Geçtiğimiz Cuma günü “22 Kasım" Diş Hekimleri Günüydü ama annesi olmayana anneler günü, babası olmayana babalar günü ne ifade ediyorsa bizler için de 22 Kasım, 14 Mart, 12 Mayıs aynı şeyleri ifade ediyor artık.
Çünkü biz hekimler ve hele öğretim üyesi olarak çalışan hekimler;
Değersizleştirilmiş, her türlü adaletsizliğe ve haksız kazanca açık hale getirilmiş,
Öğrencilerini, asistanlarını gerektiği şekilde eğitmesine, ilgilenmesine müsaade edilmeyen,
Performans sitemi denen baştan sona yanlış ve haksız bir sistem adına puan peşinde koşturulan,
Hastalarıyla yeterince ilgilenmesinin önüne bir sürü engel konan, hastalarını insan olarak değil de para, puan ve sıra numarası olarak görmesi için zorlanan,
Aynı kurumda, hatta aynı klinikte çalışan hekimler arasında bile gelir adaletsizliğine, haksız rekabete yol açarak hastalara ve hekimlere zarar veren,
Kurdukları sistemi alacakları paradan başka bir şey düşünmeden uygulasınlar diye üniversitelerde veya sağlık bakanlığında yöneticilerin ceplerine hak etmedikleri halde bol bol para koyan,
Yöneticilerin de hak edip etmediklerine bakmadan oturdukları yerden gelen bu parayı kaybetmemek için her türlü adaletsizliğe göz yumduğu bir mesleğin çalışanları olarak bizler;
Adaletsiz, popülist ve hastalara zarar veren bu sistemi getirerek uygulanması için dayatanlara, üç beş kuruş daha fazla para alabilmek için bu sistemi uygulayanlara ve sistemin açıklarını kendi cepleri lehine, diğer hekimlerin ve hastaların aleyhine kullananlara 22 Kasım’ı da, 14 Mart’ı da, 12 Mayıs’ı da “iade ediyoruz”
Ve diyoruz ki;
Gün sizindir, yiyin, için, koltuklarınıza yapışın, yapışın ki izleriniz kalsın o koltuklarda ve onlar da şahitlik etsin yaptığınız bütün haksızlıklara. Bizler sizleri yeterince uyardık, sizlerin hatalarınızı görmeniz ve düzeltmeniz için çabaladık. Ve yetti artık; En üstten en alta hepinizi Allaha ve onun adaletine havale ediyoruz ve haklarımızı sizlere asla helal etmiyoruz.
Sağlıkta her şeyin yolunda gittiğini sanan, sağlığının elinden nasıl alındığını göremeyen, sağlık adına cebinden çıkan paraların farkına varmayan ve ileride cebinden kat be kat para çıkınca uyanacak olan ülkem halkına da diyoruz ki aşağıdakileri lütfen merak edin.
- Son yıllarda hasta tedavilerinde başarı oranı yüzde kaçtır, o hepimizi rahatsız eden geçmiş dönemlere göre nasıldır veya dünya ortalamasının neresindedir?
- 75 milyonluk bir ülkede yılda 2 milyar kutu ilaç tüketilmesi normal midir?
- Son yıllarda giderek artan doktora gitme oranı (75 Milyon kişi 700 Milyon kere doktora gitmiş) doktora ulaşılabilirliğin artmasıyla mı izah edilebilir yoksa hastaların şifa bulamadıkları için doktor, doktor gezmeleriyle mi?
- Tıp ve Diş hekimliği Fakültelerinde son birkaç yıldır bütün itirazlara rağmen, hesapsızca artırılan öğrenci kontenjanları sebebiyle 40 kişilik sınıflarda 120-200 öğrenci yerlerde oturarak ve de kliniklerde 5 kişilik yere 40 kişi tıkışırken, sağlık eğitimi performans sistemi ve bu gibi birçok sebeple durmuşken sağlıkta ülkenin geleceği ne olacaktır?
- Sağlıkta her şey yolunda ise; neden doktorlar hastalara iyi hizmet veremediklerini haykırıyorlar ve neden doktorların %95’i bu sistemden rahatsız, mutsuz ve sağlık açısından ülkenin geleceğinden umutsuz?
- Sağlıkta her şey yolunda ise; Neden bu ülkede sadece son altı ayda sağlık personeline “kayıtlı”on bine yakın saldırı oldu?
Sizleri rakamlara boğmayayım, sizlere açıklayabileceğim veya açıklanan her rakam bu ülkede sağlığın kötüye gittiğini göstermektedir.
Ama ne yazık ki bu toplum geçmişin acı tecrübelerinden sıyrılamadığı için iyi sağlık hizmetini iyi tedavi olabilmek değil de doktora kolay reçete yazdırabilmek ve ilacını kolay alabilmek sanmaktadır.
Son yıllarda yapılanlar sonucu ortaya çıkan gerçek şudur ki; hastanın hekime ulaşma ve ilaç alabilme hızı artmış ama hastaların tedavi edilebilme oranı, şifaya kavuşma oranı çok daha büyük bir hızla düşmüştür.
Bununla birlikte, yanlış uygulamalar sonucu, giderlerin aşırı yükselmesi sebebiyle devlet sağlık hizmetlerinden uzun süredir çeşitli adlar altında hastalardan para almaktadır. Muayene paraları, fark ücretleri, ilaç farkları ve yakında uygulanması beklenen diş ve göz hastalıklarında hastaların masrafları karşılama oranlarının artırılması sistemin başarısızlığının göstergeleridir.
Önemli bir nokta da dünyanın ileri ülkelerinde yöneticiler vatandaşlarının hasta oldukları veya kalitesiz sağlık hizmeti sonucu şifa bulamadıkları için sık sık doktora gitmesiyle övünmezler.
Onlar vatandaşlarının sağlıklı olmalarıyla, onların daha sağlıklı olabilmeleri için yaptıklarıyla ve hasta olanların da sunulan kaliteli sağlık hizmetiyle şifaya kavuşmalarıyla övünürler.