Dervişane bir teslimiyetle bu da geçer ya hu deyip tevekkül etmek de var, bu küresel illetin toplum ve devlet hayatında açtığı tahribatı en aza indirmek adına ilmin ve bilimin
hususta hakikaten dünyanın gıpta ile baktığı bir başarı sundu, sunmaya da devam ediyor.
Evet; can kayıplarımız var. Evet; binlerce insanımız virüse maruz kaldığı için milyonlar olup bitenleri endişe ile izliyor, evet; devlet ve millet olarak çok büyük maddi zararımız var.
Lakin başta Amerika ve Avrupa ülkeleri olmak üzere, bu süreçte dünya geneline baktığımızda Türkiye, kelimenin
tam anlamıyla numune bir tablo sergiliyor.
Erzurum özelinde yaşanıyor.
yerlerden talimat gelmesini beklemeden kolları sıvadı.
Önce Yakutiye bölgesini köşe bucak ilaçlattı, işyerlerini mikroba karşı dezenfekte etti, çalışanlarını seri biçimde
eğitimden geçirerek gece gündüz ilçenin temizliğini dört dörtlük sağladı.
Doktor başkan bununla da yetinmedi, yine çok hızlı bir şekilde belediye bünyesindeki meslek atölyelerinde, başta maske olmak üzere gerekli tıbbi malzeme üretimine geçti.
Mahmut Uçar, bir tabip olarak yaşanılan küresel sorunun ne acımasız bir illet olduğunu en başından beri fark ettiği için önce insanı ve insanın beslenme ihtiyacını sıklet merkezine
koydu.
Kısa bir zaman içerisinde belediyenin sınırlı imkânlarına rağmen 11 binden fazla gıda kolisi hazırlatarak ihtiyaç
sahiplerine ulaştırdı.
( Hatırlatmakta fayda var, Büyükşehir Belediyesi başta olmak
üzere, Palandöken ve Aziziye de bu yolda övgüye layık hizmetlere imza attılar, atmayı da sürdürüyorlar. )
Belediye ekipleri bu elzem hizmeti yerine getirirken Mahmut Bey bizzat sahadaydı ve kimse aç ve açıkta kalmasın diye de doğrudan çalışma arkadaşlarına refakat ediyordu.
Komşusu açken tok yatan bizden değildir hadis-i şerifinin ilkesi doğrultusunda başkanlık yapmaya özen gösteren Mahmut Uçar, son olarak da, berber ve kahveci esnafının
çorbasına bir tutam tuz ve bunalan ruhlarına yürek dolusu sevgi oldu.
350si berber, toplam 700 esnafa bugünden itibaren 250şer liralık hediye çekleri dağıtmaya başladı.
Kadirşinaslık
Doktor Başkan, berber ve kahveci dostlara demek istedi ki, azımızı ve eksiğimizi hoş göresiniz; salavat kuvvete bağlı, ancak bu kadarına gücümüz yetiyor.
Hangi esnaf var ki, bu insani ve ahlaki güzelliğe sırt çevirip burun kıvırsın
Bu günler, Allahın izni keremiyle bitecek, bitmesine elbet
Sular kendi yatağına çekilecek, sel alıp başını gidecek
Geriye, çöp de kalacak kum da
Allah bilir en doğrusunu, öyle umuyorum ki bu ülkede Mahmut Uçar gibi belediye başkanları sayesinde, geriye
çöp filan kalmayacak.
Hayatın ve hizmetin merkezine insanı koyuyorsanız eğer hiç
korkmayın; nasılsa samimiyet, azim ve inanç, zaman teknesinde öyle bir merhem olur şifa dağıtır ki, en müşkül
haller bile iflah olur
Mahmut Uçar, şu iki ayı aşkın süreden beri sergilediği belediyecilik hizmeti anlayışı ve bir başkan nasıl olmalı
sorusuna, eylemleriyle verdiği cevapla, sadece bugüne hitap etmiyor. Mahmut Başkan bu anlayışı ile geçmişe atalarımıza da selam gönderiyor.
Diyor ki, Ey Saltuklu, ey Selçuklu, ey Osmanlı, ey Cumhuriyeti kuranlar huzur içinde uyuyun; müsterih olunuz
ki torunlarınız sizlerin adımlarınızın izini sürüyor.
Mahmut Uçar gibi belediye başkanları ve yöneticilerin
sayısı çoğaldıkça ne Fırat kenarında kurda kurban kuzular, ne açlıktan ölen kurtlar olur, ne de fakir fukaranın sofrası aşsız
kalır...