340 yıllıktan 600 yıllığa kadar fıkıh, tefsir, matematik, tarih ve coğrafya gibi el yazması ilim kitaplarının bulunduğu kütüphanede en yeni kitap ise 160 yıllık. 160 yıllık medresede eğitim veren bölgenin kanaat önderlerinden Fethullah Ayte, köydeki kütüphanede birçoğunun geçmişi yüzyıllara dayanan 300'ün üzerinde el yazması kitabı koruyor. Bitlis ve bölgesinde ilim eğitimi veren Ohin Medresesinin Baş Müderrisi Fethullah Ayte, bir taraftan 250'e yakın öğrenciye dini eğitim verirken, diğer taraftan dedelerinden babasından aldığı eğitimleri yeni nesillere aktarıyor.
Ohin Medresesinin geçmişinin uzun yıllara dayandığı, Türkiye'de aralıksız eğitimlerine devam eden nadir medreseler arasında olduğunu belirten Fethullah Ayte, soylarının Hazreti Ömer'e dayandığını söyledi. Son 160 yılda sadece darbelerde bir-iki gün ara verdikleri eğitimlerini sürdürdüklerini ifade eden Ayte, 12 ilimden başka fıkıh, hadis, tefsir, coğrafya, tarih, matematik ve astronomi ilimleri üzerine eğitimler verildiği belirtti. Ayte, Bu eğitimler verilirken, uzun yıllardan gelen birçok kitabımız var. Bunları bir kütüphanede topladık. Bu kitapların çoğu büyük dedemizden kalmadır. Bizim soyumuz Hazreti Ömer'e ulaşıyor. Hazreti Ömer'in oğlu Abdullah Bin Ömer. Onun 9'ncu torunu Sultan Şehmus Mardin'dedir. Şeyh Abdulkadir Geylani ile teyze çocukları, aynı dönemde yaşamışlar. O günden bu yana bu aile hep ilme hizmet etmiş. Onun torunu Verkanis'e geliyor. Orada birçok medreseleri varmış. Onun çocukları olan dedem oradan çıktıktan sonra bir daha Verkanis'e gitmemişler. Büyük dedemin dönemindeki kitaplar sonra dedeme, sonra babam ve amcalarımız nerelerden bulmuşlarsa muhafaza etmişler. Eksiden bu kadar kitap olmazdı. Hep toplamışlar ve muhafaza etmişler dedi.
Kitapların yüzde 80'inin 200 yıl ve üstü olduğunu dile getiren Ayte, Osmanlı dönemine ait kitaplar da burada mevcut. Bir kısmı da el yazması kitaplardır. Onlarda 300 ile 400 yıllıktır. Bunun içinde 500-600 yıllık kitaplar da var. En yakın tarihli nerdeyse 200 yıllık kitaplardır. Bunun üzerine yoğun bir çalışma ve bakım yaptık. Şimdi de Doğu Anadolu Kalkınma Ajansına (DAKA) bir proje hazırladık. Bu projeyle kitapların bakımını yapacağız. Nadir olan el yazması eserlerin geleceğe aktarılması için bir kısmının matbaalara verip çoğaltılmasını sağlamak amacındayız. Herkes bu kitaplardan istifade etsin istiyoruz diye konuştu.
Ayte, kitapların çok büyük değere sahip olduğunu, İdris-i Bitlisi'nin babası olan Hüsamettin Bitlisi'nin yazdığı yaklaşık 400 yıllık el yazması kitabın bir eşinin de İstanbul Süleymaniye'deki kütüphanede olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
İdris-i Bitlisi'nin babasının bir kitabı elimizde var. O tefsir kitabı piyasada yoktur. Bu kitaptan sadece iki tane var. Biri bizde biri de İstanbul'da Süleymaniye'dedir. Amcam hayattayken 30 yıl önce bu kitabı bizden istediler. Valilik kanalıyla İstanbul'a götürdüler. O kitapta bir eksiklik varmış. Aynı eksiklik bizdeki kitapta da var. En değerli varlığımız bu kitaplarımızıdır. Dedemiz hizmetleri güzel olan bir zattı. Diyordu ki, Devamlı talebeler kitap istiyorlardı. Bunu mütalaa edip okuyacaksın. Siz kitaplara sahip çıkmıyorsunuz. Allah'ın bir emri var. Siz hakiki sevaba ulaşamazsınız. Ancak en sevdiğiniz malınızı nafaka vermeyince, benim gönlümde en kıymetli malım bu kitaplarımdır. Benim her şeyimden daha kıymetlidir.' Bende bu sevaba nail olabilmek için bu kitapları korumaya çalışıp, gelecek nesillere aktarmak istiyorum. Eksikler var daha da tamamlamayı düşünüyoruz.(iha)
01.07.2020 11:02:00