İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, mirasını taşıdığı 'Enver Ağabey'in vefatının ardından 'FETÖ' hakkında ilk kez konuştu?
Ahmet Mücahid Ören, "Özel Gündem" programında TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Yücel Koç'un sorularını cevaplarken, "20 bin kişiye iş sağlayan İhlas, 28 Şubat sürecinde bir el tarafından batırılmak istendi. Bu el kimindi" sorusu ile karşılaştı.
"Bu, artık çok rahat konuşulabilen, kendi içlerinde yer almış şahısların da itiraf ettiği bir gerçek" ifadelerini kullanan İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, "FETÖ, bugün terör örgütü olduğu gibi, 30 sene evvel de terör örgütüydü. Metotları farklıydı ama düşünceleri aynıydı. Başından beri İhlas'ın büyümesini engellemek hedefleriydi. Biz bunu çok iyi biliyorduk. Rahmetli babam yıllar evvel "Evladım bunların ne olduğunu, bizlere ne yapmaya çalıştıklarını biliyoruz. Şimdi konuşulmuyor ama -ben görürüm veya göremem- bunların konuşulduğuna sen şahit olacaksın" diye defaatle söyledi. Nitekim öyle de oldu" şeklinde konuştu.
İhlas Finans'a yapılanları, kendi içerisinde bulunanların itiraf ettiğini anlatan Ahmet Mücahid Ören, "Türkiye gazetesinin, TGRT'nin ve İhlas Haber Ajansı'nın da kurulmasını hiçbir zaman kabullenemediler. Çünkü kıymet verdiğimiz inançlarımızı en iyi şekilde anlatmaya çalışıyorduk. Bu örgütün de en başta inançlarımıza olan düşmanlığını bugün çok net bir şekilde görüyoruz.
Bu mücadelede biz bir taraf isek, onlar da diğer taraftı. Bizi kendi tezlerini yıkabilecek en tehlikeli düşman olarak gördükleri için, bütün çirkeflikleriyle saldırdılar. Yaptığımız her işin bir benzerini kurarak bizi engellemeye çalıştılar. Gazetede, finansta, sigorta şirketinde, pazarlamada yaptıklarımızı bire bir kopyaladılar.
Mesela, İhlas Haber Ajansı, (İHA) haber satarak ticaret yapan bir kuruluş. O yıllarda bir haber malzemesi bularak müşterilerine pazarlamaya çalışıyordu. FETÖ'nün Cihan Haber Ajansı da ürünün benzerini bulup bedavaya veriyordu. Bedavayla mücadele edilmez. Onlar bunu sadece bize zarar vermek için yapıyorlardı. Buna benzer her şeyi denediler. Özellikle İhlas Finans'a çok büyük tuzaklar kurdular. Fakat mutlak adalet, hep haklı olanın yanındadır. Bu, dünyada olduğu gibi kıyamette de ortaya çıkacak" dedi.
Ahmet Mücahid Ören, "FETÖ'ye bulaşmamış tek kuruluş İhlas'tır" derken, Türkiye gazetesi ve TGRT'yi de zayıflatmak için yapılanlara da yer verdi.
Yücel Koç'un "FETÖ'nün en büyük mağduru Enver Ören'dir diyebilir miyiz" sorusuna ise Ören, "FETÖ'nün en büyük mağduru elbette Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkiye'de en uzun süre hedefi olan şirketlerden biri de İhlas Grubu'dur. Gerçekleri bildiği için bu terör örgütüyle hiçbir şekilde temas kurmamış, her zaman uzak kalmış belki de tek kuruluş İhlas'tır.
Evet, zorlu bir süreç yaşandı ama bu kadar erken bir mücadele İhlas'ın bütün çalışanlarını bu örgütten korudu. Eminim ki İhlas'ın içinde olup da o örgütle teması bulunan hiçbir çalışanımız yoktur. Varsa zaten hiçbir zaman bizim arkadaşımız olamamıştır" cevabını verdi.
İhlas Finans'a kumpas kurulduğu döneme de değinen İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören; "Şubelerin önünde bağırıp çağıranların birçoğuna "Kardeşim protesto etmekle bir şey olmaz. Buyurun içeride konuşalım. Hesabınız nerede?" denildiğinde, hesapları olmadığı, provokasyon için gönderildikleri anlaşıldı.
Biz bunu çok iyi biliyoruz. Ama bu işin sonuç kısmıydı, daha önce kurum içerisinde süreç hazırlanmıştı. Demek ki bazı şeylerin anlaşılması için bunların yaşanması gerekiyormuş" şeklinde sözlerini tamamladı.