Mihrimah Kadın Dayanışma Derneği’nin önderliğinde oluşturulan ‘Erzurum'da Kadın Doğa El Ele’ projesi ile kadınlar yüksek verimli ve bilinçli üretime teşvik ediliyor. Bölgedeki endemik, tıbbî ve aromatik bitkilerin üretiminin artırılması hedefleniyor. Erzurumlu kadınlar eğitim alıp endemik türleri ve aromatik bitkileri tanıyorlar. Böylece hem iş sahibi oluyor, hem de gelir elde ediyorlar.
Mihrimah Kadın Dayanışma Derneği Başkanı M. Belma Satır, kadın istihdamına yönelik hazırlanan ‘Kadın ve Doğa El Ele Projesi’nin ilk olarak Erzurum’da hayata geçirildiğini söyledi.
Dünya medeniyeti içerisinde, milletimizin kültür ve devlet geleneğinde kadını önemli bir değere sahip olduğunu kaydeden Satır, “Orta Asya’dan günümüze tarihi, kültürel ve coğrafi ortak bağlara sahip ülkelerdeki kadınlar arasında sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi suretiyle hukuki, sosyal ve kültürel işbirliklerinin tesisi ve güçlendirilmesini sağlamak amacıyla 22 Ağustos 2019 tarihinde “Mihrimah Kadın Dayanışma Derneği” kurulmuştur. Hedefimiz; Bacılar Teşkilatı anlayışıyla Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, KKTC, Kırgızistan, Özbekistan ve diğer Türk Dünyası ülkeleri arasında ortak sosyokültürel projeler üretmek, kadın dayanışmasının sınırlarını genişletmek, Türk dili konuşan ülkelerin kadınları arasında diyaloğu artırmak, tarihten gelen kardeşlik bağlarını güçlendirmektir. Devletimizin bekası için toplumun kültürel ve geleneksel yapısını şekillendiren kadınlarımızın toplumsal ve siyasi yaşam içerisindeki yeri önem arz etmektedir. Bu nedenle Dernek olarak kadınlarımızın; karar alma mekanizmalarında ve iş hayatında daha çok yer alabilmeleri ile istihdamının artırılması, Türk dünyası kadınlarıyla birlikte hareket edebilmeleri, kurulan bağlar sayesinde faaliyetlerinin duyurabilmeleri amacıyla çalışmalar ve projeler yapmayı planlamaktayız. Bilirsiniz, insanın hikâyesi topraktan toprağa dönüş olarak görülür. Ve bu önem, topraktan gelip toprağa gitmedeki ara zamanda yüklediği değerle şekillenmiştir. Adına hayat dediğimiz bu ‘ara zamanda’ toprakla ilişkimiz pandemi döneminde hiç olmadığı kadar önem kazandı.” dedi.
“Erzurum’un toprağından olsa gerek, insanı da tıpkı toprağı gibi karakteri, şahsiyetiyle ülkemizin kıymeti kendinden menkul şehirlerinden.” diyen M. Belma Satır, şunları söyledi: “Toprağın yegâne iş, aş alanı olması, insanın şahsiyetini, karakterini, toplumsal davranış şeklini belirlemede bir kıstas haline geldi. Kadim coğrafyalarda, Topraksız kalmak köksüz kalmakla eş tutulmuş ve topraksızlık bahtsızlık olarak bilinir. Erzurum toprağı ise, bir cevhere, mucizeye sahip olmak, bahtımızın açık olmasının göstergesi, geleceğe umutla bakma sebebimiz adeta. Mihrimah Kadın Dayanışma Derneği Yönetimi olarak yeni fikirler üzerine çalışırken projenin ilk uygulama alanı olarak memleketim Erzurum tam da bu sebeplerden başlangıca uygun bir ilimiz oldu ve İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü hibesi ile “Erzurum’da Doğa Kadın El Ele” projesini hayata geçirmeye karar verdik. “Toprağı beslersek, bitkileri beslemenize gerek kalmaz. Toprak misafirperverdir, üstündekilere bakar” diyerek temelini attığımız projemizde geçtiğimiz sene Erzurum Akdağ’da 50 çiftçi kadınımıza doğal ürünlerin toplanması ve kurutulması ile ilgili eğitim verdik. İkinci kısmını geçtiğimiz hafta tamamladığımız projemizin sonucunda ise iki adet güneş enerjili kurutma makinasını kadınlarımıza hediye ettik. Cihazlardan birisini ABAD Kadın Kooperatifine, diğerini ise Akdağ köyündeki kadınlarımızın kullanımı için Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne verildi. Erzurum’da başta İl Tarım Orman Müdürlüğü olmak üzere, Büyükşehir Belediyesi, Yakutiye ve Aziziye Belediyelerinin destekleri ile çiftçi kadınlarımıza doğadan topladıkları ürünlerin özellikleri, kurutma, depolama ve bunların zamanlarına ilişkin eğitimler vererek sertifikalandırdık. Projemizle, ülkemizin endemik ve tıbbı aromatik bitki üretiminin %10’luk bir payla büyük bir kısmını, ki -dünyada bir çok ülke kapasitesinin üstünde yer alan[1]Erzurum’u örnek il seçerek, öğrenmenin öneminin bilincinde olan 50 çiftçi kadınımızla çıktığımız bu yolun hayırlı ve bereketli olmasını dilerim. Eğitimlerini tamamlayan çiftçi kadınlarımız, sertifikalarını da alarak gerek doğadan toplanan gerekse üretimi yapılan birbirinden değerli, şifalı bitkileri hibe edilen makinalarda kurutarak Erzurum’dan sofralarımıza ulaştıracaklar. “Erzurum’da Kadın Doğa El Ele” etiketli ürünlerin dünyaya açılması ise artık hayal değil! Bu vesileyle projede yer alan Nene Hatunlar ve girişimci kadınlarımız ile yaşadığımız süreci ve mutluluğu sizlerle paylaşmak istedim. “Bir çekirdek verdim dört bostan verdi, Benim sadık yârim kara topraktır” diyerek toprağın önemini yıllar öncesinden bizlere hatırlatan Aşık Veysel’i de rahmetle anarak, saygı ve selamlarımı sunuyorum.”
03.03.2022 00:12:16