Binlerce Erzurumlu ecdadına yürüdü

1877- 1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi)’nin 137. yıl dönümünde Erzurum’da 10 binler ikinci kez sabah namazının ardından okunan salalarla Topdağı’ndaki Aziziye ve Mecidiye Tabyaları’na yürüdü. Yürüyüş sonrasında Dadaşlar İstiklal Marşı okuyup, dualar ettiler.Osmanlı-Rus savaşı sırasında 1872 yılında Sultan Abdulaziz tarafından Fosfor Mustafa Paşa yönetiminde Erzurum- Kars karayolunu kontrol altında tutmak amacı ile Top Dağı’na yaptırılan, Aziziye Tabyası, tarihi günlerinden birini daha yaşadı. ’93 Harbi’ olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı’nda ’Aziziye Tabyası’nın düştü’ haberi üzerine kadınlı erkekli Erzurum halkı taş, sopa ve baltalarla tabyaları geri alarak destan yazdı. O günün ruhunu anlatmak ve yaşamak için Tabyalar Platformu öncülüğünde toplanan kadını, erkeği, gençi, yaşlısı binlerce Erzurumlu ellerine Türk Bayraklarını alarak Aziziye Tabyaları’na yürüdü.

Ulu Cami’de kılınan Sabah namazı ardından şehrin dört bir tarafında toplanan kalabalık belediye otobüsleriyle Karskapı Şehitliği’ne getirildi. Saat 06.00’da şehitlik önünde toplanan binlerce kişi Türk bayraklarıyla tekbir getirerek yürüyüşe başladı.

Kadınlı erkekli binler, Nene Hatun’un destanlaştığı ve mezarının bulunduğu deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Aziziye Tabyası’na akın etti. Tabyalarda toplanan kalabalık, Erzurum Müftüsü Hasan Çınar tarafından yapılan duada etkinliğe katılanlar hep birlikte ’Amin’ dedi. Okunan İstiklal Marşı sonrası anma töreni sona erdi.

Aziziye Tabyaları’na tırmanış etkinliğine Vali Ahmet Altıparmak, AK Parti Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen , Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hikmet Koçak, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muammer Yaylalı, Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Uysal Ağaoğlu, Müftü Hasan Çınar, kamu kurum müdürleri, öğrenciler, askerler, sivil toplum kurumları, izciler ile çocuk, yaşlı ve gençlerden oluşan yaklaşık 15 bin kişi katıldı. Yürüyüşün geçen yıl ilkinin düzenlendiğini anımsatan Vali Ahmet Altıparmak, şöyle dedi:

"9 Kasım Tabyalar Platformu’nun organize ettiği bir yürüyüş. Büyük ilgi gösterdikleri için Erzurumlular’a teşekkür ediyorum. Müftü hocamız muhteşem bir dua ile bizi o geçmiş günlerin maneviyatına yükseltmiş oldu. Buna inşallah Erzurumlular, Erzurumlu gençler sahip çıkar. Bu, bugünle bitmez yıllarca devam eder. En azından yılda bir defa bile olsa bu manevi havayı yaşamış oluruz."

93 harbi sırasında tabyalara düşman baskınının olduğunu hatırlatan Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise, şöyle konuştu:

"1877-78, 93 harbi dolayısıyla tabyalarda düşman baskını oluyor. Mehmetçikler şehit düşüyor. Bunu duyan Erzurumlu ve din adamlarımız minarelerden Sabah ezanı ile baraber bütün halkı buraya davet ederler. Halk buraya gelir tabi burası işgal altındadır. 500’e yakın Erzurumlu da burada şehit olur. Bütün şehitlerimizi ve o gün şehit düşen kardeşlerimizi, büyüklerimizi rahmetle yad ediyoruz. Allah milletimize bir daha öyle bir gün göstermesin."

93 HARBİ

“93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Alexander döneminde yapılmış olan bir Osmanlı-Rus Savaşı’dır. Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir. Hem Osmanlı Devleti’nin batı sınırındaki Tuna (Balkan) Cephesi’nde, hem de doğu sınırındaki Kafkas Cephesi’nde savaşılmıştır. Savaşa hazırlıksız yakalanan Osmanlı Devleti, çok ağır bir yenilgi almıştır. Savaşın başlıca sebepleri; Osmanlı Devleti’nde yaşanan azınlık isyanları, Rusya ve Batı Avrupa ülkelerinde, Osmanlı Devleti’nde yaşayan Hıristiyanların insan haklarının çiğnendiği konusunda oluşan tek taraflı kamuoyu, Rusya’nın Balkanlardaki genişleme siyaseti, Romanya ve Bulgaristan’ın bağımsızlık istekleri ve Panslavizm akımıdır. Avrupa’nın büyük güçleri savaşı önlemek için İstanbul’da Tersane Konferansı’nı toplamışlar, ancak Osmanlı Devleti’ne yaptıkları taleplerin reddedilmesi üzerine savaş patlak vermiştir. Yaklaşık 1 yıl süren savaşta Osmanlı orduları, savunma savaşı yapmıştır. Batılı devletler ise tarafsız kalarak, savaşı bitirmek için arabuluculuk yapmıştır. Özellikle Balkanlarda bu olaylar neticesinde etnik temizlikler yaşanmış ve yer yer kırımlar görülmüştür. Sonunda batıdaki Osmanlı savunma hatlarını kıran Rus ordularının önü açılmış, dirençle karşılaşmadan İstanbul’un eşiğine (Yeşilköy) kadar ilerleyerek Osmanlı Devleti’nin varlığını tehdit etmiş ve bunun sonucunda Osmanlı Devleti Ayastefanos Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. Ancak Batı Avrupa ülkelerinin bu antlaşmanın koşullarından hoşnut kalmamaları sonucu bu antlaşma geçerliliğini yitirmiş ve yeniden imzalanan Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti, çok fazla toprak kaybetmiş, Balkanlar’daki nüfuzunu büyük ölçüde yitirmiştir. Balkanlar’da ve Kafkasya’da sayıları 1 milyonu aşkın Osmanlı vatandaşı mülteci konumuna düşmüş, savaş süresince ve savaştan sonra Anadolu’ya dev göç dalgaları yaşanmıştır.”


10.11.2014 08:20:00