Amazon, Amerika merkezli bir e-ticaret şirketi, daha anlaşılabilir ifadesi ile bir online alışveriş sitesi. Amazon, kurulduğu 1994 yılından bu yana başarı basamaklarını hızla tırmanarak bugün gerek ekonomik hacmi gerek de şirketin piyasa değeri itibari ile dünyanın en büyük alışveriş sitesi haline geldi. Amazonun kurucusu ve CEOsu JeffBezos ise dünyanın en zengin isimlerinden biri. Öyle ki; Amazonun hisselerinin halka arz edildiği 1997 yılında Amazona $100 yatırım yapan biri, Amazon dünya ticaretindeki 20. yılını kutlarken bu yatırımını $63.990 olarak geri alabiliyor.
Tüm bunların yanında Amazon, e-ticaret işi içerisine an itibariyle dünyada rakip tanımayan bir lojistik sistemi de sığdırmış durumda. Bir diğer deyişle, Avrupa ve Amerika arasında ürünlerin müşterilere ulaştırılması şöyle dursun, şirketin uçak filosu ile Çin-Hindistan-ABD arasında da ürün taşıma konusundaki başarısı onu bugün dünya devlerinden yapan hususlardan bir tanesi.
Bu noktadan bakıldığında takdire şayan bir başarı öyküsü olan Amazon, ne yazık ki çalışma koşulları ve çalışanlara muamelesi bakımından aynı başarıdan çok uzak ve ne yazık ki takdiri hak etmiyor. Birçok Amazon çalışanı tarafından protestolarla, basın açıklamalarıyla dile getirilen şikâyetlerin ardından, Senatör BernieSanders konuyu detaylarıyla ele almak adına bir araştırma yapıyor ve ortaya çıkan gerçekler Amazonun 21. yüzyıl kölelik merkezi olduğunu düşündürüyor.
Araştırma sonuçlarına göre %57 Amazon çalışanı Amazonda çalışmaya başladıklarından beri klinik stres çektiğini dile getiriyor. %55 Amazon çalışanı, depresyonda olduğunu belirtiyor. %8 çalışan ise intiharı göz önünde bulundurduğunu kaydediyor. BernieSandersın çalışmalarından önce GuardianInvestigationın da iş kazaları nedeni ile çalışamaz hale gelen ve tazminat alamayan çalışanları sayfalarına taşıyor. Öte yandan New York Postta yayımlanan makaleye göre çalışanlar gerçeklik dışı çalışma performansı beklentisi karşısında tuvalete bile gidemeyip idrarlarını şişelere yapmak durumunda kalıyorlar. Üstelik Amazonda Amerika ve Kanada için en önemli günlerden biri olan Şükran Gününde dahi işçilerin tatil yapması mümkün değil.
Amazon, dünya devi olması ve üst düzey yöneticilerinin her gün katlanan servetinin yanında işçilerin insani koşullar için gerekli parayı dahi kazanamamaları itibariyle gündeme gelse de benzer kötü koşullar birçok şirkette görülebilir. BernieSandersin sunduğu yasa teklifinde de Amazon örneği üzerinden gelir eşitsizliğine ve işçi haklarına dikkat çekiliyor: Yani dünya genelinde küçük büyük birçok şirketin genel problemine; insan hakları ihlallerine diğer bir deyişle, vahşi kapitalizme...
Yasa teklifinin Amerikada uyandırdığı etkileri ilerleyen günlerde göreceğiz. Ancak dilerim ki bu yasa teklifi dünya genelinde bir emsal oluşturur. Ek olarak dilerim ki; iş kaynaklı ölümlerin, yaralanmaların başta 2014 Soma Faciası olmak üzere sıkça yaşandığı Türkiyenin yanında, insani koşullardan dahi bahsedilemeyecek Asyada, Afrikada ve dünya genelinde tüm kulvardaki çalışanların sesine siyasiler tarafından daha çok kulak verilir ve üretimin belkemiği olan insan gücü sömürünün odağı olmaktan çıkarılır.