Dün birinci bölümünü arz ettiğim bu çalışmada, 2002’den 2022’ye kadar Ak Parti hükümetlerinin yükseköğretim ve Milli Eğitim Sisteminde özellikle ‘alt yapı düzeyinde’ neler yaptığını arz etmeğe çalışıyorum. Bu çerçevede:
5- Üniversitelere Öğretim Üyesi ve Yardımcılarının Atanması Yapıldı: Üniversiteler bilim üreten, bilimi yayan, bilimin teknolojiye çevrilmesinde görev üstlenen, Ülkenin ihtiyacı olan kadroları yetiştiren ve hükümetler başta olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlara danışmanlık yapankurumlardır. Bu görevlerin yapılabilmesi için diğer pek çok çalışmanın yanında çok sayıda ve kalitede bilim insanına, öğretim üyesine, öğretim görevlilerine ve yardımcılarına ihtiyaç vardır.
Ak Parti Hükümetleri hem mevcut hem de yeni açtığı onlarca üniversitelere, onların enstitülerine, araştırma merkezlerine ve MYO’lara yüzbinlerce kadro tahsis ederek yukarıda belirtilen görevleri yapmak üzere her düzeyde öğretim üyesi, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve uzmanların alınmasını sağladı. Ayrıca onlara pek çok maddi ve manevi destekler de verdi.
6-İmam Hatip Liselerinin ‘Önü’ Açıldı: Önceden İmam Hatip Liselerinin hem ortaokul kısımları kapalıydı hem de önleri özellikle kat sayı engeliyle kapatılmıştı. Adeta bu okulların kökleri kurutulmağa dal ve budakları da kesilmeğe çalışılıyordu. Bu durum aslında Milletin bir bölümüne karşı, devlet eliyle bir ayrımcılık yapıldığını gösteriyordu.
Ak Parti Hükümetleri bunun tamamen önüne geçti. Hem İmam Hatip Ortaokulları’nın açılmasını sağladı hem de İ.H. Liselerinin önündeki katsayı engelini kaldırdı. Böylece hem Milletin bir bölümüne yönelik olarak yapılan ayrımcılığı ortadan kaldırmış oldu, hem de İ.H. ortaokulları ve İ.H.Liselerinin çok yönlü olarak çoğalmalarını ve gelişimlerini sağladı.
Bugün İmam hatip Liseleri’nin tamamı, Anadolu İmam Hatip Liseleri düzeyinde eğitim öğretim yapmaktadırlar. Bu okullarda 21. Yüzyıl becerileri bağlamında öğrencilerin ilgi yetenek, kabiliyet ve hedeflerine göre ‘Program Çeşitliliği’ tasarlandı ve uygulamaya konuldu. Buna göre, Anadolu İmam Hatip Liseleri’nde Fen ve Matematik Programı, Sosyal bilimler Programı, Hafızlık Proje Programı ve Musiki Programları uygulanmaktadır. Bu programlar geliştirilmeğe de açıktır. İmam Hatip Liseleri, zenginleştirilmiş ve geliştirilmiş bu programlarıyla, Bakanlığın ilgili biriminin portalında, ‘üniversitelerin bütün bölümlerine öğrenci yetiştiren okullar’ olarak tanımlanmaktadır.
Şu anda İmam Hatip Liseleri, güzel bir gelişme içindedir. Ancak sorunları vardır, onlara yönelik olarak belli çalışmaların yapılması gerekmektedir.
7-Kur’an-Kerim’i Okumayı Öğrenme ve Hz. Peygamber’in (sav) Hayatını Anlatan Dersler Programa Kondu. Kadim Ak Parti kadrolarının, yıllardan beri hayal ettiği, Milletimizin de çok büyük çoğunluğunun sevinerek onayladığı, Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber (as)’in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler dersleri, seçmeli olarak ta olsa eğitim hayatımızda girdi. Bakanlık, ortaokul ve lise müdürleriyle daha koordineli çalışarak bu derslerin popülaritesini, seçilirliğini ve etkinliğini daha da artırmalıdır. Hatta Bakanlık hukuki alt yapısını hazırlayarak bu dersleri ‘seçmeli ders’ olmaktan çıkarmalı, zorunlu dersler statüsüne almalıdır. Bu da gerçekleşecektir, inşaallah.
8-Milli Eğitim Sistemi İçerisinde Yeni Okul Türleri Geliştirdi: Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Sosyal Bilimler ve Spor Liseleri Geleneksel Sanatlar Lisesi, Teknokent liseleri gibi yeni okul türleri geliştirdi; İmam Hatip Liselerinde çeşitli alanlarda proje okulları açtı. Bunların hepsi, pek çok ilde eğitim-öğretime başlayıp devam etmektedir.
9-Ülkemiz Genelinde Kılık Kıyafet Serbestliği Getirdi: Ak Parti Hükümetleri, ülkemiz genelinde yıllardan beri, kanayan bir yara olan insan hakları ihlallerini çok büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Bu çerçevede en büyük insan hakları ihlallerinden birisi olan, başörtüsü takarak okula giden öğrencilerin önündeki engeli bertaraf etti. Böylece inancı gereği giyindiği kılık-kıyafetinden dolayı kız çocuklarını okula almayan vesayet düzeninin anlayışını değiştirdi.
Ak Parti Hükümetleri sayesinde, bu anda her düzeydeki yargı organları, askeri birlikler, emniyet kuvvetleri, kamu ve özel sektöre ait kurum ve kuruluşlarda kılık kıyafet serbestliği yaşanmaktadır. Bu serbestlik, Ülkemizde ‘Devlet Millet’ kaynaşması açısından son derce isabetli olmuştur. İnşaallah bu durum bir hüküm olarak ta Anayasa’ya girer.
Yarın devam edelim.