Hz. Muhammed (s.a.v.)?in 1438. doğum yıldönümü ve 21. Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle T.C. Hannover Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşeliği ile Hannover, Braunschweig ve Göttingen DİTİB bölge derneklerince 12 Nisan 2009 Pazar günü Hannover Kongre Merkezi Kuppelsaal?de büyük bir anma programı gerçekleştirildi.

Programda bir selamlama konuşması yapan ve katıldığı bu programın ve Hz. Peygamberin doğumunun Müslümanlar için ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunun farkında olduğunu söyleyen Hannover Büyükşehir Belediye Başkanı Stephan Weil Hannover'de yaşayan Müslümanların toplumun önemli bir parçası oldugunu ve karşılıklı olarak tarafların birbirlerini önemseyerek dinledikleri bu diyalog surecinin oldukça iyi bir yol olduğunu belirterek ?Geçtiğimiz yıl içerisinde beş ayrı cami ziyaretinde bulundum ve her birinde farklı bir tecrübe yaşadım, gördüğüm samimi ilgi ve konukseverlik için yürekten teşekkür ediyorum. Yaklaşık bir yıldır Hannover`de bölgesel bir entegrasyon planı üzerinde çalışıyoruz. Bununla ilgili olarak, Hannover Belediyesi için ve Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim için, sayıları yaklaşık olarak 45.000 civarında olan Müslüman şehir sakinlerinin bu planın uygulanmasına katılmaları çok önemlidir. Entegrasyon benim için Asimilasyon demek değildir, yani kendi kökünden (özünden) vazgeçmeyi gerektirmez. Bana göre entegrasyon demek, kendini bir topluma, bir Şehir`e ait hissetmek demektir. Yani şehrin kurum ve kuruluşlarında sorumluluk üstlenmek demektir. Bir Şehir ancak insanlarının birbirlerine destek olmasıyla işleyebilir. Sizleri bu imkanları kullanmaya ve özellikle mahalli entegrasyon çalışma guruplarına katılmaya davet ediyorum. Toplumsal yaşamda yer alabilmenin temel şartı dil bilmektir ve buna bağlı olarak entegrasyonun anahtarı: Eğitim`dir. Eğer göçmen ailelerin çocuklarını yeterince desteklemeyi başaramazsak, bütün çabalarımız başarısız olacaktır. Burada sizlerin desteğine ihtiyacım var? şeklinde konuştu. (Konuşmanın tam metni için tıklayınız)
T.C. Hannover Başkonsolosluğu Konsolos Yardımcısı İ. Melih TEZEL ise yaptığı konuşmada, yeryüzünde milyarlarca müntesibi bulunan İslam dininin temel karakteristik özelliklerinin sevgi, saygı, karşılıklı güven hoşgörü yardımlaşma ve işbirliği olduğunu ifade ederek, var olan önyargıların insanların birbirlerini anlamada ve özellikle İslam dinin anlaşılmasında önemli bir engel teşkil ettiğini, Türkiye?nin Medeniyetler İttifakı projesi çerçevesinde yürüttüğü çalışmaların bu açıdan son derece önemli olduğunu söyledi.
Vatandaşlarının büyük çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Türkiye Cumhuriyetinin, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan TEZEL, bu özelliğinden dolayı Türkiye Cumhuriyetinin dünya üzerinde birçok ülkeye model ve örnek oluşturduğunu ifade etti. Osmanlı İmparatorluğundan bu yana Anadolu'da insanların barış ve kardeşlik içerisinde bir arada yaşadıklarını, yüzyıllar boyu Anadolu'nun farklı din ve kültürlere sahip insanlara ev sahipliği yaptığını ifade eden TEZEL, bugün dahi Anadolu'da cami kilise ve havralarının yan yana ibadete açık bulunduğunu ve bu üç farklı din mensuplarının birlikte huzur içerisinde yaşadıklarını vurguladı.
Programda ana konuşmacı olarak Türkiye?den davet edilen Ondokuzmayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet OKUYAN, Kur?an?ın anlaşılmasının son derece önemli olduğunu, Hz. Peygamber?in de ancak Kur?an?la gerçek anlamda anlaşılabileceğini söyledi. Büyük bir beğeni ve dikkatle takip edilen konferansında Prof. Dr. OKUYAN, Kur?an?ın Allah?ın insanlığa gönderdiği bir mektup olduğunu, ancak bu mektubun Müslümanlar tarafından maalesef açılıp okunmadığını ifade etti. OKUYAN şöyle dedi: ?Kur?an bir hayat kitabıdır. Bu özelliği ile Kur?an insan için bir kullanma kılavuzu mahiyetindedir.?


25.04.2009 02:55:00