Tamam; iktidar sütten çıkmış ak kaşık değil de…
Allah aşkınıza muhalefetin şu zifiri karanlık yüzü ne?
Malumun ilamı, bir durumun tespiti bakımından çok kıymetlidir hatta zaman zaman da elzemdir.
Çünkü tedavi için önce hastalığın doğru teşhis edilmesi gerekmektedir.
Lakin bu malumun ilamı, şayet Türkiye’de muhalefetin siyaset düsturu haline getirdiği gibi 7/24 biçiminde olursa, şartlardan ötürü canı en çok yanan kimseler için bile çekilmez olur…
“Yandık, öldük, mahvolduk.”
Bu haykırış, bu yakarış, bu isyan muayyen bir zaman geniş kitlelerden alıcı da bulur taraftar da…
Fakat bir an gelir ki, o alıcı da taraftar da “…be adam artık yetti; senin bu malumu ilamı nasıl sorun olmaktan çıkaracağına dair bir projen bir aksiyonun, bir önerin, bir söylemin yok mu” diye sorar…
Küresel ölçekli Kovit salgınıyla başlayıp yine aynı şiddetle küresel biçimde devam eden ekonomik sorunlardan etkilenmeyen hiçbir ülke olmadığı gibi Türkiye de elbette ki büyük bedeller ödedi, ödemeye de devam ediyor.
Bir avuç tuzu kuruları yahut da devletin sırtından geçinen açgözlüleri saymazsak bu ülkede, iktisadi şartlardan ötürü örselenmeyen, canı yanmayan, acı çekmeyen, üzülmeyen ve de yarınlara dair endişeye kapılmayan kimse neredeyse yok gibidir…
Büyüklerimiz, “umut imandandır” demiş.
Evet; umudunu ve inancını yitiren kimse ya da kitleler fırtınanın önündeki kuru yaprak gibi savrulup durur…
Sorun varsa çözüm de vardır anlayışı tedavinin yüzde ellisini sağlar…
Kimseye, “gelin hep birlikte Polyannacılık oynayalım” demiyoruz.
Bilakis yaşadığımız gerçekleri tüm çıplaklığıyla görüp ve bunlarla yüzleşelim…
Fakat bu yüzleşmeyi aynada mıh gibi çakılan bir surata çevirmeyelim…
İnsanlar gibi devletler de ülkeler de milletler de düştükleri yerden kalkmayı hep başarmışlardır.
Türkiye de dün bunu nasıl başardıysa bugün ve yarın da başaracaktır.
Kim ki, “Cumhur İttifakı, her icraatıyla sütten çıkmış ak kaşıktır; öyle ki tek bir yanlışı ya da kusuru yoktur” diyorsa, anlayın ki ya aklıselimini yitirmiştir ya da kendine yalanlardan örülü bir kozmos oluşturmuştur.
Ama kim ki de, “Bu ülkede iyi olan bir şey yok; olup biten her şey çok kötü, Türkiye battı, yıkıldı. Bu millet ancak Cumhur İttifakı’ndan kurtulursa felaha kavuşur” diyorsa, o zaman da tereddüt etmeden karar verir… O kimse ya da kimseler müfteridir, yalancıdır, kötü niyetlidir ve histerisi uğruna ülkeyi ateşe verecek kadar gözü dönmüştür.
Erzurum ölçeğinden meseleye baktığımızda şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza…
Çok büyük bir kitle var; o kitle yaşadığı sorunları, çileyi, yokluğu ve de huzursuzluğu isyana, kine, intikama ve ihanete dökmeden haklı olarak dile getirip, yöneticilerden acil çözümler bekliyor.
Büyük bir kitle olmayan fakat büyük kitleden daha çok sesi çıkan çığırtkan mangaları var…
İşte bu mangalar neredeyse her ağızlarını açtıklarında sadece yalan ve yanlış haykırıyorlar.
Bile bile gerçekleri çarpıtıyorlar…
İftira atmayı, çamur bulaştırmayı yaşam biçimi kılmışlar kendilerine…
Diyelim ki AK Partili belediye başkanları yahut da milletvekilleri bu şehre dair esaslı bir hizmet sundu ya da hayırlı bir işe vesile oldular.
Çığırtkan manga anında alarma geçiyor ve yalan borusunu öttürmeye başlıyor.
Bu şehirde esaslı bir muhalefet de olmadığı için adeta meydan bu çil horozlarına kalıyor.
Ne yazık ki, iktidar mensubu kimi aklı evveller de buna fırsat verip zemin hazırlıyor.
İşte yine mübarek bir ramazan bayramındayız.
Erzurum’da çok güzel bir oruç ayı idrak ettik.
Devlet tüm kurum ve kuruluşlarıyla, dernekler, vakıflar ve iş dünyası hep teyakkuzdaydı…
Kimse aç ve açıkta kalmasın, herkesin sofrası bereketli ve huzurlu olsun diye; yakından biliyorum ki muazzam bir çaba harcandı…
Buna rağmen bir ay boyunca sosyal medyadan bu hizmetler aşağılandı, yalanlandı ve en hafif şekliyle küçümsendi.
Bu sebeple kimse kusura kalmasın, Türkiye’de eğer muhalefete o mangalar renk ve şekil verecekse –Kİ EPEY ZAMANDAN BERİ VERİYOR- işte o vakit halimiz dumandır bilesiniz…
Yandık öldük evet beyaz peynir olmuş 70 tl et olmuş 120 tl benzin 20 tl. yandık evet evimize et alamıyoruz meyveyi unuttuk zaten. senin tuzun kuru maaşın yüksek herhalde vatandaşın alım gücü yok çocuğunun çalışacağı yer yok hepsi el konulmuş parsellenmiş. Böyle zulum türkiyede görülmemiş bir boyutta. Sizde bunları araştırıp yazacağınıza muhalefet kara karanlık diyip duruyoesunuz. Niçin bu düşmanlık sizde var. ayıp olmuyor mu yani.