Dünya İslam Âlimleri Birliği Yönetim Kurulu 15 Şevval 1429 H. yılında Devha'da birliğin başkanı Yusuf Karadavi başkanlığında iki gün süren bir toplantı düzenleyerek toplantının sonunda bir kapanış bildirisi yayınladı. Bu toplantı, Ayetullah Muhammed Ali et-Teshîrî, birliğin genel sekreteri Dr. Muhammed Selim el-Avê'nin ve 47 üyeden oluşan pek çok kurul üyesinin katılımıyla gerçekleşti.
Dünya İslam Âlimleri Birliği Yönetim Kurulunun 15 Şevval 1429 H. 16 Haziran 2008 yılında Devha'da yapmış olduğu toplantının kapanış bildirisinin metni şöyle:
Yalnızca Allah'a ham eder, Onun elçisi peygamberimiz Muhammed'e, diğer enbiya ve resullere, ehli beytine ve sahabelerine kıyamete kadar onun yolundan gidenlere de selam ederiz.
Dünya İslam Âlimleri Birliği, birliğin genel yönetim kurulu, Başkanlık Divanı, yönetim kurulu ve yürütme kurulu meclisleri şu anda Katar'ın başkenti Devha'da İslam dünyasının farklı ekol ve fıkıh mezhepleri temsilcileriyle bir araya gelmiş bulunmaktadırlar.
Birliğimiz, genelde dünyanın, özelliklede İslam dünyasının içinden geçmekte olduğu şartları ve İslam alimlerinin ümmete -hem yönetenlere hem de yönetilen halklara- karşı olan sorumluluk ve rehberliklerinin gereği, Müslümanların bağımsızlıklarının, hayati çıkarlarının, ülke bütünlüklerin ve istikrarlarının da tehdit altında olduğunu görerek, aşağıda gelen hususları açıklamada bulunmayı kararlaştırmıştır:
1-Birlimiz, Büyük Âlim Dr. Yusuf Karadavi'ye ait olan basın açıklamasını, bu açıklama üzerine yayınladığı bildiriyi ve söz konusu açıklama üzerine yapılan eleştiri ve değerlendirmeleri ve bu yönde yapılan ithamları incelemiş bulunmaktadır. Sayın Karadavi söz konusu bildiride; Müslümanlar arasında mezhep fitnesini tekrar canlandırmaya ve yaşatmaya yönelik, iyi niyetten yoksun bazı mezhepçilik ve art niyetli mezhep yayma girişimlerinin varlığından kaynaklandığını, amacının ümmeti uyarmaya yönelik, dini bir sorumcululuğun gereği olarak söz konusu basın açıklamasını yaptığını belirtmiştir. Kendisi söz konusu girişimlerin İslam biriliğinin parçalanmasına, Müslümanlar arasında çatışma tohumlarının ekilmesine ve İslam dünyasındaki istikrarın bozulmasına sebep olacağını dile getirmiştir. Geçmişte de değişik münasebetlerde benzer beyanlarda ve açıklamalarda bulunduğunu söz konusu beyan ve açıklamalarının tamamının tam bir kardeşlik ruhu ve açık yüreklilik havasında geçen uzun tartışma ve değerlendirmelerin sonucunda ulaşılan en sonu Devha bildirisinde ifadesini bulan çok sayıda mezhepler arası yakınlaşma konferansları kararlarına dayandığını ifade etmiştir. Bu minval üzerine Dünya İslam Âlimleri Birliği Aşağıda gelen kararları almıştır:
1- İslam dünyasının bütün mezhepleriyle tek bir ümmet olduğuna, bu birliği en üst kaynağının ve dayanağının Mushafın sayfalarında toplanan, asla her hangi bir tahrife eksik ve noksanlığa uğraması mümkün olmayan, Allah'ın korumasında olan Kuranı Kerim olduğu vurgulanmıştır. ?Kuran'ı biz indirdik Onun koruyucusu da biziz?, (Hucurat:6) Bir başka vurgulanan hususta Ümmetin Rasulullah'ın ter temiz sünneti üzerinde birleşerek ve ittifak etmiş olmalarıdır. Ümmeti maruz kaldığı iç ve dış tehditler de bu birliği farz kılmaktadır.
2- Ümmetin alimleri ve bütün mezheplerinin dini otoriteleri; Sünni, Şii ve bunların dışında kalanlarda dahil birçok ortak noktada söz birliğine varmışlar özellikle şu hususlar üzerinde ittifak etmişlerdir:
a- Rasulullah'ın sahabelerine, müminlerin anaları olan hanımlarına, tertemiz Eli Beyti'ne saygı ve hürmetin vacip olduğuna, ve onlar hakkında kötü söz ve ithamların haram olduğu ve bu hususla ilgili olarak gereken fetvaların yayınlamanın şart oldu üzerinde
b-Herhangi bir mezhebin yaygın olduğu bir bölgede, yaygın olmayan bir başka mezhebin organize olarak desteklenmesini yayılma faaliyetlerinden şiddetle kaçınılmasını
c-Müslüman kanını dökmenin kesinlikle haram olduğunda, mezhep ve ırk ekseninde savaşmanın asla caiz olmayacağı hususunda
d-Azınlıkta olan mezheplere saygı duyulmasına ibadette, yargıda, fetvada ve bütün alanlarda mezhebin öğretilerinin rahatlıkla uygulanmasına ve eğitimini yapılabilmesine
3- Birlik, ümmetin en önde gelen şahsiyetlerinden biri olan büyük alim Yusuf Karadavi'ye yapılan saygısızlık, hakaret ve iftiraları kesin bir dille şiddetle kınar. Söz konusu saldırıların Onun soylu geçmişine, ilmi önderliğine, Müslümanların sorunların çözümünde gösterdiği bitmez tükenmez çabalarına yönelik olduğunun farkındadır. Karadavi'nin ümmetin birliği yönündeki mücadelesine, iç ve dış saldırılara karşı duruşuna, işgale karşı Filistin'de, Lübnan'da, Afganistan'da ve Irak'a sürdürülen direnişlere verdiği desteğe, özelikle de barışın timsali olan arabuluculuk çabalarına karşı yapılmakta olduğunun bilinmesini isteriz
4- Birlik, İran İslam Cumhuriyeti Meclisinden mezhep fitnesinin önüne geçilmesi ve ateşinin söndürülmesi yönünde üstüne düşen dini sorumluluğu yerine getirmesi için gereken girişimlerde bulunmasını talep etmektedir. Bu yönde gerekli tedbirleri alarak ? mer? haber ajansının ileri sürdüğü insan ahlakına sığmak şöyle dursun, İslami değerlerle bağdaşmayan çirkin hakaret ve küfürlerle dolu asılsız itham ve yalanlarına son vermeye çağırıyoruz. Bu arda İslam Ülkeleri basın birliğinden söz konusu yazarın çıkartıldığı haberi birliğimize ulaşmış bulunmaktadır. Buda birliğin Karadavi'den özür dilenmesi talebinin haklılığını, uluslar arası saygınlığının takdir edilmesi demektir.
5-Birlik, İslam aleminde sürdürülmekte olan her türlü zararlı mezhepsel faaliyetler ve girişimleri yerinde gözlemek amacıyla uzmanlardan oluşan bir komisyon oluşturma kararına varmıştır. Bahsi geçen durumdan kaynaklanan sorunların çözümüne yönelik olarak, Ümmetin birliğinin korunması ve sağlam temeller üzerine oturtulması, İslam düşmanların Müslümanların birliğini bozmak için kullandıkları ayrılık noktalarının giderebilmesi için bir çalışma planı hazırlamıştır.
6-Birlik, sorumlu basın özgürlüğüne dikkat çekerek diğer basın organlarının görevini yerine getirirken yasal, mesleki ve ahlaki değerlere uymaları, yanlış anlamalara, yorumlara, mevcut ortamın havasını bozacak üslupta ve türde yayınlar yapmama hususunda özen göstermeye daha dikkatli olmaya çağırır. Buna bağlı olarak bazı televizyon kanallarının ve internet sitelerinin fitnenin ateşini körükleyen yayınlar yapmasını da şiddetle kınamaktadır.
FİLİSTİN SORUNU
1-Birlik, Filistin'in siyonist ihtilalin elinden kurtarılması için gereken her türlü çalışmayı yapmanın özelde Filistin halkının genelde İslam milletinin sorumluğu olduğunu, bu sorumluluktan kaçışın asla caiz olmadığını, gücü yeten herkesin gücü nispetinde canıyla, malıyla fikri ile eldeki bütün imkanları kullanarak kurtuluş mücadelesinde mutlaka yer alması zorunluluğunu kesin bir dille belirtmektedir.
2-Birlik, Yahudiler Mescidi Aksanın altına tüneller açmak, mescide ikiye ayırmak, yanı başına bir kilse inşa etme projelerini sürdürürken, İslam ümmeti birliğini devletler, halklar cemaatler ve fertler olarak Mescidi Aksay'ı maruz kaldığı siyonist tehlikeden kurtarmaya çağırır. Yahudilerin söz konusu çalışmaları, Kudüs'te yaşayan Müslüman ve Hıristiyanların haklarının akça ihlali ve bu hastaki birleşmiş milletleri karaların hiçe sayılması anlamına geldiğini beyan eder. Bu nedenle birlik, uluslararası Kudüs Kurumunun ve Kudüs'ün tarihi kimliğini korumayı ve siyonizmin projesini engellemeye çalışan diğer bütün kuruluşların çabalarını tümüyle destekler. Bu meyanda Siyonist yönetimin Mukaddes varlıkların imarını üslenen Kudüs Kurumunu kapatma kararını şiddetle telin eder ve İslam ülkeleri geren tedbirleri biran önce uygulamaya koymaya çağırısını yeniler.
3-Birlik, Filistin halkına, özelliklede Gazze'ye uygulanan, amacı halkı açlık ve zillete düşürmek olan, ambargonun sürdürülmesini şiddetle kınar. Bu ambargo karşında susmak asla caiz olmadığını, gücü yeten herkesin, Arap ve İslam ülkelerinin Gazze'de ki kardeşlerinin yanında yer almaları, onlara yardım etmeleri direnişlerine destek olmaları talep eder. Üzerilerindeki bu zalim ve acımasız ambargonun kırılması için var olan bütün imkanlarını seferber etmelidirler. Bu nedenle Mısırlı yetkililerden Feth geçişini açma girişiminde bulunmaları talebinin, hem milli hem İslami hem de İnsani bir sorumluluk olduğunu hatırlatır.
4-Birlik, bütün Filistinli grupları birlik ve beraberliğe çağırır. Filistin'in işgaline direniş temelinde gerçekleştirilen gayret ve çabaların tümünü Filistin'in çıkarları uğrunda yapılan mücadele olarak değerlendirir. Bu yönde Filistin halkının tarihi toprağında kendi geleceğini tayin etme, özelikle Filistinli mültecilerin vatanlarına dönme haklarından ve bağımsızlıklarından asla ödün verilmemesi zorunluluğunu açık bir dile ifade eder, İnsan haklarının temelini oluşturan bu haklar ayrıca dini bir görev zorunluluktur da. Bu nedenle kim olursa olsun, söz konusu haklardan vazgeçme veya üzerinde pazarlı yapma hakkına da sahip değildir. Başta Katar Devleti olmak üzere Arap Ülkeleri birliğini ve İslam Konferansı Teşkilatını Filistinlerin yeniden birlikteliklerinin sağlanmasının başarıya ulaşmasının temini için bu yöndeki çalışmalara katılmaya ve desteklemeye çağırır.
5-Birlik üyelerini ve bütün İslam alimlerini temel haklar ve milli ilkeler etrafında her ne olursa olsun Filistin sorununa yardım etmeye üzerlerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeye çağırmaktadır.
DÜNYADAKİ EKONOMİK KRİZ
Birliğin yönetim kurulu, dünyada görülen ekonomik krizi, krizin kalkınma ve işsizliğe olan etkilerini değerlendirmesi neticesinde bu türden krizlerin tekrarının önüne geçilmesi ve sorunun çözümü için İslam iktisat görüşünün ortaya konularak katkı sağlanmasının zorunlu olduğu sonucuna varmıştır. Birlik şu andaki iktisadi krizin asıl sebebinin iktisadi ve ekonomik faaliyetlerin değişik alanlarında ahlaki ve dini değerlerden uzaklaşma, acımasız iktisadi kuralar, faizli işlemler ve fesadın yaygınlaşmasından kaynaklandığı görüşüne varmıştır. Birlik, İslam Birliği Örgütü, İslam Kalkınma Bankası ile işbirliğine giderek bu konunun araştırılması ve incelenmesi için bilimsel bir konferansın düzenlenmesine çalışmaktadır. Bu çerçevede birliğimiz tüm yatırımcıları, iş adamlarını ve İslam ülkelerini yatırımlarını İslam ülkelerinde yapmaya çağırmaktadır. Bu ülkelerin halkları kendi evlatlarının mal ve paralarını diğer ülkelerin çok daha fazla hak etmektedirler.
DÜNYADA YAYILAN İSLAMİ FOBYA
Birlik günümüzde Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa da yayılmakta olan İslam'dan nefret ve korkunun temel sebebinin aşırı sağın faaliyetleri olduğunu, bu durumun İslam ile veya Müslümanların davranışlarıyla ilgili hiçbir gerçeğinin olmadığını açıkça bir dille getirir. Bunu nedenle birlik, var olan bu durumun etkisinden kurtulmayı gösteren Hollanda, İngiltere, Avusturya ve Almanya da atılan bütün adımları takdirle karşılamaktadır. İslam Konferansı Örgütünün görülen bu durumu gözetleme çabalarını ve yapılan bu çalışmaları aylık raporlar halinde yayınlamalarını ayrıca bu hususla ilgili müspet ve menfi gelişmelere dikkat çekmelerini faydalı girişimler olarak değerlendirmektedir.
SUDAN MESELESİ
Birlik kendinin ve bütün Müslümanların, Sudan'ın birlik ve beraberliğini, toprak bütünlüğünü, iş barışını bozmayı amaçlayan bütün komplolara karşı Sudanın yanında olduğunu açıkça ifade eder. Ayrıca birlik, uluslar arası suçlar mahkemesi savcısının Sudan devlet başkanı Ömer Beşir'in delilden yoksun sadece bir iddiadan ibaret olan yargılanma talebiyle hiçbir bağlantısı olmayan, kuruluş ilkelerine de aykırı olan bir mahkemenin önünde yargılaması talebini de kınamaktadır. Bu noktadan hareketle bütün İslam ülkelerini Sudan'a destek olmaya, halkının birliğine ve doğal kaynaklarını hedef alan, aleyhinde yürütülen bütün komplolara karşı cephe almaya çağırıyoruz.
IRAK SORUNU
Birlik, Irak halkın karşılaştığı baskıları, bağımsızlığına zarar veren, hayati çıkarlarını tehlikeye atan, ne zaman biteceği bilinmeyen, zorla kabullenmesi dayatılan güvenlik anlaşmasını da kesinlikle ret etmektedir.
PAKİSTAN KONUSU
Birlik bağımsız bir İslam ülkesinin bağımsızlığını ihlal eden, suçsuz yere binlerce masum insanı katleden Amerika güçlerinin tekrar tekrar Pakistan'ının bazı bölgelerini rasgele bombalamasını da kınamaktadır.
AZINLIKLAR SORUNU
Birlik dünyadaki İslami azınlıkların durumlarını izlemeyi sürdürmekte, bazı devletler tarafından uygulanan zulüm, bakı, hapis ve işkenceleri görmekte yaşadıkları ülkede meydana gelen her terör saldırısından sorumlu oldukları ithamıyla karşılaştıklarına tanıklık etmektedir. Bu nedenle hangi ülkede olursa olsun özelikle de Hindistan Cumhuriyetinde gerçekleştirilen sivilleri hedef alan her türlü terör saldırısını kınadığını ve kesin bir dille reddettiğini açıkça beyan etmektedir. Birliğimiz hangi gerekçe ile olursa olsun bu türden terör eylemlerinin Müslüman azınlıkların haklarının gasp edilmesi yönünde kullanılmaması hususunda uyarıda bulunmaktadır. Buna ilaveten bir takım siyasi menfaatler elde etmek, ayrılıkçı unsurların oyları kazanmak uğrunda bazı milliyetçilerin kullanıldığına da dikkatlileri çekmek ister.
Birlik, İslami azınlıklardan kendilerine zarar verecek herhangi bir guruba sokulmamaları için daha dikkatli ve bilinçli daha çok dayanışma içinde birlik ve beraberlikten ayrılmamalarını ve iyi örnek olmalarını istemektedir.
Söz konusu devletlerin eşitlik ve adaleti sağlayacak herkes için güven ver istikrar getirecek, Müslüman azınlıklara yönelik haksızlıkların ve düşmanlıkların önüne geçecek, etnik ve bölgesel karışıklıkları durduracak girişimlerde bulunmaya çağırmaktadır. Ayrıca birlik İslam ve Arap ülkelerini Sırbistan'daki, Karadağ'daki Müslüman azınlıklara ve Kosova'ya yardım ellerini uzatmaya bağımsızlığını tanımaya davet etmektedir.
Birlik bazı batılı ülkeler tarafından Müslüman azınlıklara yönelik tüm olumlu açılımları, dini haklarını yerene getirme girişimlerini desteklemekte bunu birlikte yaşamanın bir gereği olduğundan hareketle Müslüman azınlıkların batı toplumlarıyla olumlu uyumunu desteklemektedir. Tam bu noktada İngiliz hükümetinin aile huğunda Müslümanların İslam şeriatının hükümlerine göre yargılanmasına ve mahkemeler kurmalarına izin vermesinden dolayda kutluyoruz.
Dünya İslam Âlimleri Birliği, Katar Emirine, hükümetine ve Katar halkına bu mübarek toplantıyı güzel ülkesinde gerçekleştirmesinden dolayı sonsuz takdir ve teşekkürlerini sunmakla gurur duymaktadır. Allah'tan bu ümmetin birliğini rızasına uygun olan sözde birleştirmesini dileriz. Son sözümüz şükür yanlızca alemlerin rabbine mahsustur.
Birlik Başkanı Genel Sekreter:
Profesör Dr. Yusuf Karadavi Muhammed Selim el-Ava
19.10.2008 20:31:00