ASAYİŞ Haber Girişi : 30 Aralık 2009 19:37

ÖNCE CANAN

ÖNCE CANAN

Sevilen olmayınca sevginin ne anlamı var dersiniz? Gerçekten haklısınız! Soyut bir kavramın uzaklaştırdığı, somut suların gizemliğine yelken açmanın adıdır canan… Anlam katan yaşama, candan öte canandır. Cananın varlığıdır sizi değerli kılan. Önce canan dediğinizdeki sözcüklerinizde saklıdır sevgi ve aşkınız. En değerli varlığınızdır anlam katan yüreklere. Kalbinizin tabusunu alandır. Belki de hiç beklenmeyen bir anda karşınızda buluverdiğinizdir.

 

******

     Farkında bile olmadan hayat damarınızdır artık… Aslında yıllardan beri arayıp durduğunuzdur... Tam anlamsızlaşılanların akabinde bulmuşluğunuzun adıdır canan… Maaleseflerin, keşkelerin, soru işaretlerinin ve hatta noktalama işaretlerinin cenderesi ve sığlığından sıyrılarak... Arındırmak için bulanıklıklardan; yeşilimsi bir rüyanın kucağına atarsınız yunsun yıkansın diye.

 

******

     Sahibi olsa bile sahiplendiklerinizin… Enine boyuna düşünce ufkunuzdur canan... Nedenini anladığınızda vazgeçilmezinizdir çoğu zaman... İncecik buruk bir sızıdır kalbinizden geçiveren usulca…

Çoğunlukla ümitsizliklerin içinden yeşeren bir filizdir canan… Onunla yumarsınız gözlerinizi, onunla açarsınız uyandığınızda gözlerinizi… Kollarınızı ardınıza kadar açtığınızda da düşündüğünüzdür, zihninizden çıkmayan.

 

******

     Sorunsuzlukların artmışlığından arta kalan güzelliktir canan… Enine boyuna düşündüğünüzde sizin olan; nasılsa sonunda aşkım diye paylaştığınız hayatı… Verilmesi gerekenlerin en yücesidir sevgililer sevgilisini andıran… İlmek ilmek işlediğiniz dantel yaprağıdır… Yarendir, dosttur, sırdaştır, sevdadır, aşktır kısacası… Olabildiğince büyük yüreklidir canan; yani can verilesidir… Rekabet içindeyken sevgisini esirgemeyendir güzeller güzeli canan… Umduğunu bulduğunun peşinden; ahirette de koşacak olan… Muradını bulmanın gülüdür her an var olan…

 

*****

      Akitin, sözün nişanesidir hiç bırakılmayacak olan… Şaşmamak ve şımarmamak için koynunda saklanmanın adıdır aynı zaman da… Kaldığında tadı; dudaklarındaki son öpücüğün masumluğudur canan… Izdıraptan uzak kalarak kollarına atılmaktır sorgusuzca… Masum bir şarkıdır ya da kulaklarda tadı kalan…

 

******

     Tıka basa hayatın, arta kalan yeni başlangıcıdır canan… Azmış bir fırtınadan yahut bir alaboradan… Bağnazlıkların, sadeliklerin, sahte yüzlerin, kurtulmuşluğunda sığınılan limanın adıdır… Ucu bucağı belli olmayan devasa bir alevin kor misali düştüğü yüreklere… Canımsın, aşkımsın diye haykırılan dağlara, taşlara ve ovalara… Utanmadan ve kalplerin deprem atışlarına aldırış bile etmeden sarılmanın adıdır canan… Meraklıklar içinde mahvolunan ya da masmavi gözlerinde kaybolunan…

 

******

     Solmuş ümitlerin arasından sıyrılan tomurcuğun tadıdır canan. Nevbaharın içinde, solukların sıklığında kaybolan. Aperatiflerin makbulesi,  salatanın damakta kalan hoşnutluğudur. Ezanın musikisidir bazen. Bazen ufukları beklemektir hiç hesapta yokken. Uçsuz bucaksız ovalarda koşmaktır, yakalamak için kekik kokusunu. Yakalandığında doyumsuz koklamaktır ve saklamaktır en üst ve özen gösterilen yerlerde.

Yaratıcının yarattığı sevdanın ortalıkta kalmaması adına; yüklenmektir yaşanılan soyut ve somut ne varsa hayatı. Sevdası üzerine SÖZ vermektir ölümüne ve ahiret hayatına dair. Kopmayan ilmeğe sımsıkı sarılmaktır. Kutsal değerlerin üzerine yemin içmektir çoğu zaman.

 

Şimdi sizde; canınızın ve kalbinizin sesine kulak vererek; CANAN’ınıza bir gül verin. Uzaktaysa eğer sarılın telefonlarınıza hiç değilse gülüverin… Yüreğinizi ona açın karanfiller serin.

Ona sevdiğinizi bildiren sözcükleri fısıldayın kulaklarına. Sımsıkı sarılın. Sarılın ki; ölüm bile ayırmaya utansın; aciz kalsın sevdanızın/aşkınızın gözleri önünde. Aciz kalsın ki ölüm, atılmasın aşkınıza düğüm. Hadi vakit gecikmeden sarılın telefonlara ya da gül yanaklara… Ölümsüz olsun aşkınız…

 

        Hayatın sizi sıkıp daraltmadığı; cananlarınızın hiç eksik olmadığı, özlemle dolu zaman dilimleri geçirmeniz dilek ve temennilerimle… Sağlıcakla kalın efendim.

 

Yüzünüz Hep Gülsün…