ASAYİŞHaber Girişi : 29 Eylül 2008 17:01

Akıl Nimeti

Akıl Nimeti

Akıl, insanı diğer canlılardan ayıran ve insanı insan yapan en önemli özelliktir. İnsan aklı sayesinde ehliyet ve yetki sahibi olur. Ehliyet, sorumluluğu, sorumluluk da mükafat yada ceza bakımından müeyyideyi gerektirir.

             İnsan aklı, şartlandırmaya, yönlendirmeye, manipülasyona elverişli olduğu için algı ve yorumları izafidir. Aklın objektif kullanımı oldukça zordur, ancak olgun ve erdemli kimseler bunu başarabilirler.

            Batı?da Aydınlık felsefesi ile başlayan pozitivizm, aklı adeta kutsallaştırmış, akılla açıklayamadığını bilim saymamıştır, buna mukabil Doğu?nun mistik düşünceleri ise aklı hafife almışlardır. İbni-i Sina, Farabi ve İnb-i Rüşt gibi İslam filozofları  aklın kavrayıcılığını ve hayattaki belirleyici rolünü kabul ederek orta yolu tutmuşlardır. Farabi?ye göre insan, duyular aleminin tesirinden ve sosyal çevrenin telkinlerinden kurtarılıp saf aklın kılavuzluğuna bırakılırsa yaratılışı gereği madde aleminin üstünde zorunlu varlık olan Allah?a inanır.

            İnsanların din anlayışı, din için bir kaynak değildir. Dinin yorumu da din değildir adı üstünde yorumdur. Ben size okuyup anladığımı aktarabilirim. Ne ben ne bir başkası din budur diyemez, dinden anladığımız budur diyebiliriz. ?Aklın yolu birdir? denilir. Objektif düşünenlerin aynı doğruları söylemesi aklın bir gereğidir.

             Peygamberimiz(s.a.s) Hz Ali?ye hitaben, ?Allah katında, akıldan daha değerli-ekrem- bir şey yaratılmamıştır.? buyurarak aklın hayattaki yerine ve önemine işaret etmiştir.

            Günümüzde daha isabetli kararlar alınabilmesi için kolektif aklın kararları önem kazanmış, millet iradesi ve meclis kararları her türlü kişisel kararlardan üstün tutulmuştur. Kur?an da, özellikle devlet işlerinde ve kamu hizmetinde kararların istişare/şura (danışma kurulu kararı) ile alınmasını istemektedir.

             Gözlerimiz, aklın önemli ölçüde faaliyetini gösterdiği bir organdır. Gözlerimizle görüyor, anlıyor ve idrak ediyoruz ancak aynı zamanda gözlerimiz, aklı gereksiz bilgilerle  doldurarak yorgun düşmesine yol açıyor. Gözlerimizin anlık çekimleri,  fotoğraf makinesi gibi bir anda ortalama 32 megafiksellik bir çekim yapıyor.  Devam eden anlamlı bakışlar ise kamera işlevi görüyor ve akşama kadar ortalama 20 GB lık çekim yapıyor. Bu çekimlerin ne kadarı gerekli olduğunu bir düşünün?

Zeka, aklın potansiyel kaynağıdır. Her zeki akıllı değildir. Akıllı kişi, zekasını yerli yerince kullanan, zekasını, enerjisini, zamanını, ömrünü, ilmini israf etmeyen kişidir.

Akıl ile başarı doğru orantılıdır. Her zeki başarılı  olamayabilir ama akıllı olan her kes, her işte olmasa da işin birinde mutlaka başarı gösterir.  

Kişi ilmi ve aklı ile dünya ve ahiret mutluluğuna erer. İşleri her zaman ters giden ve mutsuz olan birinin akıl ve ahlak sorunu vardır. 

Her kes aklı, bilgisi ve iyi niyeti kadar dindardır. Kişi oruç tutar, namaz kılar, hac ve umre yapar ama mükafatını akıl, bilgi ve iyi niyeti nispetine göre alır.

En akıllı insan, zararın her türlüsünden, kötü, yanlış, çirkin işlerden uzak duran, buna mukabil iyi doğru ve güzel işler başaran kimsedir.  Tedbir almak akıldandır.  

Kişinin aklına her geleni söylemesi, onun akıl ve kişilik zaafına işarettir.

Akıl ile bilginin işbirliğinden teknoloji, akıl ile tecrübenin işbirliğinden zanaat, akıl ile gönlün işbirliğinden sanat ortaya çıkar.  

Akıl fizik gücünü, işin içine vicdanı da katarak  kullanırsa adaletli bir otorite kurulur. Fizik gücü akla hakim olursa zulüm  meydana gelir. 

            Aklını yerli yerince kullanabilenler, her zor işin suhuletle bir çıkış yolunu bulurlar.  

Mukadder Arif YÜKSEL

Çorum Boyat Müstüsü

http://www.mukadder.gethost.nl/