisinin hediyesi 10 dakika oyun
Ahşap rahleler çocuklar için tehlikeli geldi
Plastik rahle fikri de bu şekilde kendi gözlemleri sonucu ortaya çıkmış. Çocukların rahle olmadan malzemeleri, kitapları rahat kullanamadığını fark etmiş İbrahim Hoca. Önce ahşap rahleler yaptırmış camiye. Bu sefer de farklı sorunlarla karşılaşılmış. Mesela caminin bir kısmını depo gibi kullanmak zorunda kalmışlar. Bu da özellikle cuma namazlarında yer sıkıntısına sebep olmuş. Bir de Kur’an öğrenmeye gelen çocukların üzerlerine düşürmesinden, kenarlarına çarpmalarından tedirgin olmuş İbrahim Hoca. Sonra böyle bir fikir gelmiş aklına. Tasarımını yapmış, patentini almış ancak uzunca bir süre yaptıracak yer bulamamış. Hayalleri iki yılın sonunda gerçek olmuş. İç içe ve yan yana birbirine geçebilen plastik rahlelerden Türkiye genelinde kullanılmayan il yok neredeyse. "Bu bir ihtiyaçtı. Tek rahlenin konulacağı yere yirmi-otuz rahle sığıyor." diyor Tunç. Standart rahlelerden daha farklı özellikleri de var. Mesela sıralarda olduğu gibi üzerinde kalem, silgi koyulabilecek bölmeler bulunuyor. Kazalara karşı da kenarları sivri yerine oval tasarlanmış. Namı ülke sınırlarını çoktan aşmış, yurtdışından da www.rahleci.com aracılığıyla siparişler geliyor plastik rahle için.
***
Tasarımlara devam...
30.07.2011 01:17:00