2002’DEN 2022’YE AK PARTİ HÜKÜMETLERİ MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİNDE NELER YAPTI -I-

Bu çalışmada 2002’den 2022’ye kadar Ak Parti hükümetlerinin Milli Eğitim Sisteminde özellikle ‘alt yapı düzeyinde’ neler yaptığını ele almak istiyorum.  

Girişte hemen şunu ifade edeyim ki, 2002’den 2022’ye kadar Hükümet düzeyinde, bir bütün halinde Milli eğitim sistemine verilmesi gereken destekler, ihtiyaçların üstünde verilmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı’na ve yükseköğretim kurumlarına, alt yapı yatırımları için gerekli maddi kaynak sağlanmıştır. Eğitim teknolojileri bağlamında gerekli teknoloji transferi yapılmıştır. Öğretmen, öğretim üyesi ve yardımcılarının alımı için kadro aktarımı sağlanmıştır. Üniversite ve K 12 okul binaları, derslikler; ibadet yerleri, sosyal, sportif ve kültürel faaliyetler (etkinlik) mekân ve alanları, yurtlar, yemekhaneler, öğrencilere ders araç-gereç ve maddi destekler gibi sosyal ve fiziki çevre oluşturulması konularında, önceki Hükümetlerle ölçülemeyecek derecede destekler verilmiştir. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurumu’na sosyal, siyasal ve psikolojik destek te yine en üst düzeyden gerçekleştirilmiştir. Şimdi bu hususları maddeler halinde görelim:

Son 20 Yılda, Milli eğitimde, yükseköğretimde ve bir bütün halinde eğitim sistemimizde nelerin yapıldığını öz olarak şöyle sıralayabiliriz: 

1- Konsolide Bütçeden En Büyük Pay Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖK’e Ayrıldı:

Ak Parti Hükümetleri baştan beri,Merkezi Yönetim Bütçesi’nden en büyük payı, Millî Eğitim Bakanlığı’na ayırdı. 2002 öncesinde, durum böyle değildi. O zamanlarda önceliği başka bakanlıklar alırdı. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı’nın Bütçesi’nin GSYH içindeki payı da düşüktü. Ak Parti bunu da yükseltti. Bu çerçevede:

2002 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi içinde Millî Eğitim Bakanlığı’nın Bütçesi, yaklaşık 10.352.050.934 iken,

2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi içinde YÖK ile beraber Millî Eğitim Bakanlığı’nın Bütçesi yaklaşık 570.000.000.000 olmuştur. Yalnız Millî Eğitim Bakanlığının bütçesi: 436 milyar ; YÖK’ün bütçesi ise, 134 milyar ₺’dir.

2002’den sonra Millî Eğitim Bakanlığı Bütçesi hem GSYH'ya hem de Merkezi Yönetim Bütçesine oranla, hızlı bir yükseliş trendine girmiştir. Hem içeriden ve dışarıdan gelen ekonomik saldırılar hem de Suriye, Irak, Libya, Azerbaycan ve Doğu Akdeniz’de meydana gelen olağan dışı gelişmeler ya da bir bakıma ‘savaşlar’a rağmen, Milli eğitim sistemimizde önceki hükümetlerin dönemlerine göre çok ciddi artışlar gerçekleşmiştir.

Nitekim yukarıdaki rakamlar, 20 yıllık Ak Parti Hükümetleri döneminde Milli Eğitim Bakanlığının Bütçesinin 43 kat artış yaptığını göstermektedir.

2-Ülke Genelinde ÇokSayıda Eğitim Tesisi Yapıldı: Eğitim sistemlerinin ana unsurlarından birisi ‘fiziki çevredir’. Fiziki çevrenin eğitime elverişli olup olmaması, çok büyük ölçüde eğitimi olumlu ya da olumsuz olarak etkiler. Bu yüzden bizim kültürümüzde buna çok önem vermişizdir. Günümüzün eğitim yönünden gelişmiş ülkeleri de buna çok önem verirler.

Ak Parti Hükümetleri hem Millî Eğitim Bakanlığı’nda hem de YÖK bünyesindeki üniversitelerde fiziki çevre/alt yapı adına binlerce okul, bina, derslik, laboratuvar ve kütüphaneler yaptı. Sosyal, kültürel ve sportif bina, tesis, kafe ve alanlar inşa etti. Mescitler yaptı, okul bahçeleri ve fiziki mekânlar üretti. Böylece çok sayıda eğitim tesisi yapmış oldu.

3-Eğitim Sistemimiz, Teknolojiyle Buluşturuldu: Teknoloji, uzakları yakınlaştırmış, bilinmeyenleri bilinir kılmış ve ulaşılamayanları, ulaşılır hale getirmiştir. Onun için teknolojinin eğitim sistemimize de kazandırılması çok önemli olmuştur. Bundan dolayı günümüzdeki bütün ülkeler eğitim sistemlerini teknolojik alt yapıyla donatmışlardır.

Ak Parti Hükümetleri de ilk okuldan üniversiteye, bütün eğitim sistemini teknolojiyle buluşturdu. Bakanlık bürokrasisini, okulları, müştemilatını ve öğretmenleri; bir bütün halinde üniversiteleri, öğretim üye ve yardımcılarını; öğrencileri ve yurtları/yaşam merkezlerini, internet başta olmak üzere ciddi anlamda teknolojiyle buluşturdu.

4-800.000’in ÜzerindeÖğretmen Ataması Yapıldı: Eğitim sistemlerinin öğrenci, eğitim program, yönetici, sosyal çevre, fiziki çevre ve öğretmen olmak üzere altı temel bileşeni vardır. Bunların birincisi öğretmendir. Öğretmen, eğitimin en temel bileşenidir. Hatta öğretmen, eğitim sisteminin diğer unsurlarına can ve ruh veren ‘kilittaşı’ konumundadır. Onun için öğretmen olmadan yapılan eğitimin hedefine ulaşması mümkün değildir.  

Ak Parti Hükümetleri, Millî Eğitim Bakanlığı’nda Yüzbinlerce öğretmen ve yönetici atadı. Ülkenin hiçbir yerinde öğretmensiz okul kalmaması için gerekenleri yapmaya çalıştı. Bu öğretmen ve yöneticileri, çıkarmış olduğu kariyer basamakları kanunu ve hizmet-içi eğitim çalışmalarıyla da meslek içinde geliştirmeğe gayret etti.

Yarın devam edelim.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Taha Tuğlular 08 Mayıs 2023 22:14

    Önemli olan nicelik değil, niteliktir. Eğitimin durumu ortada. Eğitim yerlerde sürünüyor. Üniversiteler dahil, uluslararası bir başarı yok. PİSA raporları, dünya universitelerindeki sıralamalar bunu gösteriyor. KPSS'den 97 alan öğretmene , mülakatta 53 verip eliyorsunuz, KPSS'den 57 alan yandaş sendikalı öğretmene ,mülakattan 98 verip atıyorsunuz. O Zaman gel de bu sistemden başarı bekle, heyhat . Bulusturulan teknolojinin neresindeyiz, ne üretiyoruz hiçbir şey ? Atanan idarecilerin başarısına değil, hükümetin sendikasına bakılıp ona göre atanıyor. Ama eğitimde çağ atlayıp ülkeyi teknoloji harikası yapan G. Kore'de öğretmen de idareci de başarısına, çalışmasına, liyakat ve bilgisine göre atanıyor. Orada torpil değil, başarı esas alınıyor. Bu kadar olumsuzluğun ön plana alındığı eğitim işte bugünkü duruma düşer. Bu kadar atama yapıldı, bu kadar okul yapıldı demek olumlu kullanılmadığı takdirde, kaliteyi artırmiyor, yükseltmiyor, başarı getirmiyor. Yazacak çok şey var da kısa kestik. Selamlar.