AK Parti'nin Erzurum mitingininardından malum çevreler anında tezvirata başladı.Tıpkı bütün bir sürüyü kurda kaptırmasına yanmayıp da alaca dananın peşine düşen ahmak çoban misali, neyin hesabını yapacaklarını kestiremediler...Zannediyorlar ki, İstasyon Meydanı'nı dolduran vatandaşın sayısı misal; elli altmış bin değil de otuz kırk bin olursa kendileri seçimden zaferle çıkacak!Sırf bu yüzden, matbuatta çıkan "muhteşem miting" yahut da "işte miting işte millet" şeklinde atılan başlıklara hücum ettiler ve o başlıkları atan gazeteleri taşlanması gereken birer şeytan ilan ettiler!
Halbuki beyhude bir çaba, nafile bir amaç...
Adam demiş ya Halep ordaysa arşın da burada , diye...
Önceki gün Erzurum'da bir parti mitingi yapıldı. Hadi diyelim ki, onların ifadesiyle "havuz medyası" kalabalığın sayısını bire beş verdi, (öyle bir şey yok da) peki gerçeği nereye koyacağız?
O meydan hınca hınç doldu mu doldu, o meydanı dolduran o insanlar saatlerce bıkmadan yılmadan bekledi mi bekledi, o insanlar Davutoğlu'nun konuşması boyunca ateşli bir şekilde tezahürat yaptı mı yaptı, o insanlar 13 yıldan beri AK Parti'ye kesintisiz destek verdi mi vermedi mi, o insanlar siyasette kimin "hayırcı" kimin "ülkem için ben varım" dediğini biliyor mu biliyor, o insanlar bir önceki seçimde kendini "cici çocuk" ambalajına bulayıp gerçek yüzünü yani terörist olduğunu seçimden sonra ortaya koyduğunu biliyor mu biliyor, o insanlar geçen 13 yıllık AK Parti hükümetlerinde bu ülkenin nereden nereye geldiğine bizzat tanık oldular mı olmadılar mı, o insanlar bu şehir adına siyaset yapan herkesin kaç okka çektiğine tanık mı değil mi?
Hasılı, o insanlar sayıları ister yüz bin olsun isterse elli bin farketmez tüm hakikati biliyorlar.
En önemlisi de AK Parti'yi de tanıyorlar, diğerlerini de...
Başbakan Davutoğlu, önceki gün İstasyon Meydanı'nda konuşurken son derece içtendi ve son derece dürüsttü. İsteseydi, popülizm yapabileceği o kadar çok konu vardı ki hiçbirine tenezzül etmeden çıplak gerçekleri söyledi ve belki de sırf bu yüzden dakikalarca ayakta alkışlandı.
Rol yapmadı, tribünlere oynamadı...
Kendi şehrinin üst klasmana yükselecek olmasını, insanına layık göremeyen çevreler elbette ağıtlar yakacaktı, elbette teselliyi mazide arayacaktı.
Olsun, o da bir yol...
Fakat kimse bu milletin zekasıyla da beşeri hafızasıyla da alay etmesin...
Yaşı otuzun üzerinde olan herkes, dünkü Türkiye'yi de iyi biliyor, bugünkü Türkiye'yi de...
Yanlışlıkla iktidar olurum diye gece kabuslar gören siyaset anlayışının bu ülkeye verebilecek hiç bir şey olmadığını sezen ahali, önceki gün İstasyon Meydanı'nı doldurmuştu.
Demiyoruz ki "AK Parti hatadan münezzeh, günahtan aridir"
Değil elbet... Değil de o AK Parti ki, ötekilerin yanında hakikaten sütten çıkmış ak kaşık gibidir.
En azından 13 yıldır oradalar ve günahlarıyla sevaplarıyla ortadalar... Ama diğerleri öyle değil; kimin kimle iş tuttuğu, kimin hangi entrika içinde olduğu, kimin sorumluluk almak gerektiğinde nasıl kaçtığını, kimin imanının önüne geçen kini yüzünden nasıl cellatlaşabildiğini herkes gördü ve biliyor...
Hani bir ürünün reklamında diyor ya, "biz yenisini yapana kadar en iyisi budur" diye ya da işte bu mealde bir şey...
Bu millet de şunu diyor: AK Parti'yi çıkaran ve 13 yıldır bu ülkenin yönetimine emanet eden yegane şey halktır. O halk AK Parti'den daha iyisini çıkarana kadar en iyisi yine AK Parti'dir.
Tiksinseniz de, mideniz bulansa da, histeri krizlerine girseniz de durum değişmiyor.
Halk aynen böyle diyor.
Bu yüzden o meydan dolup dolup boşalıyor...
Adamların hala göremedikleri gerçek şudur:
Zannediyorlar ki Tayyip'e sövmekle, AK Parti'yi yerden yere vurmakla, 13 yıllık icraatları yok saymakla halk bize dönecek. Halbuki göremiyorlar, o küfürleri ne AK Parti'ye, ne de Tayyip'e yapmıyorlar. O küfürler halka yapıldığı sürece, sonuç değişmeyecek. En fazla olsa olsa koalisyon ortağı olabileceklerini bir türlü göremediler, ısrarla da görmüyorlar. Çünkü halkı dinlemiyorlar, tanımıyorlar...
Daha seçim gecesi milletin iradesini yok sayan bir lider acaba yeni bir seçimde aynı milletin o iradesinden kendisi için nasıl bir cennet çıkabileceğini umuyor?
Ben anlamıyorum, sizi de bilemem...
Öte yandan biri geleceğini terör örgütünün kanlı ellerine teslim etmiş oradan bir fidan yeşermesini hayal ediyor, beriki de tıpkı denize düşenin yılana sarılması misali bu milletin istikbaline ve izzetine kastetmiş paralel yapının limanına demir atıp oradan kendisi için engin ufuklar bekliyor.
Yahu ihtiras ve kin insanların gözünü bu kadar mı kör ediyor?
Ediyor, maalesef...
Demem o ki, AK Parti çok çok iyi olduğu için 13 yıldır iktidarda değil, ne yazık ki diğerleri çok ama çok, hatta bir çok da siz koyun, işte o denli çok kötü oldukları için iktidar...
Ama bunu bir türlü göremediler, göremiyorlar.
Sonra o meydana bakıp bakıp iç geçiriyorlar: Niye biz aynı on binleri burada toplayamıyoruz.
Acaba niye?