Kamu borçlarındaki ödeme gecikmesi başta müteahhitler olmak üzere, devletle iş yapan herkesi derinden sarsıyor…
Hiç kuşku yok ki küresel Kovit salgınıyla başlayan ve en kalkınmış ülkelerin daha ekonomisini ticaretini bozan gelişmeler, ne yazık ki aralarında Türkiye’nin de bulunduğu kimi ülkelerde yerel sorunların da eklenmesiyle adeta çıkmaza girdi. Bir yanda dizginlenemeyen zamlar ve hayat pahalılığı diğer yanda ise, kamunun satın almada frene basması ve en önemlisi de kamunun piyasaya olan borcunu zamanında ve düzenli ödememesi neredeyse iş dünyasını felç etti.
Bu acı gerçekten birinci derecede etkilenenler, bu sebeple de binlercesinin iflasıyla sonuçlanan müteahhitler… Evet; Erzurum özelinde olduğu gibi ne yazık ki yurdun dört bir yananda da son bir-iki yıl içerisinde iflas eden müteahhit sayısı artık on binlerle ifade edilir oldu. Üstelik iflas edenler yalnızcamüteahhitler de değil. Çünkü piyasa, bir zincirin halkasına benzediği için iflas eden bir çok büyük müteahhit, beraberinde en az onlarca işletmeyi de felakete sürüklüyor.
İşte Erzurum örneği… Kamuya iş yapan bir çok müteahhit Erzurum’da son bir yılda peş peşe mahkemelerden iflas kararı aldı. Bu müteahhitlerin bazıları da kamudan çaplı ihaleler almış müteahhitlerdi. Kamu kuruluşları satın aldıkları yahut da yaptırdıkları işe karşı vaktinde ödeme yapmıyor, yapsa bile şirketin alacağının üçte birini ancak ödüyor. Bu da geri ödenemeyen banka kredilerini, karşılıksız çekleri ve tedarikçi alacaklarını devleştiriyor. Bu tablonun sonunda ise, artık sürdürülebilir olmaktan çıkan şirket bilançoları ve çevrilemeyen finans açıkları doğuyor. Ne yazık ki günün sonunda da kaçınılmaz iflaslar geliyor.