Cumhurun azınlık haklarına bile sahip olmadığının göstergeleriyle dolu bir bayramı daha geride bıraktık.Biraz buruk biraz da iç acıtıcı şekilde...
Öncelikle halkın çoğunun inanç ve yaşama biçimini temsil eden örtüye karşı askerin ve yargının yaklaşımlarıyla halkın kalbinde ki sızı giderilmelidir. Dış düşmanlara ve teröre gösterilen toleransın halktan esirgenmesinin izahı mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesi halkın cumhuriyetinde derin bir görev ihdasıyla haksız bir yorumla yetki gasbına gitmiştir. Halkın seçtikleri yetkilerini geri alacak bir anayasa yapmak zorundadırlar. Halkın cumhuriyetini kurucu bir anayasa olmalıdır.
Niğde de bir kızımızın cumhuriyet koşusuna katılması ve ödül için sahneye çıkışıyla yaşanan tavırda o kızımızı üzenler cumhuriyetin gerçek sahipleri olamazlar. Bunlar kendilerini küçülten davranışlardır. Sahibini bağlar. Halk kendine tepeden bakanları asla saygın bulmamaktadır.
Manisa Belediye Başkanını tebrik ediyorum.Eşini de alarak cumhuriyet balosuna gitmesi çok güzel bir düşüncedir. Ayıp olan askerin bir bayanın örtüsünden ürkmesi ve orayı terk etmesidir. Bunun izahı laiklikle mümkün değildir. Askerimizin hala derin bir yapının refleksleryle hareket etmesi de halk vicdanında mahkumdur. O düşünceleri ile yıllardır terör estirenler de yargı önündedir.
Bu görüntüler ve şehit cenazelerinde ki görüntülerle çelişkili ve ikicilikli tavırlardır. Şehit olanların yanında taziye için duranların onları bayramlarda dışlamaları gözden kaçmıyor. Halk şehitlerin kendilerinden çıkmasını ve inancına hakaret edenlerin ve kendine tepeden bakanların derin ilişkilerini sorgulamaya başladı.
Cumhuriyetimiz lanetlik ikiyüzlü davanışlardan arındırılmalıdır. Halkının yanında olan asker görüntüleri halkın moral değerlerini yükseltecektir. Cenaze ve bayram, düğün, tören v.s ayırımlara tabi tutulmadan birliktelikler perçinlemenmelidir.
Askerimizin hükümetle birlikte Pkk yı bitirme azminden emin olmak istiyoruz. Onun için G.Doğuda görevde Ergenekon?la irtibatlı olduğu söylenen muazzafların ayrıştırılmasına hız verilmesi gerekir.
Askerimiz Ergenekon davasıyla ilgili olarak önemsemez tavrıyla, Sanıklardan Z.Öztürk?ün Ergenekon?u Genel Kurmaya sorun demesini de burada hatırlatmamız gerekir. Halk olarak Askerin derin yapının merkezinde durduğu izlenimini silmesi için, gerekli atılım ve açılımları yapması gerekiyor.
Cumhuriyet Bayramı törenlerine PKK?lıların sivil uzantıları katılmadılar. Askerlerimizden bir kısmı da, başörtülülerin varlığını gerekçe göstererek törenleri terk ettiler, girmediler. Sonuçta refleksleri karşılaştırma durumundayız. Hangisi doğru. Hiçbiri de. Bunların gerginlik ve düşman ihdas etme psikolojisine ait tavırlar olduğu gerçeğini görmeliyiz.
Birileri varlıklarını ve çıkarlarını halka karşı koruma peşindeler. Düşman yaratmada mahirler. Yeni kurulmuş bir cumhuriyetin halkını düşman görerek bugünlere gelmesi ilginçtir. Dış düşmanlarla çevriliyken dört bir yanımızda açılımlar sağlayan hükümetten içimizde ki halkını düşman görenlerden de bu halkı kurtarmasını diliyoruz.
Hükümetin dış politikalardaki düşmanı yok etme stratejisini uygulamasnı içerde yapmasını engelleyenlerin de asker ve yargı olduğu gerçeği ortadadır. Halkıyla aynı açılımı sağlama isteğine katkı sunmayan CHPnin de gerginleştirme ve siyasi çıkar sağlama siyaseti geri tepecektir. Dışa açılımın içerde de sağlanması için; halkın isteklerinin de göz önüne alındığı yetki gasbını önlemek ve halkın inanç değerlerini de korumak amacıyla yeni bir anayasa yapılması acil gerekmektedir.
Son bayram törenleri de Ülkenin bir ayrışmanın eşiğinde olduğunu göstermiştir. Halkının kendisine, kendisinin de halkına tavır aldığı bir cumhuriyetten, derin cumhuriyetten halkın cumhuriyetine doğru adımlarınızı sıklaştırın...
Yaşasın Halkların kardeşliğinde, halkın cumhuriyeti... Bize düşman olana biz de düşman, bize dost olana bizde dostuz diye haykıracak bir millet olmaya doğru gidiyoruz.
Bilinçli bir toplum olmamız dileğiyle...
Yazının orjinaline ulaşmak için:
01.11.2008 12:19:00