Sevgili Peygamberimizin tebliğinde yer alan merhamet vurgusu yeniden okunmayı, üzerinde düşünülmeyi ve şiddetin açtığı yaralara merhem olarak sunulmayı beklemektedir. “Merhametlilerin en merhametlisi” tarafından insanlığın son ümidi olarak gönderilen Hz. Peygamber, birbirlerini sevme, birbirlerine merhamet ve şefkat göstererek bütünleşme konusunda “bir vücudun organlarından farksız olan” bir toplum oluşturmakla görevlendirilmiştir. “dedi.
Duygu yüklü konuşmaların ardından Prof. Dr Nevzat Aşık’ın konferansına geçildi. Prof. Dr. Nevzat Aşık’ın Hazreti Peygamberin genel öğretisinden bahsettiği, kadın ve çocuklara nasıl davranılması gerektiği hususunda bilgiler verdiği Konferans dikkatle takip edildi.
Prof. Dr. Nevzat Aşık, İslam’dan önceki toplumda, kadının kölenin, cariyenin ve hizmetçinin hiçbir değeri, hatta adı bile yoktu. Bunlar pazarlarda alınıp satılabilen birer maldı. Hz. Ömer’in: “ Biz cahiliye döneminde kadınları insan yerine koymazdık. İslamiyet gelince ve Allah onlar hakkında ayetler indirince, onların bizim üzerimizde hakları olduğunu gördük.” Sözü bu gerçeği bütün çıplaklığıyla gözlen önüne sermektedir.
Durum böyleyken Hz. Peygamberin, “Kadında bir insandır, köle, cariye ve hizmetçiler de birer insan olarak yaklaşımı ve merhameti büyük bir inkılâp yankısı uyandırmıştır.
İmar, ıslah ve irade, bilgi ve irfanla olur. Nitekim ilk Halife Adem, Meleklere ilimle üstün gelmiştir. İlim, esastır. Maddi ve manevi ilerlemenin, kalkınmanın şartı ilim ve sanattır. İlim, irfan ve sanatta geri olanlar, ilerleme kaydedemezler. Hz. Peygamber (s.a.v.), ilk Müslümanları öncelikle cehaletin köleliğinden kurtarmaya çalışmıştır. Ve “Sadakaların en faziletlisi, insanın ilim öğrenmesi, sonra da onu bir başka kardeşini öğretmesidir.” buyurmuştur.
Sevgi, Allah tarafından insana verilmiş en önemli duygudur. Bu ulvi duyguyu en ideal anlamda yaşayabilen tek varlık, insandır.
Hz. Peygamber’in sevgi, şefkat ve merhameti toplumdaki yetim ve kimsesiz çocukları da kuşatmıştır. Sevgi ve şefkat, insan kalbinin merhemidir. Sevgi, saygı ve merhamet duygusundan uzak olan kimseler, katı yürekli olmanın yolunu tutmuşlar demektir. Bu duruma düşenler derhal bundan kurtulmanın çarelerini aramaya koyulmalıdırlar.
Hz. Peygamber’e bir sahâbî gelerek kalbinin katılaştığını hissettiğinden şikâyet etti. Allah elçisi ona: “Kalbini yumuşamasını istersen yoksulları doyur ve yetim başı okşa ,” buyurdu.
“Müslümanlar arasından bir yetimi alıp yediren, içiren kimse affedilmeyecek bir günah işlememişse elbette Allah onu cennetine koyacaktır,” gibi sözler, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in bu konudaki hadislerinden sadece bir kaçıdır.
Adana da büyük yankı uyandıran konferans memnuniyetle karşılandı. Halk büyük ilgi göstermiş bu gibi programların adedinin çoğalmasını arzu etmişlerdir.
Konferans, İlçe Müftüsü Abdullah Demir’in Prof. Dr. Nevzat Aşık’a çiçek verip teşekkür etmesiyle son buldu.
Haber: Ahmet TOKDEMİR-Adana İl Müftülüğü