Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüzde 50 tartışmalarına son noktayı koydu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanının seçilme oranının yüzde 50'den yüzde 40'a düşürülmesi ile ilgili ne düşüncemiz, ne niyetimiz, ne planımız ne de çabamız söz konusudur. Bu tür atıfta bulunanlar aynaya baksınlar. Biz bir şeyi kayda geçirdiğimiz zaman o iş bitmiştir” dedi.

“MHP ile çok daha kapsamlı ve yakın şekilde çalışmaya devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendini milli iradenin üzerinde görün vesayetçi anlayışı tüm çırpınmalarına rağmen ülkemizden kazıyıp attık. Siyaset mühendisliği hesapları ile milli iradenin arkasından dolanma gayretleri hep hüsrana uğruyor. Sırtını millete değil de başka güçlere dayayan herkes hep tepetaklak oluyor. Terör örgütleri üzerinden ülkemizi ve milletimizi esir almaya kalkanların oyunları boşa çıkıyor. Ekonomi üzerinden yazılan felaket senaryoları da birer birer bozuluyor. Milletimizin özgürlüğüne gözünü dikenlere olduğu gibi ekmeğine el uzatanlara da bunun bir bedeli olduğunu hatırlatıyoruz. Son dönemde yaşanan gelişmeler bize Türkiye olarak, özellikle Türkiye ortak paydasında buluşan herkesle birlikte yol yürümemiz gerektiğini gösteriyor. Cumhur İttifakı çatısı altında 15 Temmuz gecesinden beri yürüttüğümüz çalışmalar hepimiz açısından memnuniyet verici şekilde sürüyor. Önümüzdeki dönemde MHP ile çok daha kapsamlı ve yakın şekilde çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Erdoğan, konuşmasında MHP Lideri Bahçeli'ye de geçmiş olsun dileklerini iletti.

“AK Parti 7. Olağan Kongre sürecini başlatıyoruz”

TBMM'nin yeni yasama açılışında yaptığı konuşmayı hatırlatan Erdoğan, “Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatleri söz konusu olduğunda tüm siyasi partilerin, tüm toplum kesimlerinin birlikte hareket edebilme erdemine sahip olduğuna inanıyorum. AK Parti olarak bu konudaki samimi ve ilkeli duruşumuzu sonuna kadar koruyacağız. Böyle bir ortamda AK Parti 7. Olağan Kongre sürecini başlatıyoruz. Delege seçimleri ile başlayıp belde, ilçe ve il kongreleri ile devam edecek bu süreci olağan büyük kongremizle nihayete erdireceğiz. Amacımız milletimizle gönül bağımızı tahkim edecek daha güçlü bir teşkilat yapısı oluşturmaktır. Dünya değişirken, Türkiye değişirken AK Parti yerinde saymayacaktır. Ülkemizi bu günlere getiren parti olarak milletimizin geleceğe ilişkin beklentilerinin tek adresi Allah'ın izni iye yine biz olacağız. Bunun için 24 Haziran ve 31 Mart seçim sonuçlarını da göz önünde bulundurarak partimiz ve milletimiz için en doğru adımları atmakta kararlıyız” ifadelerini kullandı.

“Haberimiz yok ama bu istismarı yapanlar var”


Tüm parti teşkilatlarına uyarılarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemize ve milletimize kazandırdığımız hizmetleri birileri ısrarla inkar etmeye, sıradan hale getirmeye çalışsa da tarihi öneme sahiptir. Bu hizmetleri milletimize en doğru ve etkili şekilde anlatmalıyız. Bununla yetinmeyecek, yeni ve toplumun tüm kesimini kucaklayacak politikalar, projeler geliştirecek, icraatları da ortaya koyacağız. Ülkemizdeki her bir vatandaşımızın geleceği için hayal kurmaya ve bunları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Genel merkezimiz ve tüm teşkilatlarımızla, meclis grubumuzla, kabinemizle, kurumlarımızla ahenk içinde Türkiye'yi 2023 hedeflerine mutlaka ama mutlaka ulaştıracağız. Kongre sürecinde şekillenecek yeni teşkilat yapımız önümüzdeki dönemde AK Parti'nin sürükleyici gücü olacaktır. Belde, ilçe, il başkanlarımızı ve yönetimlerini bu anlayışla belirleyeceğiz. Milletimiz bize destek ve oy vermek zorunda değildir. Biz milletimizin gönlünü kazanarak bunu sağlayacağız. AK Parti'yi temsil etmek demek millete hizmetkar olmak demektir. Bunun yerine AK Parti'nin kendisine sağladığı gücü millete tepeden bakmak, milleti hiçe saymak, sadece şahsi çıkarlarını korumak için kullanan zihniyetin partimizin çatısı altında yeri yoktur. Parti yönetiminden ülke yönetimine kadar her bir arkadaşımız kendisine verilen vazifeyi yetki ve sorumlulukları çerçevesinde layıkıyla yerine getirmekle görevlidir. Hiç kimsenin üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmeyin her şeyi bir üste, özellikle de şahsıma havale etme kolaycılığına kaçmaya hakkı yoktur. Bu bizi ciddi manada üzüyor. ‘Beyefendi böyle talimat verdi, efendi böyle istedi.' Haberimiz yok ama bu istismarı yapanlar var. Bunları da buradan sizlerin şahsında tüm milletime özellikle duyuruyorum. Bunların hepsi fırsatçılıktır. Buna imkan vermemeliyiz. Hep birlikte işimizi en iyi şekilde yapacak, bunun için gereken sorumlulukları üstleneceğiz. AK Parti milletin kurduğu parti olduğunu, milletin hizmetkarı olduğunu, gelecekte de bu vasfı ile milletin gönlündeki yerini koruyacağını inşallah bir kez daha ispat edeceğiz. Sizlerden attığınız her adımda bu hassasiyetle hareket etmenizi rica ediyorum” dedi.

“Fitne odakları bizi yıldırmasın”

AK Parti'nin en önemli özelliğinin geniş siyasi temsil gücü ve icraat birikimi yanında kadim bir medeniyet tasavvuruna sahip olması olduğunu söyleyen Erdoğan, “Toplamda yaklaşık 10 milyon 500 bine varan bir üye sayısına sahibiz. Bu hiçbir partide yok. Üyelik şuurunu çok farklı bir yere çıkartmamız lazım” dile konuştu.
“Yükümüz ne kadar ağır olursa olsun, kardeşlerim, seferin de tahammülün de içinizde olduğunu unutmayan bir bilinçle davamıza sıkı sıkıya sarılmakta kararlıyız” açıklamasında bulunan Erdoğan, medeniyet davası olmayan bir toplumun kaybolup gideceğini belirterek, Türkiye'yi geçmişinden ve özünden kopartma gayretlerinin amacının bu olduğunu söyledi. Erdoğan, “Pek çok toplum gibi bizim de kimliksiz, kişiliksiz, köksüz, hazan yaprakları gibi rüzgarın önünde sürüklenin bir millet haline gelmemizi bekliyorlar. Ama buna fırsat vermeyeceğiz. Türkiye bölgenin de, dünyadaki bir medeniyet davasının da Allah'ın izni ile öncüsüdür. Bu konuda kararlıyız. Ne kadar güçlü eserse essin, kendimizi bu yıkıcı rüzgarın akışına bırakmayacağız. İnancından ve imanından şüphe duymayan insanlar olarak hiç bir engelin bizi durduramayacağına inanıyoruz. Yıkılmaz sanılan nice korku deryalarını bu anlayışla yerle yeksan ettik. Fitne odakları bizi yıldırmasın. Fitne odaklarına karşı biz kardeşlik bağlarımızı, ‘ancak inananlar kardeştir' düsturu ile aşarak yolumuza devam edeceğiz. Geniş bir coğrafyaya yayılmış olan kardeşlerimiz ve soydaşlarımızla birlikte bu büyük medeniyet davasının küresel temsilcisi olma sorumluluğunu üstlenmiş durumdayız. Bunu bizim söylememize gerek yok, bunu zaten küresel dünyadaki kardeşlerimiz ifade ediyorlar, onlar söylüyor. Hedeflerimize ulaşmak üzere çıkacağımız yolculuk için sabahı bekleyemeyiz. AK Parti'nin 17 yıllık uzun iktidarı döneminde en çok ihmal ettiğimiz hususların eğitim ve kültür, yani medeniyet davamızın iki büyük taşıyıcısı olduğunu her fırsatta ifade ediyoruz. Dolayısıyla hemen şuan harekete geçmeliyiz. Çünkü zaten bir gecikme söz konusu” diye konuştu.
Türkiye'yi başka türlü dize getiremeyeceklerini görenlerin tüm güçleri ile AK Parti'nin üzerine yüklendiğini belirten Erdoğan, “Partimize yönelik saldırıların sebebi şahsımın veya tek tek şahısların değil, temsil ettiğimiz davanın en büyük tehdit olarak görülmesindendir. Şahıslar gelip geçer ama bu dava ilanihaye bakidir. Bu kadro tek yürek, tek bilek olduğu müddetçe ne dışarıdan ne içeriden hiçbir güç bizi hedeflerimize doğru yürümekten alıkoyamaz. Biz bu ülkenin dünüydük, biz bu ülkenin bugünüyüz. Biz bu ülkenin inşallah yarını da olacağız” şeklinde konuştu.

“Yüzde 50 seçilme yeterliliği yeni sistemin adeta omurgasıdır”

“AK Parti olarak kurulduğumuz günden, özellikle de iktidara geldiğimiz 2002 Kasım'ından bu yana ülkemizi geliştirmenin, kalkındırmanın, ileriye götürmenin çabası içindeyiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti hükümetleri döneminde yapılan hizmetlerden bahsetti. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden de bahsederek, “1. Yılını geride bıraktığımız Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin çok uzun yıllar boyunca ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacağına inanıyorum. Bu vesile ile son günlerde yaşanan anlamsız tartışmaya da burada son noktayı koymak istiyorum. Cumhurbaşkanının seçilme oranının yüzde 50'den yüzde 40'a düşürülmesi ile ilgili ne düşüncemiz, ne niyetimiz, ne planımız ne de çabamız söz konusudur. Bu tür atıfta bulunanlar aynaya baksınlar. Biz bir şeyi kayda geçirdiğimiz zaman o iş bitmiştir. Biz öyle bir akitleştik ki, bu vaadimiz kayda girmiştir, bu bir borçtur millete. Yüzde 50 seçilme yeterliliği yeni sistemin adeta omurgasıdır. Bu iş bitmiştir. Türkiye'de bir daha hiç kimsenin küçük bir azınlığa veya vesayete dayanarak millete zulüm etmemesi için bu oranı korumanın gerekli olduğuna inanıyoruz. CHP buradan kendine bir şey çıkarmaya gayret ediyor. Sana buradan bir şey çıkmaz, sana buradan kemik de düşmez. Milletim taleplerinin ülke yönetimine en güçlü şekilde yansımasının yolu cumhurbaşkanının seçmenlerin yarıdan fazlasının bir oyu ile seçilmesinden geçer. Hala burada farklı tasarruflarda bulunmanın gayretine girenler çok yanlış bir yoldadır. Cumhurbaşkanı seçilmek için yüzde 50 sınırının konulması rastgele bir tercih değildir. Gayet bilinçli ve vazgeçilmez bir kriterdir. Bu tartışmayı bir daha açılmamak üzere kapatıyoruz. Yeni sistemin ilk bir yıllık uygulamaları ışığında eksiklerin ve aksaklıkların belirlenmesine yönelik kapsamlı bir çalışma yaptık. Bu çalışma, yaşanan sorunların neredeyse tamamının sistemden değil, uygulamadan kaynaklandığını gösteriyor. Eğer eleştirileriniz var, bazı eksikler tespit ediyorsanız bunu bizim ilgili mercilerimize, parlamentoda grubumuza, Cumhurbaşkanı Yardımcımıza bildirirsiniz. Biz de bunların değerlendirmesini yapar, bu tür eksikleri gideririz. Olay bu kadar basittir. Bu eksikleri gidermek suretiyle güçlü olarak yolumuza gidelim. Tabi alışkanlıkları gidermek kolay olmuyor. Eski sistemin refleksleri ile yeni sistemin işletilmeye çalışılması kaçınılmaz olarak bir takım sıkıntılara yol açıyor. Bunu da zamanla aşacağımızdan şüphe duymuyorum” açıklamasında bulundu.

“Reform belgesi çerçevesinde ikinci paketin hazırlıkları yapılıyor”

Yeni yasama döneminde Meclis'ten en büyük beklentilerinden birinin yargı reformu çerçevesinde hazırlanan kanun tekliflerini sonuçlandırmak olduğunu belirten Erdoğan, “Yargı Reformu Strateji Belgesindeki taahhütlerimiz doğrultusunda hazırlanan ilk paket tüm siyasi partilerin değerlendirilmesine sunulmuştur. Amacımız böylesine önemli bir konunun komisyonlardan ve Genel Kuruldan mümkün olan en geniş uzlaşma ile geçmesidir. Böylece milletimizin adalet ve hukukun işleyişinde etkinliğin sağlanması beklentisine en tatminkar cevabı verebileceğimize inanıyorum. Reform belgesi çerçevesinde ikinci paketin hazırlıkları yapılıyor. Bu kapsamda idarelerin taraf olduğu bazı uyuşmazlıklarla ilgili zorunlu sulh yolu için müstakil bir düzenleme öngördük. Bu şekilde bazı uyuşmazlıkların daha mahkemeye gitmeden sulh yolu ile çözülmesi hedefleniyor. Tüketici mahkemelerinde açılan davalarda zorunlu arabuluculuk kapsamına alındı. Kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen ve gerçekten yürekleri dağlayan görüntülere yol açan çocukların anne babaya tesliminin icra sisteminin dışına çıkartılması konusu da ikinci pakette yer alıyor. İkinci pakette yer alan bir başka husus noterlik kurumunun daha etkin hale getirilmesidir. Noter yardımcılığı ihdası, noter ve noter yardımcılığı için sınav getirilmesi, bazı çekişmesiz yargı işlemlerinin noterliklerde yürütülmesi gibi hususlar da bu başlık altında değerlendirilecektir. Yoksulluk nafakası ile ilgili tartışmaları sona erdirmeye yönelik düzenlemeler de ikinci pakette yer alacak başlıklardan biri. Bir başka başlık, hukuk yargılamalarının daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere tespit edilen sorunların çözümüdür. İkinci paketin en önemli başlıklarından biri de denetimli serbestlik şartları ve süresinin yeniden belirlenmesi. Denetimli serbestliğin maktu yerine orantılı uygulamasını esas alan bir düzenleme özel infaz usüllerinin kapsamını da genişletiyor. Böylece infazın ıslahın amacına uygun olarak gerçekleştirilmesi yönünde ilerleme kaydedilmesi hedefleniyor” dedi.(iha)


05.10.2019 13:04:00