Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilenen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşının 136. yıl dönümü nedeniyle yaklaşık 15 bin Erzurumlu, Aziziye ve Mecidiye Tabyalarına yürüdü.
Erzurum Valiliği öncülüğünde düzenlenen ve sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle Erzurumlular, ecdadına yürüdü. 1877-1878 Osmanlı- Rus Harbinin gerçekleştiği ve kahraman ecdadımızın anısına Erzurumlular tabyalara yürüyüş için sabah saat 06.00 sıralarında Karskapı Şehitliğinde toplandı. Karskapı şehitliğini ziyaret edip dualar eden yaklaşık 15 bin kişi daha sonra yaklaşık 5 kilometrelik patika yolu yürüyerek tabyalara ulaştı. Burada dualar edilerek tabyalar ziyaret edildi.
Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak, "Bay, bayan, 7den 70e ecdadımızı anmak için tabyalara bu etkinliği gerçekleştirdi. Çocuklarımızın bu destanı bilmeli ve öğrenmeleridir. 93 Harbinin 136. yıl dönümünde tabyaları tüm dünyaya duyurmaya kararlıyız" dedi.
1877 yılının 8 Kasım gecesi Erzurumu istila için gelen Rus birliklerinin tabyalardaki koğuşlarında uyuyan Mehmetçikleri şehit etmeleri üzerine Erzurum halkının 9 Kasım günü Aziziye Tabyasında yazdığı şanlı mücadelenin üzerinden 136 yıl geçtiğini anımsatan vatandaşlar da bu etkinliğin düzenlenmesinin kendilerini çok mutlu ettiği dile getirdiler.
Bu sene ilki düzenlenen "Kahraman ecdadımızın anısına tabyalara yürüyoruz" etkinliğinin geleneksel hale getirilerek her yıl 9 Kasım günü gerçekleştirileceği belirtildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından program sona erdi.
93 HARBİ:
"93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Alexander döneminde yapılmış olan bir Osmanlı-Rus Savaşıdır. Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir. Hem Osmanlı Devletinin batı sınırındaki Tuna (Balkan) Cephesinde, hem de doğu sınırındaki Kafkas Cephesinde savaşılmıştır. Savaşa hazırlıksız yakalanan Osmanlı Devleti, çok ağır bir yenilgi almıştır. Savaşın başlıca sebepleri; Osmanlı Devletinde yaşanan azınlık isyanları, Rusya ve Batı Avrupa ülkelerinde, Osmanlı Devletinde yaşayan Hıristiyanların insan haklarının çiğnendiği konusunda oluşan tek taraflı kamuoyu, Rusyanın Balkanlardaki genişleme siyaseti, Romanya ve Bulgaristanın bağımsızlık istekleri ve Panslavizm akımıdır. Avrupanın büyük güçleri savaşı önlemek için İstanbulda Tersane Konferansını toplamışlar, ancak Osmanlı Devletine yaptıkları taleplerin reddedilmesi üzerine savaş patlak vermiştir.
Yaklaşık 1 yıl süren savaşta Osmanlı orduları, savunma savaşı yapmıştır. Batılı devletler ise tarafsız kalarak, savaşı bitirmek için arabuluculuk yapmıştır. Özellikle Balkanlarda bu olaylar neticesinde etnik temizlikler yaşanmış ve yer yer kırımlar görülmüştür. Sonunda batıdaki Osmanlı savunma hatlarını kıran Rus ordularının önü açılmış, dirençle karşılaşmadan İstanbulun eşiğine (Yeşilköy) kadar ilerleyerek Osmanlı Devletinin varlığını tehdit etmiş ve bunun sonucunda Osmanlı Devleti Ayastefanos Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. Ancak Batı Avrupa ülkelerinin bu antlaşmanın koşullarından hoşnut kalmamaları sonucu bu antlaşma geçerliliğini yitirmiş ve yeniden imzalanan Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti, çok fazla toprak kaybetmiş, Balkanlardaki nüfuzunu büyük ölçüde yitirmiştir. Balkanlarda ve Kafkasyada sayıları 1 milyonu aşkın Osmanlı vatandaşı mülteci konumuna düşmüş, savaş süresince ve savaştan sonra Anadoluya dev göç dalgaları yaşanmıştır."