Lakin beri yanda da hayat olanca hızıyla devam ediyor
ve özellikle doğa, kendisine karşı yapılan yanlışları
affetmeyeceğini her fırsatta öfkesiyle gösteriyor.
Medyada yeterince yer bulamasa da bir vakitten beri uzmanlar
uyarıp duruyor:
Türkiyeyi ciddi depremler bekliyor.
En son Elazığ ve Bingöl depremlerini ise yalnızca bir uyarı olarak yorumluyorlar.
En çok dikkat çektikleri nokta ise, Marmara ve Erzurumun da içinde bulunduğu Kuzey Doğu Anadolu fay hattı
Ülkemiz neredeyse coğrafyasının tamamı bakımından deprem kuşağı üzerinde
Geçmiş tarihlerde gördük ki, irili ufaklı yüzlerce depreme maruz kaldık, kalmaya da adayız.
Erzurum geçen yüz yılın başlarında çok büyük depremler görmüş adeta şehir yerle bir olmuş. Sonra en son 1983 Horasan depremi ki, yüzlerce insanımızı bu depremde kaybettik.
Meselenin hakiki anlamda uzmanları, Korona öncelikli gündeme rağmen Erzurumun da ismini zikrederek alarm üretiyorlar.
Tamam diyebilirsiniz ki, nasılsa depremi engelleyecek ya da birkaç saat önceden haber verecek bir sistem olmadığına göre, uzmanlar uyarıp uyarıp dursun, ne yapabiliriz ki?
Hayır; böyle değil işte
Depremi haber veren bir cihaz ya da engelleyen bir beşeri güç yok, ama muhtemel bir depreme karşı ayakta duracak
şehirler kurmak bizlerin ve devlet yönetimlerinin elinde
Haşim Nurgazi
28.06.2020 23:34:00