ASAYİŞ Haber Girişi : 12 Kasım 2008 17:31

Davetçinin Vasıfları

Davetçinin Vasıfları

Vahiy bilgisinin en önemli kazanımlarından birisi de insanlığın uzun tecrübeler yaşamasına gerek kalmadan sağlam ve gerçek bilgiye ulaşmasıdır. Önceden bu bilginin aktarılması vazifesi insanlığın en büyük davetçileri peygamberlere aitti. Peygamberler bu vazifelerini en iyi bir şekilde ifa ettiler. Hatemu?l-Enbiya Hz. Muhammed (sav) ile de nübüvvet kapısı kapandı. Ama hayat devam ediyor, insanlığın sağlam ve gerçek bilgiye olan ihtiyacı gün geçtikçe daha da artıyor. O halde bu vazifeyi kim üstlenecek ?

Allah Resulü, bu vazifenin sahiplerini şu hadislerinde açıklamışlardır. ?Ümmetimin alimleri İsrailoğullarının nebileri gibidir.?

Nebi kimdir? Resul?den farkı nedir? Diye sorulacak olursa, XVI. yüzyılda yaşamış allame Aliyyu?l-Kari, Türk alimi, Oş?lu Ali Bin Osman?ın manzum olarak kaleme aldığı Emali metni üzerine yaptığı şerhte Nebi ile Resul farkını şöyle açıklıyor. Resul, nebiden daha hususidir. Çünkü Resul, tebliğe memur ve mecbur olandır. Nebi ise tebliğ konusunda serbesttir.

Bu açıklamalar ışığında diyebiliriz ki, davet vazifesi yani iyiliği emir kötülükten nehiy vazifesi ümmetin âlimlerine aittir. Ümmetin alimleri bireysel sorumsuzluktan sorguya çekilmeseler de bu vazifeyi tamamen terkten dolayı hepsi sorumlu olacaktır.

Neden mutezilenin dediği gibi cumhur-u ulema bu vazifeyi ümmetin tüm alimlerine yüklemiyor. Çünkü tebliğ yapmak için sadece bilgili olmak yetmiyor. Davetçide yani iyiliği emredecek kötülükten sakındıracak kişide bir takım vasıflar da bulunması gerekiyor.

Bu vasıflar, ilk vahyi aldığında neye uğradığını şaşıran, korkudan ürperen peygambere inen Müddessir suresinin şu ilk ayetlerinde yedi madde halinde sayılıyor.

            EY ÖRTÜSÜNE BÜRÜNEN PEYGAMBER!

1-KALK: Bu ifade, karar verme yeteneğini, cesareti, özgüveni, sorumluluk almayı barındırır. Kalk demek artık bir karar ver demektir. Zira en kötü karar karasızlıktan iyidir. Kararsızlık tehlikenin kapısıdır. Cesaret zaferin muştusudur. Korkaklık ise tükenmişliğin ilanıdır. Doğru kararın alındığı sorunların çözülmesi ile ortaya çıkacaktır.

2-UYAR: Bu emir, içinde görüşmeyi, konuşmayı, anlaşmayı barındırır. Uyarmak sözlü olur, yazılı olur. Allah Resulü her ikisini de kullanmıştır. Uyarmakta üslup önemlidir. Örneğin vezir padişaha sağlığında en yakınların ölecek acılarını tadacaksın der kellesi gider, diğeri yakınların arasında en uzun sen yaşayacaksın der taltif görür.

Nahl suresi 125. ayette uyarmakta takip edilecek yollar şöyle açıklanıyor:

?Hikmetle ve güzel öğütle Rabbinin yoluna çağır ve onlarla en güzel biçimde mücâdele et. Kuşkusuz Rabbin, işte yolundan sapanları en iyi bilen O'dur ve O, yola gelenleri de en iyi bilendir.?              

3-RABBİNİN YÜCELİĞİNİ DUYUR: Orjinali Allahu Ekber yani Allah en büyüktür de. İnsan, Allah?ı fikri ve fiili ile yüceltir, yoksa kuru kuruya Allahu Ekber demekle olmaz. O halde burada dikkat çekilen doğru düşünme ve yapmadır.

            4-TEMİZLE GİYSİNİ: Fiziki görünüm ve imaj düzgünlüğü, temsil yeteneğinin olması, başkalarını etkileme ve ikna etmede önemli bir öğedir. İyi giyinmek, güzel konuşmak, tebessüm etmek ve bunları ortama göre ayarlamak örneğin gideceğin yere göre giyinmek insanları etkiler.

            5-UZAKLAŞTIR KENDİNDEN PİSLİĞİ: Bu güvenilir ve inanılır olmaktır. Toplumda yüz kızartıcı işlere bulaşmak güvenilirliği ve inanılırlığı zedeleyecektir.

            6-ÇOK BULARAK BAŞA KAKMA YAPTIĞIN İYİLİĞİ: Burada sorun çözme tekniği vardır. İyiliği dile getirmek problemi halletmek yerine daha karmaşık hale getirebilir. Çünkü burada bencillik devreye girer. Halbuki bencillik yerine senciliği seçmek sonuca ulaşmada daha etkili olacaktır. Aynı zamanda bu ayet bize esnekliği de öğütlemektedir. Çünkü başa kakmada katılık vardır. Katılık ise soğukluğu doğurur. Onun için Allah, Peygambere hitaben şöyle buyurmuştur.

?Allâh'ın rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, çevrenden dağılır, giderlerdi. Öyleyse onlar(ın kusurların)dan geç, onlar için mağfiret dile. İşini onlara danış, karar verince de Allah'a dayan; çünkü Allâh kendine dayanıp güvenenleri sever.?

7-VE YALNIZ RABBİN İÇİN DAYANIKLI KIL BENLİĞİ: Bu son madde sabır ve metaneti, kuvvetli sinir yapısına sahip olmayı salık verdiği gibi yapılan işte samimiyeti ön planda tutmayı, Allah rızası için iş yapmayı da öğütlemektedir.

İslam?ın, insanlığın hastalıklarına şifa olacak yüce hakikatlerinin yazılı olduğu reçeteyi sunacak davetçilerin bu niteliklere sahip olması mesajın muhataplarınca doğru algılanması ve uygulanması açısından da önem arz etmektedir.

Başta peygamberler olmak üzere İslam davetçilerine binlerce selam olsun?