Başbakan Sayın Binali Yıldırım'ın imzasıyla Resmi Gazete de yayımlanan On Birinci Kalkınma Planı hazırlıklarıyla ilgili Başbakanlık Genelgesini okuduğumda, yıllar önce kaleme aldığım 9. Kalkınma planının özel ihtisas komisyonlarıyla ilgili yazımı hatırladım.
Zaman su gibi akıp geçmiş, 20072013 dönemini kapsayan dokuzuncu plan gerilerde kalmış, şu an Onuncu Plan yürürlükte.
Hepiniz gibi ben de kalkınma planlarını fevkalade önemli buluyorum, bu metinlerde bölgesel kalkınma özelliklerinin isabetli tespitlerle yer alması için gösterilen çabaları takdirle takip ediyorum.
Planlamacılar, ciddi, iyi yetişmiş bürokratlardır, işlerini iyi yaparlar. Ama yerel ihtiyaç ve öncelikler konusunda onları yeterince bilgilendirmek de bizim görevimiz, değil mi?
Sayın Başbakanımızın genelgesini bu dikkatle okudum ve şu bölümün altını çizdim:
"2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Kalkınma Planı, 2023 vizyonu doğrultusunda ülkemizin kalkınma hedeflerini daha da ileriye taşıyacaktır. Hazırlık çalışmalarını başlattığımız yeni kalkınma planı, ülke olarak odaklanacağımız kritik önemdeki yapısal dönüşüm alanlarını ve bunlara ilişkin hedef ve stratejileri de ortaya koyacak temel politika belgesi olacaktır."
Genelgeden anlıyoruz ki, kurulan 32 Komisyonca yürütülen kapsamlı çalışmalar, planda yer alacak politika, hedef ve stratejilerin belirlenmesine ışık tutacak.
Ortaya konulacak metinler bölgesel kalkınma önceliklerinin ana çerçevesini de şekillendirecek.
O halde şehrin yönetim kadrosu başta olmak üzere DAP ve diğer yatırımcı kuruluşlarımızın, komisyonları fikrî bakımdan takviye etmek için seferber olmaları gerektiğini söylememize bile gerek kalmıyor.
Onların çabası yeterli mi, hayır! Sivil toplum kuruluşları, odalar, kent konseylerinin de sağlam metinlerle entelektüel katkı sağlamalarının tam vakti, öyle değil mi?
Devlet üst bürokrasisi ve ona gerekli direktifleri veren siyasi kadrolar bu işleri fevkalade ciddi ve belli ilkelere göre yürütüyor. Özel İhtisas Komisyonlarında ana yol haritası çizildikten sonra bu çerçeve genel olarak belirleyici oluyor ve yan etkilerle plan ve programlar kolay kolay tadil edilemiyor
Önceliklerin tespitinde, bütçelerin oluşmasında, kamu kaynaklarının tevzisinde kalkınma planlarının belirleyiciliğini her halde kimse inkâr edemez.
Öyleyse 11.Planın hazırlık aşamalarında görev alacak olan çalışma grupları, kurul ve komisyonlara Erzurumla ilgili bilgi ve veri akışının şehrimizin geleceği açısından büyük önem taşıdığını çok önemle ve ısrarla bir kere daha vurgulayalım.