Adı var, kendi yok!

Aslında AK Parti’nin Erzurum’da dört milletvekili var: Üçünü neredeyse gün aşırı ya sokakta ya esnafın arasında ya da siyasi çalışma esnasında görüyoruz. Lakin dördüncü vekilin neredeyse cemalini de adını da unuttuk. Neyse ki o vekilin adını, basın olarak biz biliyoruz: Fatma Öncü…

AK Parti’den önce Türkiye’nin siyaset anlayışında kimi teamüller vardı.

Diyelim ki, Kamran İnan, İhsan Sabri Çağlayangil, Ekrem Ceyhun ve Deniz Baykal…

Siz bu isimlere onlarcasını daha ekleyebilirsiniz…

Çünkü Türkiye, insan kaynakları açısından mümbit bir ülkedir.

Bu isimler, kendi memleketlerinden vekil seçilmesine seçilirlerdi de, ama hiç biri yerel siyasetçi kabuğuna sığmazdı.

Çünkü ülke çapına hitap ediyorlardı, çünkü Türkiye adına siyaset yapıyorlardı.

Bu sebeptendir ki, kimse niye Deniz Baykal her hafta Antalya’ya gelip seçmeniyle birlikte olmuyor diye bir soru sormazdı.

Hemşerimiz Ekrem Ceyhun, Demirel’in adeta sağ koluydu bakanlık da yaptı, Balıkesir’den milletvekili seçilirdi.

Kim diyebilirdi ki Ekrem Ceyhun ülke meseleleriyle uğraşmaktan Balıkesir’e vakit ayıramıyor.

Bu girizgahı, şu eleştiriyi yapmak için sunuyorum.

AK Parti Erzurum Milletvekili Fatma Öncü…

Tıpkı hava gibi…

Hissediyoruz, ama göremiyoruz!

Fatma Hanım şayet kendisini siyasetin kadim ustalarından biri olarak görmüyorsa niye Erzurum’la arasına Fizan’ı koydu ki…

Yavukludan gelmeyen mektup gibi…

Mahpuslar için çıkmayan af gibi…

Emeklinin manavdan alamadığı portakal gibi…

Kafdağı’nın arkasındaki Anka kuşu gibi…

Yahut da…

Elli yıldır iktidar yüzü göremeyen CHP gibi…

O cemalini bu şehre sunmaya layık görmüyor ki, zahir kayıplarda…

Fatma Hanım, bu şehrin ya da AK Parti’ye oy veren seçmenin tercihi ve talebi değildi tabii ki…

Parti merkezi öyle buyurduğu için Fatma Hanım da, çok az bildiği memleketinden vekil oldu.

Olsun; eyvallah…

(Tayyip Beyin nazı Erzurum’a geçtiği için bazen sürpriz de yapıyor)

Lakin Fatma Hanım, bu şehir size nasıl bir fenalık etti ki siz, o gün bugün kıyımızdan bile geçmiyorsunuz.

(Haksızlık etmeyelim, İspir’de görüldüğünüz olmuş.)

Tut ki, muradınız şuydu:

“Mevla’m bana bir sefer vekillik nasip etsin, sonrasını istemem.”

Nasip oldu işte…

Fakat sayın vekil, duanız kabul oldu diye vefasız olmanız mı gerekirdi.

“Efendim ben Erzurum’a geliyorum, seçmenimle görüşüyorum” dediğinizi duyar gibi oluyorum da, kusura bakmayın da kimse niye görmüyor!

Bakın sizden önce yine AK Parti iki kadını Erzurum’dan aday göstermiş ve Erzurum halkı da o iki kadını vekil seçmişti.

-Fazilet Dağcı Çığlık

-Zehra Taşkesenliooğlu

Her ikisi de Erzurum’un terkini vermezdi, buldukları her fırsatta seçildikleri şehirle kucaklaşırlardı.

Hoş sizin de bu şehre sırt döndüğünüzü söylemiyorum da…

Ama Fatma Hanım, galiba sevginizi ve alakanızı göstermekte oldukça cimri davranıyorsunuz.

Bir kereliğine bile seçilmiş olsanız da, burası sizin memleketiniz sonuçta…

Erzurum, kadirşinas bir şehirdir.

Ahde vefayı da bilir, vefasızlığı da…

Unutmayınız ki Diyarbakır ve de Ankara’dan kaç kere aday olduğunuz halde seçilememiştiniz, ama Erzurum sizi mahcup etmedi.

“Liste ikideydim; Erzurum’un semtine bile uğramasaydım, Tayyip Beyin sayesinde zaten seçilecektim” demiyorsunuzdur, umarım…

Bu bizi daha çok incitir.

Fatma Hanım…

Siz ne bir Ekrem Ceyhun’sunuz ne de Kamran İnan…

Bu sebeple Erzurum’a karşı koyduğunuz bu mesafeyi, ülkenin ali değerleri diye tercüme edemiyoruz.

Büyükler ne güzel buyurmuş:

“Gözden ırak olan gönülden de ırak oluyor.”

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Levent Sütçü 26 Eylül 2023 11:04

    Cemil bey; size kadim ilimizin meşhur bir deyişiyle yorum yapmak isterim. Seçildikten sonra böyle olacağı belli olan bir vekil adayına seçimlerden önce de mertçe bunları yazabilseydiniz (hangi siyasi parti olursa olsun) ben sana helal olsun canın cigerin kıtlim derdim.Ama şimdi kıtlanacak bir ciger orta yerde göremiyorum.