İsmail Bey sokağın önemli ailelerinden biride 1973-1977 yılları arasında Erzurum belediye başkanlığı görevini hakkıyla yapan Sosyal Demokrat Orhan Şerifsoy’un ailesiydi.
Orhan beyin babası Tahsin Şerifsoy ticaretle uğraşırdı, ilk önceleri Taşmağazalarında parça kumaş üzerine iş yapan Tahsin bey, daha sonra dükkanın Ulu Caminin karşısına taşımıştı.
Tahsin beyin; Cemal,Güney,Kemal,Orhan isimlerinde dört oğlu Mediha ve Melahat isminde iki kızı vardı.
Orhan Şerfsoy’un eşi , Ülker Şerfsoy öğretmendi ve inşaat mühendisi Ünal Topçu’nun kardeşiydi.
Ülker ve Orhan Şerifsoy çiftinin Ayşe,Selda ve Işık isimlerinde üç kızı vardı.
Orhan Şerifsoy’ un başkan olduğu ilk yıllarda, belediye Mumcu caddesindeki Muratoğullarına ait binadaydı daha sonra Cumhuriyet Caddesindeki yeni binasına taşınmış
Orhan Şerifsoy
Başkan Şerifsoy’un , mavi rankli Renault marka bir arabası vardı,makam arabasını fazla kullanmazdı,lojman kullanmayan Şerifsoy’un evi Tohum İslah İstasyonunun karşısındaydı.
Sabah erken saatlerde işçilerin içerisinde mesaiye başlayan başkan Şerifsoy,çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile Erzurumluların gönlünde özel bir yer edinmiştir.
Aradan geçen kırk yıla rağmen Orhan Şerifsoy, ismi Erzurum da şükranla hatırlanmaktadır.
Eşi Ülker Şerifsoy’u ,1990 yılında kaybetmiş olan Orhan Şerifsoy ve kızları İstanbul da yaşamaktadırlar.
İsmail bey sokağın aşağısında ise Ebu Halil Han bulunmaktadır, küçük pencereli dört odanın olduğu bu hanın içerisinde bir zamanlar dikiciler bulunuyormuş.
Daha sonraları burayı Zeki Güllüce devir almış ve ardiye olarak kullanmış , Bu gün buralar Güllapoğulları’nın elindedir.
Osman Kırsaç’ın dükkanlarının bulunduğu bu handa birde çiftçi kahvesi bulunurdu.
Kavaflardan İsmail bey sokağa girildiğinde, soldaki bahçeli yer ise süt makineleri satan Solaklara aitti,bu bahçenin bitişiğinde Sakıp Danışman hocanın evi başlardı.
Ayaz Paşa mahallesinin en ünlü kültür miraslarından birisi kuşkusuz Rüstem Paşa bedestenidir.
Adnan Menderes Caddesi açılmadan önce burası fazlaca bilinmezdi, zaten metruk bir haldeydi.
Rüstem Paşa çarşısının alt tarafında ,şimdiki parkın olduğu yerden aşağı ya doğru dükkanlar sıralanırdı.
Bir zamanlar Erzurum da büyük boyda yerli imalat gaz ocakları yapılmaya başlanmıştı.
Çamaşır yıkamada ve diğer işlerde oldukça kullanılışlı olan bu ocakları ilk yapan ,Gaz ocakçı Fahrettin ustanın dükkanı da buradaydı.
Yüksel Mobilya,Yetim Hoca Kitapevi,Saatçi,Elektrikçi,Boyacı,Sobacı İbrahim usta ve köşe başında Eser konfeksiyon bulunurdu.
Köşe başından sağa dönülünce büyük tırhıçlı kapısı olan oduncu ile onun üstünde Trafo yer alırdı.
Ayaz Paşa Mahallesinin kültür mirası içerisindeki diğer bir eser ise Pervizoğlu camisidir.
Kitabesinde Pervizoğlu Hacı Mehmet tarafından M.1715 yılında yaptırıldığı yazan bu şirin cami düzgün kesme taşlardan yapılmış olup, minaresi sağ taraftadır.
İmar çalışmalarından önce üç tarafı saran İhlasiye ve Muhammediye medreselerden günümüze yalnız üç medrese odası kalmıştır.
Bu odaların birinde geçmiş yıllarda ihtiyaçlı bir abla kalırdı şimdi ise burada Bab-ı Muhabbet ,isminde bir işletme mevcut
Oldukça sevimli ve insana huşu veren bu camide bir zamanlar jet hızıyla teravih namazı kılınırdı.
Çok kısa zamanda teravih namazının kılındığı Pervizoğlu cami bu özelliğinden dolayı nasıl bilinirdiyse ondan biraz ileride olan Ayaz paşa camisinde de hatimle kılınan teravih namazı oldukça uzun sürerdi.
Pervizoğlu camisinin önündeki çeşme 20 yy aittir,bu çeşmeden akan yer suyu, Hadi Erverdi’ye aittir ve tapusu vardır.
Pervizoğlu Caminin yanında ,keresteci İdris eminin yeri bulunurdu.
idris emi burada kerestenin yanında bal’da satardı
Karadeniz kökenli olan İdris emi bekardı ,Keresteci dükkanında yatar kalkardı.
Kasket takan İdris eminin, bir gözü ise rahatsızdı.
İdris eminin bulunduğu arsa Pervizoğlu Caminin yıkılan medreselerinin olduğu yer olarak söylenir .
İdris eminin bitişiğinde Pirimlerin evleri ,Yunusoğullarının evleri ile Ayaz Paşa camisine ulaşan caddenin bu sırası Gürpınar Sinemasının önüne uzanırdı.
Şimdiki Kademoğulları’nın bulunduğu yer de çöplük vardı, onun yanında ise Murat Çehrelinin, “Bereket Aile Kileri “ismindeki mağazası yer alırdı.
Gürpınar Sinemasına ulaşmadan merdivenlerin başına kadar birkaç tane tahta kulübe yer alırdı,en uçta Şerefin büfesi vardı.
Şeref oldukça sevimli birsiydi, yazın gazoz satması görülmeğe değerdi.
Eline aldığı testerenin arkasıyla gazoz kapağını açarken müthiş bir zevk alırdı, Yerinden fırlayan kapak “pat” diye bir ses çıkarırdı.
Çok çalışkan olan Şeref büfesinde, dondurma ve sımışka satardı.
Ayaz Paşa caminin karşısındaki sıranın kavaflar tarafındaki köşe başında Reşit Keki’nin ,Taşhan Oteli vardı,önceleri ev olan bu yeri Reşit Keki alarak otel yapmıştı ,Burası bir ara orloncu Musa Turan tarafından işletilmişti.
Avukat Ömer Olgun’un yazıhanesi de bir zaman buradaymış.
Av.Ömer Olgun dedemle birlikte İstanbul hukuk mektebinde okumuş ,yakın zamanda kaybettiğimiz Gökalp Olgun ağabeyi Ömer Olgun’un oğluydu.
Ailenin Aşağı Habipbaba Camisinin üstünde çok güzel bir Erzurum konağı vardı,İsmet İnönü Erzurum’a geldiklerinde burada misafir edilmiş.
Ömer Olgun’un yazıhanesinin yanında Ucuz Pazar,Berber Necip Ustanın ve Sobacı Kor Cemil’in dükkanları bulunurdu.
Bu müessesenin yanında ise Otel As vardı.
As Otelinin altındaki dükkanda bir ara manifaturacı bulunmaktaydı, daha sonra burası Yılmaz As tarafından pastane olarak çalıştırıldı, bilahare de Yılmaz As’ın oğlu Mustafa As tarafından Halı ve Mobilya mağazası olarak işletilmişti.
Cadde ortasında bir cinayete kurban giden Karaşeyhli Ziya beyin yeri de bu sıradaydı,burada eski yıllarda bir fırın bulunmaktaydı.
Şu anda 2 katlı olan bu işyeri Yusuf Kocabeyoğlu’na aittir.
Uçak kazasında ölen Selim Ergun’un kundura dükkanı , Cimilliler’in mağazası,Mesut Kaçtıoğulları’nın bezzaz dükkanı , Başaranlar’ın toptan gıda üzerine çalışan işyerİ, köşede ise Dursun Danışık’ın Aslı Kundura mağazası bu sıradaydılar.
Aslı Kunduradan sola dönülünce İsmail bey sokağa girilirdi.
İsmail bey sokağın karşı köşesinde ise Osman Top’un manifatura dükkanı, üstünde ise Yapı Kredi Bankası Bölge müdürlüğü vardı, Burası daha sonra Kemal Boynukalın tarafından satın alınarak ,halı ve mobilya mağazasına dönüştürülmüştür.
Bu mağazanın bitişiğinde ise Metin Palas bulunurdu daha sonra burası Mustafa ve Mehmet Pasin tarafından Pasinler mağazası olarak çalıştırılmaktadır.
Bakırcılar çarşısına bakan köşede ise Halk Bankası uzun yıllardan beri hizmet vermektedir.
DEVAM EDECEK