Olay, iki gün önce Yakutiye ilçesine bağlı Ömer Nasuhi Bilmen Mahallesi Korgeneral Zekai Aksakallı Caddesi Mircan Evler C Blok’ta meydana geldi.
Akşam 18.00 sıralarında 5 yaşındaki Ceren Azra Alpsoy, 6. kattaki evlerinin balkonunda oyun oynarken biranda dengesini kaybederek balkondan aşağı sarktı. Küçük kızın balkonda asılı kaldığını gören ve bağrışmalarını duyan Ahmet Ceylan ve Aydın Yıldız koşarak küçük kızın düşüşünü hafifletti. O anlar bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay sonrası minik kız ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Küçük kızın kalçası ve ayağında kırıklar oluştuğu ve uyutulduğu belirtildi.
Kendi kızının kazada öldüğünü ifade eden Aydın Yıldız, başka çocuk ölmesin diye hiç düşünmeden olay yerine koştuğunu söyledi.
Aydın Yıldız, “Olayın geçtiği sokakta oturuyordum. Karşı karşıya apartmanlarımız. İftara yakın bir saatte gerçekleşti. Biz komşularla o karşı apartmanın çiçek ekmeklik yeri var oraya, ağaç ekiyorduk birkaç arkadaş. Bu arada yan taraftan birisinin sesi bir bağrışması oldu. Çocuk çocuk diye, biz tabii kafamızı yukarıya doğru kaldırınca apartmandaki küçük bir çocuğun en üst katı, altıncı katta asılı olduğunu gördük. Tabi o anda kendimizi kaybettik. Yani ben bir yandan koşunca yan taraflara da firma vardı. O firmada çalışan arkadaş da benimle beraber koştu. Annesinin oradan onu rahatlıkla tutabileceğini ben düşündüm. Çocuk asılı kaldığı için o anda annesi nasıl şey yapacağını düşündüm. Sonradan o can havliyle bağırırken karşıdaki birinci kattaki olan o bayanlar döküldü balkona. Ben kendimi balkondaki bayana bana battaniye at diye odakladım yani. Çocuk hani halen de orada asılı olunca bayana sürekli bir battaniye atar mısın? Abla bir battaniye atın dedim. Zaten o esnada da çocuk düştü. Sağ olsun yanımdaki arkadaş ayağını biraz attı. Ayağına çarparak çocuk biraz tabii dengesini yavaşlatarak, hızını yavaş yavaş düşsün diye. Yani işin en sevinci, çocuğun yaşaması. Yani biz ona çok mutlu olduk” dedi.
Çocuk konusunda hassas olduğunu ifade eden Yıldız, “Daha önce benim kendi çocuğum da bir kazayla rahmetli olmuştu. O olunca o anda zaten kendimizi kaybettik. Yani iftardan sonra ancak toparlayabildik. Aynı olayları biz de yaşadığımız için çocuk kazası ondan dolayı çok üzüldük yani gerçekten çok üzüldük. Ha diğer insanların da koşmaması yani bilmiyorum. Bizim toplumumuzda yani bizlerin kahramanlara ihtiyacı yok. Bizim birbirimiz için bir şeyler yapmaya ihtiyacımız var. Yani ben en çok da ona üzüldüm yani. Yani çocuğun düşmesine tabii ki yaşaması bizim için sevindirici bir olay. Diğer insanların böyle sürekli durup bakması en çok beni o yaraladı. O ona çok aşırı üzüldüm. Gerçekten beni üzen şey oldu. Sonradan duyduğum kadarıyla çocuğun bir küçük kardeşi de varmış. Yani annesi ona emzirmek için içerideymiş. Çocuğu da hani o balkonda bırakmış ki oynaması için. Yani benim aslında isteğim, benim çocuğum da böyle bir kazayla rahmetli olduğu için annelerin bu konuda daha duyarlı olmasını istiyorum. Çünkü genelde o yaştaki çocuklar daha çok korumaya muhtaç yani. Çünkü korumaya muhtaç olduğu için ne yaptığını bilemiyor yani. Onun için eğer annesi içerideki bir işi varsa çocuğunun yanından ayrılmasın. Bahçede veya balkonda oynaması gerekiyorsa muhakkak kendileri de yanlarında bulunsun. Çünkü çocuklar ve gençler bu milletin geleceği yani. Biz onları yani en ne kadar sahip çıkarsak bizim geleceğimiz daha güzel olur. Ben öyle düşünüyorum” diye konuştu.
Olaya tanık olan Onur Kavuk, “Bir tane çocuk şurada altıncı katta terasta balkona çıkmıştı. Elleriyle de sarkmıştı. Sonra karşıdan bir abi çocuğu görmüş kafasını havaya kaldırarak. Annem oradayken abla çocuk diye bağırmış ve duvarın üstünden uçmuş. Sonra tam böyle uçarken ellerini uzatmış. Çocuk da o esnada düşmüş. Abinin ellerine değerek, yavaşlayarak yere düşmüş. Yoksa yani beyni gitmişti, patlamıştı resmen” şeklinde konuştu.