31 Mart seçimlerinin ardından yaşanan oyların sayım süreci 13 Nisan da kesin sonuçlar ortaya konarak sonuçlanacak. Cumhur ittifakının önemli şehirleri kaybetmesinin ardından AK Parti içinde yaşanan sıkıntılar siyaset kulislerinde konuşulmaya devam ediyor.
AK Partili bir çok milletvekili bakan ve parti yönetiminden şikayetçi. Bir kaç gün önce köşemde dile getirdiğim, AK Parti genel başkan yardımcılarının bazılarının değiştirileceğini ve kulislerde konuşulan isimleri yazdım. Yazımın son paragrafında, "Yine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Ömer Çelik, Mahir Ünal, Erkan Kandemir, Leyla Şahin Usta ve Ali İhsan Yavuz gibi isimlerin de nöbet değişimi yapacağı konuşulanlar arasında yer alıyor" demiştim.
Yazımda parlamento muhabiri olarak duyduğum ve diyalog içinde olduğum birçok AK Parti Milletvekili, parti tabanından gelen tepkileri benimle paylaşmışlardı. Ben de bu bilgileri yazıya döktüm.
Yıllardır AK Parti yönetimini ve tabanını yakından izleyen bir gazeteci olarak şu noktayı tekrar hatırlatmak isterim.
Hiç bir zaman kalemimi bir kişiye yağcılık olsun diye kullanmadım. Bugün parti yöneticileri ile ilgili AK Parti milletvekilleri arasında bir anket yapsınlar, alacakları puan ne olur acaba diye soralım?
Benim görüşüme göre ise alacakları puan hiç de iç açıcı olmaz diye düşünüyorum.
31 Mart seçimlerinde tabanın mesajını alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletin başkanlık sistemine tepkisinin yanı sıra parti yönetimi ve bakanlara olan tepkisini de masaya yatıracağını şimdiden görüyorum.
Öte yandan parti tabanı, AK Partinin kuruluşundan bu güne kadar baştan beri Parti yöneticileri olmak üzere, MKYK yönetiminde yer alan aynı yüzlerin ve isimlerin yıllardır görev yapmasına tepkili. Taban, "Başarılı olsalardı partiyi bu hale getirmezlerdi. 31 Mart seçimleri de bunun bir örneğidir" diyorlar.
Taban parti yönetiminin doğru dürüst kimse ile ilgilenmediği söylüyor, seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partiyi tek başına götürdüğünü, sadece kendi çabası sonucu partinin kazandığı görüşünde birleşiyor.
Son cümle; AK Parti bu yenilgiden sonra tekrar kendini sorgulamıyorsa, ben de buradan ANAVATAN Partisi ve Özal örneğini hatırlatmak isterim.
BU HUKUK
HUKUK DEĞİL
Yüksek Seçim Kurulu İstanbul Seçimlerini 4 e karşı 7 oyla iptal etti.
Nasıl kafam karıştı.
Hemen telefona sarılıp yıllarca adalet dağıtan hakim ve savcı
ağabeylerime sordum.
Bu nasıl bir karar.
Onlarda şaşkın.
TV lere göz atıyordum ki bir baktım Sabih Kanadoğlunun açıklamasına gözüm takıldı.
YÜKSEK SEÇİM KURULU İKTİDAR NEZNİNDE AKLANMIŞ AMA MİLLET NEZNİNDE ÖMÜR BOYU MAHKUM OLMUŞTUR.
Evet hukukçular isyan ediyor.
Bir zarfın içinden sen Büyükşehir Belediye Başkanını nasıl ayırırsınız.
Ya hepsi iptal, İl, İlçe, Meclis ve Muhtar seçimleri dahil, ya da hepsi ret
olur biter.
YSK Yine bir isabetli karar almamıştır.
Ben demiyorum YSK üyesi 4 zat ortaya koyuyor.
Hukuka uygun ise neden 11 ile oy çokluğu ile alınmıyor.
Neden 7 e karşı 4.
Yine kötü bir sınav YSK vermiştir.
13.05.2019 10:52:00