Diyanet İşleri Başkanı ve Avrasya İslam Şurası Daimi Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Ceylan İntercontinental Otel'de düzenlediği basın toplantısında, 3 gün sürecek şura hakkında bilgi verdi.
Bardakoğlu, başkanlığın hem Türkiye içinde, hem de yurt dışında İslam dininin doğru şekilde anlaşılması ve din hizmetlerinin yürütülmesinde çalışmalar yaptığını anlatarak, başta Avrupa olmak üzere Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya, Rusya Federasyonu'na bağlı topluluklarla yakın ilişkiler içinde olduklarını kaydetti.
Avrupa'da bir çoğunu Türkiye'den gidenlerin inşa ettirdiği 3 bine yakın caminin bulunduğunu ve bunların önemli bir kısmına da din hizmeti götürdüklerini ifade eden Bardakoğlu, Avrasya coğrafyasının önemine vurgu yaptı.
Bardakoğlu, Avrasya coğrafyasının genç ve dinamik ülkelerden oluştuğunu ve omuzlarında da büyük bir tarihi mirası taşıdıklarını dile getirerek, Avrasya coğrafyasından yılda 1000 kadar öğrencinin lisans, yüksek lisans ve doktora alanlarında Türkiye'de okutulduğunu anlattı.
Böylece onların sağlıklı ve düzgün bir din eğitimi almalarını sağladıklarını kaydeden Bardakoğlu, dinin Avrasya coğrafyasında ayrıştırıcı değil, birleşmenin ve toplumsal huzurun kaynağı olması gerektiğini söyledi.
Ali Bardakoğlu, Avrasya coğrafyasındaki dini, tarihi ve kültürel mirasa sahip çıktıklarını da belirterek, köprü, okul, cami ve diğer tarihi, kültürel mekanları ayağa kaldırmak için çalıştıklarını anlattı.
-BİLGİ PAYLAŞIMI-
Şuranın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yarın başlayacağını dile getiren Prof. Dr. Bardakoğlu, ''Şuranın amacı, birbirimizi anlamak ve dinlemektir, ortak akıl ve ortak çözüm yolları aramaktır. Yoksa hiçbir ülkenin diğerinin içişlerine yön vermesi söz konusu değildir'' dedi.
Şurada tüm katılımcıların eşit kardeşler olarak yer alacağını da kaydeden Bardakoğlu, ''Hiçbirimizin diğerine ağabeylik yapmasına ihtiyaç yoktur. Hepimizin ağabeyi bilgi ve ortak akıldır'' diye konuştu.
Avrasya coğrafyasının birçok umudu bünyesinde taşıdığını, insan ve ekonomik olarak kaynaklarının var olduğunu belirten Prof. Dr. Bardakoğlu, coğrafyanın hem Hristiyan, hem de İslam dünyasında rekabet ve yarış alanına dönmüş durumda olduğunu, kendilerinin ise bu yarışın bir parçası olmadığını söyledi.
Şuranın katılan ülkelere yön verme çabasını da gütmediğini vurgulayan Bardakoğlu, şurada sadece bilginin paylaşılacağını dile getirdi.
''7. Avrasya İslam Şurası'nın konusu, dini bilginin kaynakları, üretimi, yenilenmesi ve paylaşılmasıdır'' diyen Bardakoğlu, Avrasya coğrafyasının kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptığını ve İslamın bilgi medeniyetlerine sahip bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. Bardakoğlu, Anadolu Müslümanlığının inanç geçmişinde önemli yeri olan Ahmet Yesevi, Mevlana, Yunus Emre gibi isimlerin de Avrasya coğrafyasının bilgi kaynaklarından beslendiğini anlatarak, şuranın öncelikli hedefinin bilgi ve dini inanç kaynaklarının farkına varmak ve bunların bir envanterini çıkarmak olduğunu ifade etti.
Rastgele bir dini bilginin insanları birbirine düşüreceğini de kaydeden Bardakoğlu, bunun da İslam dünyası, Müslümanlar ve Avrasya dünyası hakkında hak edilmeyen ithamlara ve suni korkular üretmeye zemin hazırlayacağını söyledi.
Bardakoğlu, ''Dini bilgi denince herkesin kendi başına buyruk olması ve insanların zihnini karıştırması değil, dini bilginin sağlıklı üretimini kast ediyoruz'' dedi.
Avrasya coğrafyasında dini bilgi konusunda ortak metodoloji ihtiyacına işaret eden Bardakoğlu, bu coğrafyada bazı medreselerin ve yeni açılmış okulların var olduğunu, buralarda verilen bilgilerin de tartışılması gerektiğini ifade etti.
Toplumun dini bilgileri sağlıklı öğrenmesi için Atatürk'ün Kur'an-ı Kerim tefsiri yazdırdığını ve hadis çalışmaları yaptırdığını hatırlatan Bardakoğlu, din iyi tanındıkça toplumda huzur ve barışın sağlanacağını vurguladı.
-DİYANET TV-
Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, bir soru üzerine, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak görsel ve internet yayıncılığı konusunda toplumun kendilerinden beklediği performansı gösteremediklerini belirterek, ''İleri yıllarda belki Diyanet TV açılacak'' diye konuştu.
Bu konunun birkaç yıl sonra gündeme geleceğini ve sadece kendi görev alanlarında yayın yapacaklarını anlatan Bardakoğlu, TV'nin yanı sıra CD, web sayfası gibi konulara da eğileceklerini söyledi.
Bardakoğlu, başka bir soru üzerine de Türkiye'de 80 bin cami ve buralarda 100 bine yakın personelin bulunduğunu anımsatarak, din görevlilerinin eğitiminin önemine işaret etti.
Bardakoğlu, başkanlık personelinin yüzde 10'unun İlahiyat Fakültesi mezunu olduğunu dile getirerek, bunun yüzde 50'lerde olmasını istediklerini kaydetti.
Ahlaklı din görevlilerine ihtiyaç olduğunu, hurafe, incitici tavırlardan uzak olmaları gerektiğini de kaydeden Bardakoğlu, eğitimin ve eğiticilerin eğitiminin önemini anımsattı.
Ali Bardakoğlu, başkanlığın yürüttüğü hadis çalışmalarına ilişkin de bunun bir hadis ayıklama, hadisleri çağa uydurma projesi değil, hadisleri yeniden anlama çabası olduğunu bildirdi.
-MARDİN'DEKİ OLAY-
Bardakoğlu, bir gazetecinin Mardin'de yaşanan olayı hatırlatarak yorumunu sorması üzerine de şunları söyledi:
''Birkaç gün önce Mardin'de yaşanan katliamda, vahşette hayatını kaybedenlerden biri de 26 yaşındaki imam kardeşimizdi. 2 yıllık görevlimizdi. Beypazarı'nda zor bir görev de olsa cenaze namazını kıldırdım. Ailesinin acısını paylaştım. Sadece o değil, katliamlarda, terörde ölenlerin hepsini rahmetle yad ediyoruz.''
Ölen imamın bölgede insanlara kendini sevdirdiğini ve bölgenin dilini de öğrendiğini anımsatan Bardakoğlu, İslam dininin sadece bu tür acılardan sonra insanların birbirine sabır, metanet ve başsağlığı dilemek için olmaması gerektiğini vurguladı.
Bardakoğlu, ''Din sadece cenaze namazını kıldırmak, acıyı paylaşmak, başsağlığı dilemek ve mekanının cennet olması için dua etmek anlamında olmamalıdır. Din biraz da bu tür acıların yaşanmasını önlemelidir. Böyle olduğu için toplumda bir merhamet eğitimine ihtiyaç var. Merhametin kaynağı da Cenabı Allah'tır'' dedi.
Oradaki yetimlere ve her iki aileye de sahip çıkacaklarını ifade eden Bardakoğlu, merhameti, karşılıklı sevgi ve saygıyı toplumda yaygınlaştırmak gerektiğini kaydetti.
Kalplerin katılaşması ve taşlaşmasının, bu tür vahşetlerin töre, gelenek ve eğitimsizlikle anlatılamayacağını dile getiren Bardakoğlu, sorunun insanların iç dünyası olduğunu ve bu iç dünyayı imar etmek gerektiğini belirtti.
Bardakoğlu, ''Akıllı toplumlar acılardan ders çıkarmasını bilen toplumlardır. Ortak bir akıl üretmek temel şiarımız olmalıdır'' dedi.
Bardakoğlu, başkanlığın hem Türkiye içinde, hem de yurt dışında İslam dininin doğru şekilde anlaşılması ve din hizmetlerinin yürütülmesinde çalışmalar yaptığını anlatarak, başta Avrupa olmak üzere Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya, Rusya Federasyonu'na bağlı topluluklarla yakın ilişkiler içinde olduklarını kaydetti.
Avrupa'da bir çoğunu Türkiye'den gidenlerin inşa ettirdiği 3 bine yakın caminin bulunduğunu ve bunların önemli bir kısmına da din hizmeti götürdüklerini ifade eden Bardakoğlu, Avrasya coğrafyasının önemine vurgu yaptı.
Bardakoğlu, Avrasya coğrafyasının genç ve dinamik ülkelerden oluştuğunu ve omuzlarında da büyük bir tarihi mirası taşıdıklarını dile getirerek, Avrasya coğrafyasından yılda 1000 kadar öğrencinin lisans, yüksek lisans ve doktora alanlarında Türkiye'de okutulduğunu anlattı.
Böylece onların sağlıklı ve düzgün bir din eğitimi almalarını sağladıklarını kaydeden Bardakoğlu, dinin Avrasya coğrafyasında ayrıştırıcı değil, birleşmenin ve toplumsal huzurun kaynağı olması gerektiğini söyledi.
Ali Bardakoğlu, Avrasya coğrafyasındaki dini, tarihi ve kültürel mirasa sahip çıktıklarını da belirterek, köprü, okul, cami ve diğer tarihi, kültürel mekanları ayağa kaldırmak için çalıştıklarını anlattı.
-BİLGİ PAYLAŞIMI-
Şuranın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yarın başlayacağını dile getiren Prof. Dr. Bardakoğlu, ''Şuranın amacı, birbirimizi anlamak ve dinlemektir, ortak akıl ve ortak çözüm yolları aramaktır. Yoksa hiçbir ülkenin diğerinin içişlerine yön vermesi söz konusu değildir'' dedi.
Şurada tüm katılımcıların eşit kardeşler olarak yer alacağını da kaydeden Bardakoğlu, ''Hiçbirimizin diğerine ağabeylik yapmasına ihtiyaç yoktur. Hepimizin ağabeyi bilgi ve ortak akıldır'' diye konuştu.
Avrasya coğrafyasının birçok umudu bünyesinde taşıdığını, insan ve ekonomik olarak kaynaklarının var olduğunu belirten Prof. Dr. Bardakoğlu, coğrafyanın hem Hristiyan, hem de İslam dünyasında rekabet ve yarış alanına dönmüş durumda olduğunu, kendilerinin ise bu yarışın bir parçası olmadığını söyledi.
Şuranın katılan ülkelere yön verme çabasını da gütmediğini vurgulayan Bardakoğlu, şurada sadece bilginin paylaşılacağını dile getirdi.
''7. Avrasya İslam Şurası'nın konusu, dini bilginin kaynakları, üretimi, yenilenmesi ve paylaşılmasıdır'' diyen Bardakoğlu, Avrasya coğrafyasının kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptığını ve İslamın bilgi medeniyetlerine sahip bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. Bardakoğlu, Anadolu Müslümanlığının inanç geçmişinde önemli yeri olan Ahmet Yesevi, Mevlana, Yunus Emre gibi isimlerin de Avrasya coğrafyasının bilgi kaynaklarından beslendiğini anlatarak, şuranın öncelikli hedefinin bilgi ve dini inanç kaynaklarının farkına varmak ve bunların bir envanterini çıkarmak olduğunu ifade etti.
Rastgele bir dini bilginin insanları birbirine düşüreceğini de kaydeden Bardakoğlu, bunun da İslam dünyası, Müslümanlar ve Avrasya dünyası hakkında hak edilmeyen ithamlara ve suni korkular üretmeye zemin hazırlayacağını söyledi.
Bardakoğlu, ''Dini bilgi denince herkesin kendi başına buyruk olması ve insanların zihnini karıştırması değil, dini bilginin sağlıklı üretimini kast ediyoruz'' dedi.
Avrasya coğrafyasında dini bilgi konusunda ortak metodoloji ihtiyacına işaret eden Bardakoğlu, bu coğrafyada bazı medreselerin ve yeni açılmış okulların var olduğunu, buralarda verilen bilgilerin de tartışılması gerektiğini ifade etti.
Toplumun dini bilgileri sağlıklı öğrenmesi için Atatürk'ün Kur'an-ı Kerim tefsiri yazdırdığını ve hadis çalışmaları yaptırdığını hatırlatan Bardakoğlu, din iyi tanındıkça toplumda huzur ve barışın sağlanacağını vurguladı.
-DİYANET TV-
Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, bir soru üzerine, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak görsel ve internet yayıncılığı konusunda toplumun kendilerinden beklediği performansı gösteremediklerini belirterek, ''İleri yıllarda belki Diyanet TV açılacak'' diye konuştu.
Bu konunun birkaç yıl sonra gündeme geleceğini ve sadece kendi görev alanlarında yayın yapacaklarını anlatan Bardakoğlu, TV'nin yanı sıra CD, web sayfası gibi konulara da eğileceklerini söyledi.
Bardakoğlu, başka bir soru üzerine de Türkiye'de 80 bin cami ve buralarda 100 bine yakın personelin bulunduğunu anımsatarak, din görevlilerinin eğitiminin önemine işaret etti.
Bardakoğlu, başkanlık personelinin yüzde 10'unun İlahiyat Fakültesi mezunu olduğunu dile getirerek, bunun yüzde 50'lerde olmasını istediklerini kaydetti.
Ahlaklı din görevlilerine ihtiyaç olduğunu, hurafe, incitici tavırlardan uzak olmaları gerektiğini de kaydeden Bardakoğlu, eğitimin ve eğiticilerin eğitiminin önemini anımsattı.
Ali Bardakoğlu, başkanlığın yürüttüğü hadis çalışmalarına ilişkin de bunun bir hadis ayıklama, hadisleri çağa uydurma projesi değil, hadisleri yeniden anlama çabası olduğunu bildirdi.
-MARDİN'DEKİ OLAY-
Bardakoğlu, bir gazetecinin Mardin'de yaşanan olayı hatırlatarak yorumunu sorması üzerine de şunları söyledi:
''Birkaç gün önce Mardin'de yaşanan katliamda, vahşette hayatını kaybedenlerden biri de 26 yaşındaki imam kardeşimizdi. 2 yıllık görevlimizdi. Beypazarı'nda zor bir görev de olsa cenaze namazını kıldırdım. Ailesinin acısını paylaştım. Sadece o değil, katliamlarda, terörde ölenlerin hepsini rahmetle yad ediyoruz.''
Ölen imamın bölgede insanlara kendini sevdirdiğini ve bölgenin dilini de öğrendiğini anımsatan Bardakoğlu, İslam dininin sadece bu tür acılardan sonra insanların birbirine sabır, metanet ve başsağlığı dilemek için olmaması gerektiğini vurguladı.
Bardakoğlu, ''Din sadece cenaze namazını kıldırmak, acıyı paylaşmak, başsağlığı dilemek ve mekanının cennet olması için dua etmek anlamında olmamalıdır. Din biraz da bu tür acıların yaşanmasını önlemelidir. Böyle olduğu için toplumda bir merhamet eğitimine ihtiyaç var. Merhametin kaynağı da Cenabı Allah'tır'' dedi.
Oradaki yetimlere ve her iki aileye de sahip çıkacaklarını ifade eden Bardakoğlu, merhameti, karşılıklı sevgi ve saygıyı toplumda yaygınlaştırmak gerektiğini kaydetti.
Kalplerin katılaşması ve taşlaşmasının, bu tür vahşetlerin töre, gelenek ve eğitimsizlikle anlatılamayacağını dile getiren Bardakoğlu, sorunun insanların iç dünyası olduğunu ve bu iç dünyayı imar etmek gerektiğini belirtti.
Bardakoğlu, ''Akıllı toplumlar acılardan ders çıkarmasını bilen toplumlardır. Ortak bir akıl üretmek temel şiarımız olmalıdır'' dedi.
11.05.2009 23:00:00