Haber Girişi : 13 Aralık 2013 11:53

1001 HATİM VE 101 TEFSİR

1001 HATİM VE 101 TEFSİR

Erzurum’un “1001 Hatim”geleneği ile özdeşleştiğini bilmeyenimiz yoktur. Erzurum İl Müftüsü Hasan ÇINAR hocamızın bu seneki 1001 Hatim Programına, “101 Tefsir”ilave etmesi fikrinin de bu programa daha da bir canlılık getireceğini düşünüyorum. Çünkü okunan Kur’an’ın bir de anlaşılması boyutu vardır. Okunan şeyler anlamak ve amel etmek içindir. Okuduğunuz şeyi anlamazsanız hiçbir değer ifade etmez. Mehmet Akif ERSOY’un ifadesiyle; 

İbret olmaz bize her gün okuruz ezberde,

Yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetlerde? 

Lafz-ı muhkem yalnız anlaşılan Kur’an’ın,

Çünkü kaydında değil hiç birimiz mananın.

Ya açar nazm-ı celilin bakarız yaprağına,

Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına. 

İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin, 

Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için.

Erzurum’daki 1001 Hatim geleneği, İbrahim Hakkı Konyalı’nın “Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi”isimli eserine göre 1500’lü yıllarda yaşayan Pir Ali Baba tarafından başlatılmıştır. Pir Ali Baba’nın yaşadığı dönem Yavuz Sultan Selim ve oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ın Osmanlı Padişahı olduğu yıllara rastlar. Bu dönem Osmanlı Devleti’nin yükselme ve gelişme yıllarıdır. 

Bu yıllar aynı zamanda ilim, sanat ve edebiyat alanında büyük gelişmeler olduğu ve günümüze kadar gelen kalıcı eserlerin meydana geldiği yıllardır. Bu ortamda yetişen Pir Ali baba alim, fazıl, zahit bir zat olup, aynı zamanda o devrin zenginlerindendir. Tuzcu (Dutçu) köyünde ikamet eden Pir Ali Baba “Eğer her yıl 1001 hatim okursanız, Allahu Teala’nın bu memleketi hususiyetle zelzeleden koruması umulur”diyerek sahibi bulunduğu 8 köyden 4’ünün gelirini tamamen Erzurum’da yılda bir defa okunmasını ihdas ettiği “1001 Hatim”e vakfetmiş ve bu hatimler o günden sonra Erzurum’da sürekli okutularak, 1.Dünya Savaşı yıllarına kadar devam etmiştir. O yıllarda meydana gelen bazı aksamalarla okutulamayan 1001 Hatimler, bir süre sonra Erzurum Müftüsü Hacı Muhammed Sadık Solakzade ve zamanın Erzurum milletvekillerinden Mühirzade Asım Efendi ile Zihni beyler tarafından yeniden okutulmasının temini için Mustafa Kemal Paşa’dan izin alınarak devam edilmiş ve günümüze kadar süre gelmiştir. 

Erzurum İl Müftülüğündeki kayıtlara göre yaklaşık 500 senedir devam eden 1001 Hatim geleneği kapsamında geçen yıl toplam 19.926 hatim okunmuştur. Bu sene bunun daha da artacağını tahmin ediyoruz.

1001 Hatim Programına bu sene “101 Tefsir”okuma eklenerek 13 Aralık 2013 Cuma günü Sabah Namazında başlanacak ve 16 Ocak 2014 Perşembe günü sona erecektir.

Erzurum Merkez İlçelerinden Yakutiye Müftülüğüne bağlı Narmanlı, Veysel Karani, Ayazpaşa, İhmal, Çırçır, Kavak, Şerefiye, Nişancı, Üniversite Lojmanlar, Kadana, Yukarı Mumcu, Dervişağa, Cennetzade, Gez, Mehmet Akif, Tufanç Kardeşler, İlhamiye, Şehitler, Köse Ömerağa ve Hilalkent Camilerinde, Palandöken Müftülüğüne bağlı Abdurahman Gazi, Abuşoğlu, Babadereli Ahmetefendi, Cemaliye, Ebu İshak, Güneş, Hacı Ahmetbaba, Hacı Osman Efendi, M.Lütfüefendi, Maksutefendi, Palandöken, Saime Hatun, Selimiye, Solakzade, Toki, Yıldız, Köşk ve Ramizefendi Camii,  Aziziye Müftülüğüne bağlı Dadaşkent Merkez Camii, H.Hüseyin Efendi Camii ve Çarşı camilerinde   halkın katılımıyla, ayrıca tüm camilerde de 13 Aralık 2013 Cuma günü sabah namazında din görevlilerimiz ve halkımızın katılımıyla 1001 hatim okunmasına başlanacaktır. 

1001 Hatim Programı dahilinde okunacak hatimlerin duası,  17 Ocak 2014 Cuma günü Ulu Camii’nde erkek cemaate, 18 Ocak 2014 Cumartesi günü saat 09:00’ dan itibaren de yine Ulu Camii’nde bayanlara yönelik yapılacaktır. 

Unutmayalım ki; Müslüman olan fertler, aileler ve milletler ilâhî emanet olan Kur’ân-ı Kerîm’e sahip çıktıkları ve ona tabi oldukları zaman yücelmişlerdir. Bunun içindir ki, Peygamberimiz Vedâ Haccı’nda: “…Size öyle bir emânet bırakıyorum ki, ona sımsıkı sarıldığınız müddetçe yolunuzu şaşırmazsınız. O emânet, Allâh’ın Kitâbı Kur’ân-ı Kerîmdir…” 

Ecdadımız,iki cihân saâdetine kavuşmanın Kur’ân’a hizmetle mümkün olacağını çok iyi idrak ettikleri için Kur’ân’ı asırlara ve nesillere büyük bir titizlikle ulaştırmışlardır. Çünkü beşeriyetin muhtaç olduğu huzûr ve saâdetin kaynağı Kur’ândır.

Kur’ân düşmanlığı kadar büyük bir bedbahtlık düşünülemezse de ona hizmet hususundaki ihmalkarlık da buna yakın bir vebâl taşır. 

Onun için yakınlarımıza, âile efradımıza, çevremize Kur’ân’ı öğretmeye, onun feyiz ve bereketini yaymaya gayret edelim. 13 Aralık Cuma günü başlayacak olan 1001 Hatim ve 101 Tefsir okuma faaliyetine de canu gönülden iştirak ederek destek olalım.