Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Türkiye'deki dini azınlıkların din adamlarının eğitimi ve tayini, din hizmetlerinin ve ibadetlerinin ifası açısından sıkıntıları olduğunu pek düşünmediğini belirterek, ''Ama varsa giderilmeli'' dedi.
Türkiye'deki din özgürlüğü anlayışını değerlendiren Bardakoğlu, Başkanlık olarak daima din özgürlüklerinden yana olduklarını vurgulayarak, inancı veya inançsızlığı sebebiyle hiç kimsenin dışlanmaya maruz kalmamasının, sevgi ve saygı içinde yaşamasının ortak payda olduğunu söyledi.
Farklı din mensuplarına saygılı olmanın, onların dinini onaylamak anlamına gelmediğine işaret eden Bardakoğlu, ''Ancak, sadece bizim gibi düşünenler ve bizim gibi inananlara saygı duyarsak o zaman bu dünya hayatını cehenneme çeviririz'' değerlendirmesinde bulundu.
Din özgürlüğü kapsamında herkesin istediğine inanma ve inancını yaşama hakkı olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, ''Dileyen dilediğine inanır ve bunun hesabını da Allah'a verir. Ama biz İslam'ın hak ve yegane hak din olduğuna inanırız. Ama diğer din mensuplarına karşı da saygı ve anlayış içinde olmuş, onların özgürlüklerini tanımışızdır. Aslında Osmanlı dan bu yana milletimizin hayat tarzı da budur. Bu bakımdan ben Türkiye'deki dini azınlıkların hep bu özgürlüklerden bugüne kadar yararlandığını ve Türkiye'de inancı, dini ve mezhebi sebebiyle kimsenin bir horlanmaya maruz kalmadığını görüyorum''dedi.
Tarsus'ta bugün müze olarak hizmet veren St. Paul Kilisesi'nin Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olduğunu ve buranın tekrar kiliseye dönüştürülmesinin yerinde olacağı yolunda görüş bildirdiklerini anlatan Bardakoğlu, St. Paul Kilisesi'nin açık kalması ve kilise olarak hizmet vermesinin doğru olacağını söyledi.
Bardakoğlu, Ruhban Okulu'nun da din özgürlükleri kapsamında çözülmesi gereken bir konu olduğuna dikkati çekerek, ''Din özgürlükleri bağlamında bu konular rahatlıkla konuşulup çözülebilir'' dedi.
03.01.2010 11:01:00