ASAYİŞ Haber Girişi : 28 Kasım 2009 22:32

İbrahim (as)'in itaati, bize ne düşündürür?..

İbrahim (as)'in itaati, bize ne düşündürür?..
Kur'an-ı Kerim bir hayat modelidir. Allah, emirlerini kıssaların içinde takdim etmiş, kullarına sunmuştur; meyvelerdeki vitaminler gibi...........

Kıssalar her asra bakar, her asırda insanlara doğru yolu gösterir. Aynı şey, Hz. İbrahim (as) ve Hz. İsmail (as) kıssası için de geçerlidir.

"İbrahim 'Ey Rabb'im, bana iyilerden (bir oğul) ihsan et' dedi. Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. Oğlu yanında koşacak çağa gelince, 'Ey oğlum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum, bir düşün, ne dersin?' dedi. (İsmail) 'Babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın.' dedi. Her ikisi de Allah'a teslim oldular. Allah'ın emrine boyun eğdiler." (Saffat, 100-110)

İbrahim (as)'in biricik oğlu İsmail (as)...

Acaba İbrahim (as), oğlunu mu daha çok seviyor yoksa Allah'ı mı?.. Burada büyük bir imtihanla baş başa kalıyor. Allah'ı daha çok sevdiğini ispat etmek için, oğlunun boğazına dayıyor bıçağı...

Bıçağın İsmail aleyhisselamı kesmemesi, Allah tarafından koçun gönderilmesinden ziyade önemli olan, İbrahim ve İsmail aleyhisselamın Allah'a itaatidir. O olayda bize verilen ders budur!

"Bakara" inek demektir. Musa (as) Tur Dağı'nda iken Yahudiler, Samiri'nin yaptığı buzağıya tapmaya başladı. Durumu öğrenen Musa (as), "Buzağıyı tanrı edinmekle nefislerinize zulmettiniz, hemen tövbe edin, nefislerinizi öldürün." buyurdu. (Bakara 51-54)

Onların taptığı menfaatleri ve zevkleriydi... İnsanların ekserisi menfaatini, makamını ve zevkini putlaştırır, canının istediğini yapar. İnsan, sevdiği mallarını Allah için, İslam için sarf ederse imanındaki samimiyet anlaşılır. Musa (as), "ineği kesin" dediğinde aslında Mısırlıların taptığı bir Mabut kesiliyordu.

Kurban kesmek, malımızdan kesmek ve dağıtmaktır.

İnsanlar parasına, malına sahip çıkmak ister amma düşünelim ki, sarhoşların içkiye verdiği parayı, Müslümanlar İslam için vermemiş olabilirler. Sabahın erken saatlerinde yolculuğa çıktığım zamanlar, gece sabaha kadar içki içip, sonra kusup, pisliğin üzerinde yatan sarhoşları gördüm. Henüz güneş doğmamış, insanlar asfalta uzanmış yatıyor...

Kumarbazların kumarda kaybettiği parayı, Müslümanlar İslam uğruna harcadı mı? Her gün kahvelere, internet kafelere gidenlere inat, her gün ilim yolunda gidebiliyor muyuz? Görülüyor ki, cehenneme gitmek isteyenler cennete gitmek isteyenlerden daha gayretli.

Bu bayram; kurban kelimesini biraz geniş tutalım. Tövbe istiğfar ederek, evvela günahlarımızı kurban edelim. "Allah'ım bilerek veya bilmeyerek işlediğim günahlara tövbe ediyorum. Ben aciz bir insanım. Mutlaka günah işlemişimdir. Senin affına sığınıyorum." şeklinde tövbe edilebilir.

İbrahim (as), Allah'a itaat için, oğlunu kesmeye razı oluyor. Peki, biz Allah'a ne kadar itaat ediyoruz, bunu bir düşünelim...