Saim Özakalın başkanlığındaki Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) yönetimi, bir yandan ticari ve sosyal konularda art arda faaliyet gösterirken diğer yanda da fakir fukarayı ihmal etmiyor.
Anayasa’nın 2. maddesinde, “…Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir” şeklinde yazmaktadır.
Bu “sosyal” vurgusu, en az diğer tarifler kadar önemli ve kıymetlidir.
Onlarca örnek vermek mümkün de, vaktinizi fazla almamak için sadece şu ifadeyle yetinelim:
Devlet; felakette, sıkıntı halinde, sosyal ya da iktisadi krizde, bir karşılık gözetmeksizin vatandaşının yanında yer alır ve gereğini yapar…
Ne kadar övünç duysak azdır.
Çok şükür Türkiye Cumhuriyeti, tam da anayasada kayıt altına alınan şekliyle bir sosyal devlettir.
Devletin ana omurgası, sosyal yapı üzerine bina edilince, haliyle altta ki tüm kurum ve kuruluşlar da, yaptıkları çalışmalar sırasında, kendilerinin de sosyal sorumlulukları olduğu gerçeğini ıskalamıyorlar.
Onlarca, yüzlerce defa tanık olmuştuk, en son da asrın felaketi olan Kahramanmaraş depreminde bizzat yaşadık.
Devlet-millet tüm kurumları, dernekleri, vakıfları ve belediyeleri ile seferber oldu, yaraları birlikte sarmaya çalışıyor.
Genel anlamda da böyle yerel bazda da…
Şimdi ramazan…
Aynı kurumlar, geçmişten gelen anlayışı ile fakir fukarayı da unutmadı, ihmal etmedi…
Misal Erzurum…
Ramazanın başından itibaren Erzurum’da gerek özel sektör gerek devlet gerekse de sivil toplum örgütleri adeta seferber oldular.
Kimse ramazanda aç kalmasın kimsenin iftar sofrası mahzun olmasın diye dört bir koldan hummalı çalışmalar sürüyor.
İşte o anlamlı ve kıymetli çalışmanın içinde olan bir kurum da Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası…
Saim Özakalın, ETSO başkanı olur olmaz fark yaratmayı başardı, kısa zamanda adından stajişle bahsettirdi.
Aynı ETSO’da daha önce görmediğimiz bir anlayış, bugünlerde Saim Özakalın ve yönetim kurulu eliyle ete kemiğe büründü.
Çorbada bizim de tuzumuz olsun idrakindeki ETSO, deprem bölgesine gönderdiği yardımlardan bağımsız olarak bu kez de Erzurum’da 2 bin aileye ramazan kolisi dağıttı.
Ve bu dayanışmanın bundan böyle süreceği bildirildi.
Başkan Özakalın, Palandöken’e yaptığı bir değerlendirmede, “Fakir fukaraya ulaştırdığımız bu kolilerin maliyetinin bir kısmı odamız tarafından karşılanırken bir kısmı da hayırsever üyelerimizin bize yaptıkları bağışlar sayesinde olmaktadır” dedi.
Ne güzel…
ETSO kimseden rol çalmıyor…
“Ben yaptım” değil, “Biz yapıyoruz.”
Pekala diyebilirsiniz ki, “Hanımefendi, benzer dayanışmayı başka meslek kuruluşları da yapıyor. Neden ETSO’yu bu kadar öne çıkarıyorsunuz.”
Haklısınız.
Maksadımız, ETSO’ya ilave bir paye vermek değil.
Maksadımız, seçildiği günden itibaren memleket için hatırı sayılır çapta mesai harcayan Saim Özakalın ve arkadaşlarının hakkını teslim etmek… Bununla beraber de aynı ETSO’da yıllar yılı görmediğimiz bir dayanışmanın şimdi hayata geçtiğini ahaliye duyurmaktır.
Anlamlı bulduk.
Çünkü fark ettik ki, bu şehrin artık bir ticaret ve sanayi odası var.
erzurumu dilenci durumuna düşürmeyin. verilen yardımlar babanızın hayrına değildir. Vermek zorunda olduğunuz zekatları verseniz yeter. zekat borçtur. borcunuzu ödüyorsunuz hayır yapmıyorsunuz.